G20, COP26 ve Küresel Yönetişimin Karmaşık Gündemi

Küresel yönetişim açısından önem arz eden G20 ve COP26 toplantıları, etkileri itibari ile de önümüzdeki aylarda tartışılmaya devam edecek.

Dünya siyaseti açısından çok kritik toplantıların yapılacağı bir hafta sonuna girdik. G-20 üyesi ülkelerin hükümet ve devlet başkanları İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya gelecekler. G20 ülkelerinin liderleri başta koronavirüs pandemisi ve pandeminin birçok farklı alandaki etkileri olmak üzere küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, pandemi sonrası ekonomik toparlanma süreci, enerji fiyatlarındaki artışlar ve küresel enflasyon tehlikesi gibi birçok önemli konuyu ele alma imkanı bulacaklar. Koronavirüs pandemisi ile mücadele ve pandeminin etkileri ile başa çıkma, G20 liderler toplantısının en öncelikli konusu olmakla birlikte küresel iklim değişiklikleri ile mücadele konusu arka plan tartışmalarının temel odağı olacaktır.

G-20 toplantısının hemen ardından İskoçya’nın Glasgow şehrinde COP26 (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı) konferansı yapılacak. 197 ülke temsilcisinin katıldığı COP26’da küresel ısınma ve iklim değişiklikleri ile mücadele hedefleri ve stratejileri ele alınacak. Her iki toplantıda dünya halklarının ortak sorunları ve çıkarlarını ilgilendiren hassas konular ele alınarak ortak çözüm imkanları irdelenecek ve bu sorunlara karşı dayanışma yöntemleri istişare edilecek. Dünya liderlerinin bahsi geçen tehditler karşısındaki fikir ayrılıkları giderilmeye çalışılacak ve yaklaşımlarının birbirine yakınlaştırılması için çaba harcanacak.

Bu toplantıların yanı sıra toplantıların marjında liderler arasında önemli diplomatik temaslar yaşanacak. Covid-19 pandemisi nedeni ile yüz yüze diplomatik temaslarda bulunma şansını bulamayan liderler bu toplantılar sayesinde bir araya gelme imkanına sahip olacaklar. G20 ve COP26 toplantılarına Çin lideri Şi Jinping ve Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in katılmayacak olmaları önemli bir eksiklik olarak kayda geçti.

Toplantıya katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Glasgow’da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi beklenmekte. Türkiye ile ABD arasında başta F-35 anlaşmazlığı olmak üzere birikmiş olan sorunlar ele alınacak. Erdoğan ve Biden arasında yapılması planlanan görüşmenin iki ülke arasında oluşan köklü sorunları aşma konusunda yeni bir momentum oluşturup oluşturamayacağı yakından takip edilecek. Öte yandan Joe Biden’ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yapması planlanan görüşme de diplomatik çevrelerce yakından takip edilecek. AUKUS anlaşması ile Fransa’nın Avusturalya’ya nükleer deniz altı satışı ihalesinin iptal edilmesi sonrası gerilen iki ülke liderleri aralarında oluşan gerilimi azaltmaya çalışacaklar.

Amerikalı yetkililer, Fransa’nın gönlünü almaya çabalayacaklar ancak Transatlantik ilişkilerde oluşan güven bunalımını onarmak pek kolay olmayacak. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi sürecinde yaşanan koordinasyon ve istişare eksiklikleri bu konudaki güven bunalımını derinleştirmiştir. Afganistan’da istikrar arayışları ve terörle mücadele konu başlıkları da özellikle G20 toplantılarının gündeminde yer alacaktır. Konunun temel muhatapları arasında yer alan Çin ve Rusya liderlerinin eksikliği önemli bir boşluk oluşturacaktır.

G-20 liderler toplantısının temel odağı bu sene de Covid-19 salgınının neticeleri ve salgının küresel ekonomi, siyaset, uluslararası güvenlik ve toplum üzerindeki etkileri olacak. Koronavirüs pandemisi halen dünyanın dört bir yanında binlerce kişinin ölümüne neden olmakta. Pandemi ile mücadelede aşı tedariki, sosyal medya üzerinden yayılan aşı karşıtı dezenformasyon ve az gelişmiş ülkelerin pandemi ile mücadele konusunda yaşamakta oldukları zorluklar liderler zirvesi öncesinde ele alınan konulardan. Özellikle az gelişmiş ülkelere pandemi ile mücadele konusunda daha fazla destek verilmesi hususunda daha somut adımların atılması toplantıların öncelikli konuları arasında yer alacak.

Küresel enerji fiyatlarındaki sert tırmanış ve bu tırmanışın küresel ekonomideki olumsuz etkileri geçtiğimiz hafta yapılan AB liderler zirvesinin öncelikli konularının başında gelmekteydi. Enerji fiyatlarındaki sert artış G20 ülkeleri açısından da önemli bir istikrarsızlık kaynağı. AB liderleri klasik enerji alanlarında yatırımların kesilmesinin enerji fiyatları ve arzı üzerindeki olumsuz etkilerini ele aldılar. AB liderleri kırılgan sanayi alanları ve enerji fiyatlarından olumsuz etkilenen hane halklarına destek verme konusunda adım atılmasına karar verdiler. G20 üyesi diğer ülkelerin bu konuda bir hazırlığı söz konusu değil. Yeşil enerjiye yeterli geçişin sağlanmamış olmasına rağmen klasik enerji alanlarındaki yatırım ve iyileştirilmelerin hayata geçmemesi yakında Avrupa ekonomilerini daha fazla vurabilir. Her halükarda iklim değişiklikleri ile mücadele hedefleri ile küresel enerji fiyatları ile enflasyon tehdidi arasındaki ilişki yakın zamanda tartışılmaya devam edecektir. Az gelişmiş ülkelerin pandemi ve ekonomik krizler karşısındaki kırılganlıkları da tüm ülkeler açısından riskler oluşturmakta.

Pandemi sonrası normalleşme ve toparlanma sürecinin tahmin edilenden çok daha karmaşık, meşakkatli ve uzun olması beklenmekte. Küresel yönetişim açısından önem arz eden G20 ve COP26 toplantıları, etkileri itibari ile de önümüzdeki aylarda tartışılmaya devam edecek. Mevcut durumda bahsi geçen küresel sorunlara dair kolay çözümler olmadığının altı çizilmelidir. Türkiye kamuoyu bir yandan küresel sorunlara dair tartışmaları, özellikle de iklim değişiklikleri ile ilgili tartışmaları, takip ederken 10 büyükelçi krizinin muhtemel etkilerini de yakından takip edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılması beklenen görüşme ise iki ülke ilişkilerinin istikameti açısından hassasiyet taşımakta. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi iki önemli ülke liderinin toplantılara katılmıyor oluşları ise toplantılardan çığır açıcı kararlar alınma ihtimalini zayıflatmaktadır.

[Sabah, 30 Ekim 2021]

Etiketler: