Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi


  • Tarih : 09/03/2016
  • Saat : 14:00
  • Yer : SETA Ankara
  • Adres : Nenehatun Cd. No:66 GOP/Çankara/Ankara

  • Moderatör : Zafer Çelik, SETA
  • Konuşmacılar :Müberra Nur Emin, SETA
    Yusuf Büyük, MEB Müsteşar Yardımcısı
    Mustafa Tutkun, TDV Genel Müdür Yardımcısı

martsayfabanner

SETA Ankara tarafından düzenlenen, “Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi” analizinin tanıtımı yapılan panelde, MEB Müsteşar Yardımcısı Sayın Yusuf Büyük, TDV Genel Müdür Yardımcısı Sayın Mustafa Tutkun ve SETA Eğitim Masası uzmanı Müberra Nur Emin konuşmacı olarak yer aldı. SETA araştırmacısı Zafer Çelik’in yönettiği panelde öne çıkan hususlar şöyledir:

MÜBERRA NUR EMİN: “MİLLİ EĞİTİM MÜFREDATI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Panelin ilk konuşmacısı “Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi” analizinin yazarı Müberra Nur Emin, Suriyeli çocukların eğitimle ilgili yaşadığı sıkıntılar ve bu konudaki çözüm önerilerini içeren bir sunum yaptı. Türkiye’ye göç eden Suriyeli sayısının 2016 yılında 3 milyona yaklaştığını söyleyen Emin, Göç İdaresi’nin verilerine göre Suriyeli vatandaşların 273 bininin AFAD tarafından oluşturulan 10 ildeki 26 barınma merkezinde ve geri kalanının kamp dışında ve şehir merkezlerinde yaşadığını belirtti.

Türkiye’deki Suriyeli çocuklardan 0-18 yaş grubunun 1.249.263 kişi olduğunu belirten Emin, bu çocukların %73’ünün temel eğitim çağında olduğuna değindi. Eğitimde yapılacak her çalışmada bu çocukların da gözetilmesi gerektiğinin altını çizen Emin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuyla ilgili iki önemli eğitim modelinden bahsetti. Bunlardan ilki Suriye müfredatına bağlı Arapça eğitimin verildiği MEB’e bağlı Geçici Eğitim Merkezleri (GEM). GEM’lerin Türkiye’nin dünyaya sunmuş olduğu çok iyi bir model olduğunu söyleyen Emin, ayrıca kısa süreli göç hareketlerinde çocukların eğitimden geri kalmaması için ülkemiz tarafından sunulan önemli bir fırsat olduğunu söyledi. İkinci modelin devlet okulları olduğunu ve buralardaki en büyük sorunun dil engeli olduğunu belirterek Türk veli ve öğretmenlerin aynı ortamı paylaştıkları, Suriyeli öğrencilere karşı önyargılı davranışlarının devlet okullarındaki diğer bir sorunu beraberinde getirdiği söyledi. GEM dışında eğitim gören yaklaşık 66 bin çocuğun var olduğu GEM’lerde ise bu sayının 273 bin olduğuna değinen Emin, lise çağındaki çocukların sosyoekonomik nedenlerden dolayı okullaşamadığını, bu çocukların aile geçimlerini sağlamak için okullara gönderilmediğini anlattı.

Emin’e göre eğitim ile ilgili yaşanan diğer bir sorun GEM olan illerdeki ulaşım hizmeti. Maddi yetersizlikler ve çocuk işçiliği gibi durumların temel eğitim çağındaki çocukları okul dışında bıraktığını belirten Emin, dil, fiziksel altyapı ve nitelikli öğretmen sorununun Türkiye’deki Suriyelilerin eğitim konusunda yaşadığı sıkıntılar olduğunu söyledi.

Bu sorunlar karşısındaki çözüm önerilerini, Suriyeli çocukların devlet okullarına gönderilmesi; Milli Eğitim müfredatının yeniden gözden geçirilerek çoğulcu bir eğitim sistemi oluşturulması; MEB, akademisyenler ve uzmanlar tarafından ders kitaplarının yeniden revize edilmesi ve kamp dışı çocukların eğitime ulaşması için ulusal ve uluslararası örgütlerin yardımlarının sağlanması şeklinde sıralayan Emin, son olarak Suriyeli öğrenci ve aileler için Türkçe eğitim desteğinin arttırılması gerektiğini ve bu ailelere maddi yardımlar yapılmasının çocuk işçiliğini azaltacağı yönündeki görüşlerini dile getirdi.

YUSUF BÜYÜK: “GEM’LERİN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK”

Panelin ikinci konuşmacısı olan MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, zor bir konuyla uğraştıklarını ve mülteci rakamlarının gün geçtikçe arttığını belirtti. Devletin Suriye krizinde tarihe not düştüğünü söyleyen Büyük, göçün başladığı hızla ve olağanüstü biçimde devam ettiği ilk yıllarda Türkiye’nin bu konuda mevzuatı olmadığını ve her birimle ilgili yeni mevzuatlar oluşturulduğunu belirtti. Büyük, “Bu çocukları ya sistemin içine alacağız ya da terörist olacaklar, ya okullaştıracağız öğretmen yapacağız ya da hırsız olacaklar” sözleriyle Suriyeli çocukların eğitiminin bir gereklilik olduğunu vurguladı. Açlık ve hastalığın, gıda bulunduğu takdirde unutulduğunu ancak eğitimsiz geçen bir günü geri getirmenin mümkün olmayacağını söyleyen Büyük, Türkiye’ye gelen binlerce çocuğun hep birlikte eğitim sistemine dâhil edileceğini söyleyerek bu konuda Türk halkının destek ve duyarlılığından bahsetti. Dünyada hiçbir milletin kendi çocuklarının eğitim saatinden kısarak mülteci çocukların eğitimine tahsis etmeyeceğini söyleyen Büyük, Türkiye’de 200’e yakın okulun Suriyelilerin eğitimi için saatlerinin yeniden ayarlanarak Suriyeli çocukların eğitimi için tahsis edildiğini söyledi.

GEM’lerin dünyada hiçbir yerde örneğinin olmadığını söyleyen Büyük, Ortaokula giden çocukları devlet okuluna almak istediklerinde kimsenin gelmediğini, daha sonra Suriye müfredatı konulduğunda Suriyeli çocukların okula geldiğini söyledi. Bu yıl okul öncesi ve ilkokula gidecek tüm öğrencilerin Türk okullarına alınması için illere yazı gönderildiğini belirten Büyük, gelecek yıl GEM’lerde okul öncesi ve ilköğretim birinci sınıfta Türkçe müfredata geçileceğini belirtti. Bu sayede Suriyeli çocukların hem mağdur edilmeyeceklerini hem de entegrasyonlarının sağlanacağının altını çizen Büyük, bu durumun sosyal bir vaka olduğunu, bütçede kısma yapmadan Suriyelilerin geçiminin ve eğitiminin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Liseyi bitiren tüm öğrencilere denklik sınavı uygulandığını ve bu öğrencilerin üniversitelere o şekilde yerleştirildiğini belirten Büyük, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından yaklaşık 2300 öğrenciye burs verildiğini ve öğrencilerden harç alınmadığını söyledi.

Suriyeli öğretmenlerin, Türkiye’deki ücretli öğretmenlerle aynı ücreti aldıklarını açıklayan Büyük, Türkiye’de maddi durumu yetersiz ailelerin çocuklarının eğitim masrafı için 40-50 TL arasında yardım yapıldığını, aynı yardımın Suriyeli öğrenciler için de geçerli olacağını belirtti.

MUSTAFA TUTKUN: “SİVİL TOPLUM SİSTEMATİK ŞEKİLDE SÜRECE DÂHİL EDİLMELİ”

Panelin üçüncü ve son konuşmacısı olan TDV Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tutkun konuşmasının başında, Suriye’deki krizin ilk zamanlarında Suriyeli mültecilerin kısa sürede gidecekleri öngörüsüyle hareket edildiğini ve bu süre zarfında öğrencilere hangi müfredat üzerinden eğitim verileceği konusunun bir sorun olarak ortaya çıktığını belirtti. Daha sonra Suriye Geçici Hükümeti ve MEB tarafından ders kitaplarının oluşturulduğunu ve bu konunun enine boyuna tartışıldığını söyleyen Tutkun yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: “GEM modelini Diyanet Vakfı olarak biz ortaya koyduk. 1000’e yakın Suriyeli öğretmen ve öğretmenlik yapabilecek seviyedeki insan ile mülakatlar yaptık, bu öğretmenler ile ilk etapta 6 okulda çalışmaya başladık. İhtiyacın artması ile birlikte, semtlerde yapılan taramalar sonucu MEB’den yeni okullar talep ederek öğleden sonra eğitim için izin aldık. Bu merkezlerde şu anda yaklaşık 13.800 öğrenci öğrenim görüyor.”

Mevcut durumu analiz eden ve gelecekte karşılaşılacak sorunların çözümünü amaçlayan araştırmalar yaptıklarını belirten Tutkun, Suriyeli öğrencilerin geri dönmeleri halinde Türkiye’de gördükleri eğitimin bir geçerliliğinin olup olmayacağı konusunun masaya yatırıldığını söyledi. Bu projede Gaziantep’i merkez olarak aldıklarını belirten Tutkun, oluşturdukları teftiş ekibiyle proje dahilinde eğitim verilen yerlerin sürekli teftiş ve gözetim altında tutulduğunu da sözlerine ekledi.

Ayrıca, 11 kuruluş ve 2 şahsın katılımıyla bir insani yardım platformu oluşturduklarını ve her ay bir araya gelerek tüm faaliyetlerini bir merkezde topladıklarını açıklayan Tutkun, Suriyeli mültecilerin adreslerinin ve yapılan yardımların bu merkezlerde kayda geçirildiğini belirtti. Tutkun, “ailelerin maddi olarak desteklenmesi ve çocukların okula gönderilmesi konusunda bu yardımlar büyük önem arz ediyor. Bundan sonrası için kurumlar arası koordinasyon da çok önemli. Bu faaliyetlerde yetki karmaşalarının önlenmesi için her kurumun görevinin net bir şekilde tanımlanması ve sivil toplumun daha etkili ve sistematik şekilde sürece dâhil edilmesi gerekiyor.” sözleriyle sunumunu tamamladı.

“Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi” paneli soru cevap kısmının ardından sona erdi.