Eski Türkiye Hâlleri

Terör örgütü PKK’ya yönelik soruşturma kapsamında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın gözaltına alınmasıyla birlikte malum koro, malum nakaratı tekrarlamaya başladı; demokrasiye darbe, seçmen iradesini yok sayma, otoriterlik, diktatörlük, Batı’ya nasıl anlatacağız…

Hanımefendiler ve beyefendiler!

Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamanız için daha ne olması gerekiyor? 15 Temmuz bile size bu gerçeği anlatamadıysa tam bir hayal kırıklığı ve umutsuz vakıasınız!

Pek bir içli dışlı olduğunuz, FETÖ’nün medya yüzlerinden Kerim Balcı, 15 Temmuz’da, Cumhurbaşkanı’nın Türk milletini meydanlara davet etmesi karşısında ne demişti: “Bizim toplumumuz direnmesini bilmez!” Ancak o gece, millet neyi bilip neyi bilmediğini pek güzel gösterdi! Diyeceğim o ki; siz de eski partnerleriniz gibi Türkiye’yi tanımıyorsunuz, neler yapabileceğini bilmiyorsunuz! Ve hatta gericisiniz! 90’ların Türkiyesi’nde takılıp kalmışsınız! “Güçlü ve Yeni Türkiye”yi kavrayamıyorsunuz!

• “Yeni Türkiye”de millî irade siyasetin yegâne zeminidir ama millî iradeyi temsil edenlerin, milletten aldıkları gücü, millete karşı kullanmasına, teröre yardım ve yataklık etmesine izin verilmez! Belediye başkanı da olsa milletvekili de olsa, suç işlemişse görevden uzaklaştırılır. Gerekirse gözaltına alınır, hâkim karşısına çıkartılır ve mahkeme suçlu olduğuna hükmederse, bileğine kelepçe takılıp, hapishaneye yollanır.
• Yeni Türkiye’de kimse seçmen iradesini yok sayamaz! Bunu yapanların başına neler geldiğini 15 Temmuz gecesi hepimiz gördük. Seçmen iradesine oy vererek sahip çıkar! Sandığa yansıyan iradesine darbe yapmaya kalkan tankların önüne bedenini koyarak darbeyi püskürtür. 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin diğer şehirleri gibi ayağa kalkan Diyarbakır, teröre destek veren belediye başkanının gözaltına alınmasıyla iradesinin çiğnendiğini düşünse bugün de ayağa kalkar. Kışanak’ın gözaltına alınmasının millî iradeye muhalif bir uygulama olmadığının en büyük delili HDP’nin ayaklanma çağrısına kimsenin kulak asmamasıdır!
• Yeni Türkiye’de kimse otoriter bir rejim hayali kuramaz. FETÖ’nün boğazını sıkıp hevesini kursağında bırakan Türk toplumu, seçilmiş veya atanmış, kripto veya açıktan, haksız otorite kullanmaya kalkan kim olursa olsun aynı şeyi tekrarlar. Türkiye’de özgür bir yönetimin teminatı sizin boş nutuklarınız ve ezberleriniz değil, Türk toplumunun ta kendisidir. Darbeyi püskürtmüş topluma hâlâ otoriterlik nutukları atmak, en başta had bilmezliktir.
• “Yeni Türkiye”de milletin gönlüne taht kurmuş liderler vardır; ancak diktatörler olamaz. Diktatörler kendi halkından kaçar, en büyük tehdit olarak kendi halkını görür. Milletin gönlünde taht kurmuş “Yeni Türkiye”nin lideri 15 Temmuz’da olduğu gibi darbecilerin topundan tüfeğinden milletin sinesine sığınarak kurtulur ve milletiyle birlikte darbeyi püskürtür, milletiyle birlikte zulme dur der, milletiyle birlikte haksızlığın karşısına dikilir. Milletiyle birdir!

Ve “Yeni Türkiye” kendi meşru mekanizmaları ile bir karar verdiğinde “aman Batılılar ne der?” diye korkmaz, geri adım atmaz! Kararlarını Batılılara onaylatmak ihtiyacı hissetmez! Müttefiklerine ülkesinde neler olup bittiğini açık ve net bir şekilde anlatmak, onları bilgilendirmek, danışmak, dinlemek tabii ki ister. Ancak doğru bildiğinden, millî güvenliğinden, ülke çıkarından Batılılar ayıplayacak korkusu ile vazgeçmez.

Kışanak terör örgütüne yardım şüphesi ile gözaltına alındı. Adil Türk mahkemelerinde yargılanacak. Masum ise serbest bırakılacak, suçlu ise cezalandırılacak. Batılılar kızsa da kızmasa da, yerli iş birlikçileri memnun olsa da olmasa da…

[Türkiye, 29 Ekim 2016]