Erken Seçim ve CHP

Türkiye'nin gündemi bir anda değişti. Bahçeli fitili ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan son noktayı koydu. CHP...

Türkiye’nin gündemi bir anda değişti. Bahçeli fitili ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan son noktayı koydu. Bilen bilir. Ben hiçbir zaman erken seçim taraftarı olmadım. Bu sefer de seçimlerin vaktinde yapılacağını düşünüyordum. Ama öyle olmadı.
2019 seçimlerinin çok erken başlayacağını biliyorduk. 16 Nisan referandumundan itibaren seçim havası vardı. O günden beri adaylar ve planlar yapılıyordu. Birinci turda mı biteceği yoksa ikinci tura mı kalacağı bile tartışılıyordu. Ama bu kadar erken kimse beklemiyordu.
Özellikle CHP’nin beklemediği ortaya çıkıyor. Seçime iki ay var ama ortada Erdoğan’dan başka aday yok. Aylardır Erdoğan’ın performansını izledik. Sanki hayatında ilk seçime katılıyor gibi çalıştı. Kongreler yaptı. Şehir şehir gezdi. İl, ilçe teşkilatlarını yeniledi. Seçim için gerekli ne hazırlık varsa yerine getirildi. Bir hafta içinde seçime girebilecek bir konumda.
Ama rakiplerine bakacak olursanız tam bir savrulma içinde. Kimin aday olacağına dair bile kanaat yok. Parti yetkili organları toplanacakmış da karar verecekmiş. İki gündür bunu düşünüyorum. Hep aynı şeyleri konuşuyoruz. CHP sözüm ona alternatif iktidar adayı. Ama iktidar olmak için ne yapıyor derseniz ortada bir şey yok. İktidar partisinin tembelliği olabilir ancak en azından muhalefet partisinin çalışkan olmasını beklersiniz. CHP’nin bir parti olarak artıları olabilir eksileri olabilir. Bazı şeyleri iyi yapar bazılarını kötü yapar. Ancak seçimlere bile hazırlıksız yakalanıyorsa ortada tuhaf bir durum var demektir. Ama ben bu meseleyi artık yeter derecede konuştuğumuz kanaatindeyim. CHP’nin bir iktidar alternatifi olarak hep zayıf kaldığını biliyoruz. Aramızda CHP’nin yüzde otuz barajını aşabileceğini düşünen yoktur. Hele Cumhurbaşkanlığı sisteminde bu haliyle hiçbir şansının olmadığı da ortada. Ama mesele sadece CHP de değil. CHP seçmeninin ısrarı da tuhaf. Galiba orada da tuhaf bir alternatifsizlik hali olsa gerek. İktidar şansı olmadığını bile bile bu partiye on beş senedir seçme oy veriyor. Aslında ciddi anlamda oturup konuşmak gerek. Ama ne gezer. Yine unutulup gidecek. Delege yapısını ayarlayan lider seçim kaybetse de koltuğunda oturmaya devam edecek.
Bunca zamandır ben Kılıçdaroğlu’nun kazandığı seçim görmedim. Ama Kılıçdaroğlu da kaybettiği bir seçim olduğunu düşünmüyor. Bu mantıksızlık hali devam ettikçe yapacak bir şey yok.
Şimdi aday meselesi ortada. Bakalım kim olacak? Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını düşünmüyorum. Hatta aklımın ucundan bile geçirmiyorum.
Zira mesele basit. Kılıçdaroğlu aday olsa kazanamayacağını biliyor. Aday olup kazanamazsa CHP’yi de kaybedeceğini biliyor. Aday olmazsa kendisine baskı gelebilir. Ancak baskı kaldırılamayacak bir baskı olmaz. Zira delege yapısını elinde tutan Kılıçdaroğlu 35 seçim olsa 35’inde de aday olmasa CHP koltuğunu koruyacaktır. Bu da ona yeter.

[Takvim, 22 Nisan 2018]

Etiketler: