[Takvim, 1 Temmuz 2019]
CHP, Kimin Yolunu Tercih Edecek?
PaylaÅŸ
SEÇİMDEN beri AK Parti ne yapacak diye sorup duruyoruz.
Ama madalyonun bir de diğer yüzü var;
CHP ne yapacak?
Evet İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazanmak CHP için büyük ve önemli başarı. Ve fakat CHP hala bildiğimiz CHP. Bir süredir denemeler yapıyor. Önce Ekmeleddin İhsanoğlu'nu denedi. MHP'nin desteğine rağmen kayda değer bir başarı yakalayamadı. Daha sonra "Madem kaybediyoruz adayımız bizden olsun" diyerek Muharrem İnce'yi sahneye sürdüler. İnce Atatürkçü bir siyasetçiydi ama CHP'deki diğer örnekler gibi toplumun büyük kısmına yabancılaşmamıştı. Ve bir miktar başarı elde etti. Türkiye genelinde aldığı oy CHP'li bir siyasetçi için büyük başarıydı.
Zincirin son halkasında karşımıza Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş çıktı. CHP üçüncü denemede sonuca ulaştı. Ama bu hala CHP'nin başarısı olmaktan çok, alıştığımız CHP'li profiline uymayan isimlerin CHP'ye rağmen elde ettiği bir başarı.
Eğer seçmenin bir mesajı varsa o mesajdan CHP'nin payına düşen de bir dönüşüm. CHP İmamoğlu'nun yolunda ilerleyebilir. Arada çeşni tadında Atatürkçülük mesajları vererek, iyiden iyiye merkez sağa konumlanan, ideolojik meselelere hiç temas etmeyerek popülist söylemleri takip eden bir parti olabilir. İmamoğlu'nun İstanbul özelinde çizdiği profil Türkiye geneline hakim olabilir. Böylece başarı yakalanabilir ama her başarı gibi bunun da bedeli olur. "Bedel nedir?" diye sorarsanız; İmamoğlu'nun seçim kampanyası boyunca aynı kareye girmemeye özen gösterdiği tipik CHP'li profillerin partiden tasfiyesidir.
Diğer yol ise Canan Kaftancıoğlu'nun yolu. Aslında bu yolu Kemal Kılıçdaroğlu açtı. Canan Kaftancıoğlu da emin adımlarla ilerliyor. Yolun sonunda CHP iyiden iyiye marjinal sol bir partiye dönüşüyor. Terörle arasındaki sınırı muğlaklaştırıyor, Türkiye'nin güvenlik meselelerine milli bir perspektiften bakamıyor, devletle kavga ediyor, toplumun değerlerine iyiden iyiye düşmanlık ediyor. CHP bu yolda yürümeyi tercih ederse İmamoğlu gibi figürler zafer için kendisine tahammül edilen isimler haline gelir.
Zafer kazandıkları müddetçe kimse varlıklarına ses etmez. Takiyye için vitrine sürülen konu mankeni olarak partideki varlıklarını sürdürürler. İlk yenilgide de günah keçisi olarak kapı önüne konulurlar.
Muharrem İnce'nin yolu ise daha mutedil. Parti, devletçi ve Atatürkçü kimliğinden taviz vermez.
Kılıçdaroğlu yönetiminde yaşadığı marjinal sol savruluştan hızla kurtulur.
Baykal CHP'si gibi toplumun değerlerine düşmanlık da yapmaz.
Biraz muhafazakar, biraz batılı, biraz seküler, biraz dindar, çokça Atatürkçü ve devletçi... İnce'nin yolu çok sivrilmedikleri müddetçe hem İmamoğlu profilini hem de Kılıçdaroğlu profilini partide barındırabilir.
Uzaktan bakınca CHP için en iyisi İnce'nin yolu gibi duruyor. Parti olduğu yerde kalarak, merkezde dönüşür.
İktidara alternatif olur ama milli meselelerde iktidarın yanında yer alır.
Bakalım CHP'lilerin kararı ne olacak....
Etiketler »
İlgili Yazılar