Dr. İbrahim Kalın: K. Irak’a Müdahale Mümkün Ama…

GİRİŞ: Türkiye’nin hızla seçimlere doğru ilerlediği bir süreci yaşıyoruz. Bir yandan da seçimler ertelenir mi tartışmaları yaşanıyor. Türkiye tamamen içine kapanmış durumda. Bu süreçte dış politikada neler oluyor? AB, Kuzey Irak gibi önemli konularda hangi gelişmeler yaşanıyor. Türkiye, bu konuları ihmal mi ediyor? Merak ettik ve Radikal2 ve Zaman gazetesindeki yorumlarından tanıdığımız Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatör’ü Dr. İbrahim Kalın’la görüştük.

GİRİŞ: Türkiye’nin hızla seçimlere doğru ilerlediği bir süreci yaşıyoruz. Bir yandan da seçimler ertelenir mi tartışmaları yaşanıyor. Türkiye tamamen içine kapanmış durumda. Bu süreçte dış politikada neler oluyor? AB, Kuzey Irak gibi önemli konularda hangi gelişmeler yaşanıyor. Türkiye, bu konuları ihmal mi ediyor? Merak ettik ve Radikal2 ve Zaman gazetesindeki yorumlarından tanıdığımız Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatör’ü Dr. İbrahim Kalın’la görüştük.

 

Biz seçimlerle uğraşırken dışarıda neler oluyor? – Türkiye, bölgesinin anahtar ülkelerinden birisi. İç politikadaki dalgalanmalar, Türkiye’nin dış politika hamlelerini doğrudan etkiliyor. Bunun bir iki somut örneğini de, geçtiğimiz iki hafta içerisinde gördük. Bunların en önemlisi, Mısır’da yapılan Irak’a Komşu Ülkeler Genişletilmiş Toplantısı’na Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün gidememesi oldu. İkinci önemli gösterge de İslamabad’da yapılan İKÖ Zirvesi… Dışişleri Bakanı buna da katılamadı. Normalde Türkiye’nin bu platformlarda en üst düzeyde temsil edilmesi gerekiyor. Mehmet Aydın Bey gitti ama doğrudan ilgili bakan olarak gitmedi. Peki, Avrupa Birliği süreci? – AB ile ilgili sürece baktığınızda, orada çok ciddi sorun yaşanmıyor. Doğal olarak, seçim sürecine girildiğinde AB gündeminin biraz geriye çekileceği bekleniyordu. Fransa’da da bir Cumhurbaşkanı seçimi oldu. Orada da bir içe kapanma yaşandı mı? Normal mi bu durum? – Bir dereceye kadar normal. Devlet politikalarında süreklilik esastır. Ama bu ancak, siz giderseniz, orada olursanız, kendinizi gösterirseniz olabilecek; yapacağınız etkiyle orantılı bir şey. Sürekliliği de yine aktörlerle sağlayabiliyorsunuz. Sarkozy, Türkiye’nin AB sürecine son mu verecek? – Fransa, Türkiye için önemli bir ülke. Çünkü Sarkozy’nin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan politikaları kısa vadede bu süreci doğrudan etkileyecek. Almanya’daki Merkel dönemi, ardından Fransa’da Sarkozy dönemi, AB sürecinin çok daha zorlu geçeceğini gösteriyor. Enteresan bir şey var orada… Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Türkiye karşıtlığı ya da taraftarlığı üzerinde çok ciddi bir kampanya yapıldı. Ve bu Türkiye’nin AB üyeliğinin, Avrupa iç siyaseti için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Sarkozy’nin çizdiği profilin içerisinde Türkiye’nin AB’ye üye olmaması ana tema olarak öne çıkıyor. Sarkozy’nin göçmen politikalarına bakıyorsunuz, Avrupa İslam’ı, Fransa İslam’ı gibi kavramlar üretmeye çalışıyor. Bütün dini grupları, Kült Bakanlığı diye bir bakanlık oluşturdular, onun altında toplamaya çalışıyorlar. Türkiye açısından bakıldığında bu durum, sadece Fransa ve Almanya’dan gelen bir tehdit mi? – Avrupa’nın genel gidişi, Avrupa Anayasası, genişleme gibi konularla Türkiye’nin AB üyeliği birbirine paralellik arz eden konular. Avrupa, içine kapandıkça Türkiye’yi dışarıda bırakmaya çalışıyor. Bilinçaltında bir güvensizlik ve tehdit algısı var. Türkiye’nin AB’ye girmesiyle ortaya çıkacak tabloda, Avrupa geleceğini ve kimliğini muhafaza edemez gibi bir düşünce var. Bazılarında sebep Hıristiyanlık, bazılarında seküler argümanlar kullanılıyor. Sarkozy’nin seçimlerde söylediği meşhur bir söz var: Biz Avrupa’nın sınırlarının İran, Irak, Suriye olmasını çocuklarımıza anlatamayız şeklinde… B&o

Etiketler: