Dev Yatırımların Sigortası : Varlık Fonu Geliyor

Türkiye’nin son yıllarda üstlendiği proje ve yatırımlar millet tarafından ne kadar beğeniliyorsa, ülkenin gelişmesini istemeyenleri de bir o kadar rahatsız ediyor. Bu rahatsızlık, özellikle büyük altyapı projeleri, AR-GE, savunma ve dev enerji projeleri gerçekleşirken daha da artıyor.

Tam da bu sebeple, bu projelerin finansmanında sıkıntı çıkmaması ve yeni projelerin hayata geçirilmesi için “Türkiye Varlık Fonu’nun kurulması çok önemli.

Peki Varlık Fonu nedir ve neden gereklidir?

Yeni büyük projeleri finanse etmek, kısa vadeli şokların ve finansal piyasalardaki oynaklıkların olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve engellenmesi adına varlık fonunun varlığı ve etkinliği büyük bir önem arz etmektedir.

Son yıllarda hem miktarında hem de sayısında büyük bir artış kaydedilen ve doğal kaynak kökenli ( ağırlıklı olarak petrol-doğalgaz) ve petrol-doğalgaz dışı olmak üzere ikiye ayrılan varlık fonları, stratejik yatırımların sigortası olarak görülüyor.

DÜNYADA VARLIK FONLARI

Bugün dünyada 40’tan fazla ülkede 80’e yakın varlık fonu bulunmaktadır ve hali hazırda varlık fonlarının büyüklüğü toplam 7,4 trilyon dolara ulaşmış durumda.

Varlık fonlarının kaynağı ağırlıklı olarak petrol ve doğal kaynak olmakla beraber, ihracat ve finans piyasalarındaki gelirlerle de kurulan birçok ulusal varlık fonu bulunmaktadır.

Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Norveç, Rusya gibi ülkeler petrol-doğalgaz kaynaklı dünyanın en büyük fonlarına sahip. Tüm fonlar içerisinde petrol-doğalgaz kaynaklı fonların oranı ise yüzde 60’a yaklaşmış durumda.

Ayrıca 7,4 trilyon dolarlık küresel varlık fonlarının yaklaşık 2,9 trilyon dolarlık kısmının Körfez ülkelerine ait olması da öne çıkan bir diğer önemli nokta.

Kaynağını petrol gelirlerinin oluşturduğu Norveç Varlık Fonu 847.6 milyar dolarlık değeriyle dünyanın en büyük varlık fonu olarak faaliyet gösteriyor ve bu şekilde dünya çapında 9000’den fazla şirkette yatırımı var.

Diğer yandan uzak doğu ülkelerinde de varlık fonları hızla artıyor. Yüksek ihracat yoluyla önemli cari fazla oranları yakalayan Çin, Hong Kong ve Singapur gibi ülkeler petrol-doğalgaz dışı kaynaklardan elde edilen fonlara sahip. Çin yatırım fonu 813,8 milyar dolarlık büyüklüğü ile en büyük ikinci petrol-doğalgaz dışı varlık fonudur.

TÜRKİYE’DE VARLIK FONU NEDEN OLMASIN?

Türkiye’de varlık fonunun kurulması, yalnızca yatırımların finansmanını garantiye alacak bir sigorta olarak görülmemeli. Varlık fonu ayrıca, siyasi istikrar-ekonomik istikrar ilişkisine zarar vermek isteyenler için engelleyici bir mekanizma olacaktır.

Hatırlarsak, Gezi olaylarında amaç sadece siyasi iktidar değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik istikrarıydı. Çıkartmak istedikleri kaos ortamı ile hem Türkiye’nin ekonomik istikrarını hem de hükümetin başlattığı ve başlatmak istediği büyük altyapı yatırımlarını engellemek istediler.

17-25 Aralık’ta da ağırlıklı olarak köprü, havalimanı, enerji yatırımlarını gerçekleştiren iş çevresine yönelik operasyonların amacı, bu girişimleri engellemek ve Türkiye’yi finansal anlamda zor duruma düşürmekti.

Son olarak 15 Temmuz FETÖ darbe girişimiyle de Türkiye’nin değişen çehresine, siyasi ve ekonomik istikrarına hatta geleceğine darbe vurmak istediler. Ancak alınan tedbirler ve başarılı ekonomi yönetimi sayesinde olumsuz hava bertaraf edildi ve Türkiye ekonomisi etkilenmedi.

Dolayısıyla, bu şokların oluşturabileceği kısa vadeli etkilerin atlatılması, döviz kurları ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların olumsuz etkilerinin bertaraf edilmesi, tasarrufların yatırımlara yönlendirilmesi, dev projelerin ve uzun vadeli yatırımların hayata geçirilmesi adına varlık fonu hayati önem kazanmaktadır.

Çünkü, siyasi ve ekonomik terör gruplarının, Türkiye’nin finansman ihtiyacını kullanarak operasyon çekme alışkanlıklarının ve kaos oluşturmalarının önüne geçilmesi gerekiyor artık.

Kaldı ki bu fon için kaynakta var. Özelleştirme gelirleri, işsizlik fonu, BES, hazine kaynakları ve daha bir çok kaynak.

Türkiye’nin orta gelir grubundan çıkması, zengin olması ve ekonomik göstergeleri iç ve dış şoklara karşı koruyucu mekanizmaların geliştirilmesi, siyasi ve ekonomik darbe yanlılarının umutlarını da yok edecektir.

[Yeni Şafak, 4 Ağustos 2016]