ABD Demokratik Parti Başkan Adayı Joe Biden (solda) ve Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı Donald Trump (sağda)

Buradan Geri Dönüş Olur mu?

Amerika'nın dünyaya olan ilgisizliği çoğunlukla Trump'la ilişkilendiriliyor. Bu mantığa göre, Trump dış politikaya ilgisiz bir popülist olduğu için Amerika'nın tutarlı bir stratejik planlaması bulunmuyor. Gerekli gereksiz herkesle sert diplomatik kavgalara girişiyor. Sonra pek bir sonuç da almadan bunların üstünü kapatıp geçiyor. Takipçilik özelliği olmadığı artık sır değil.

Amerika’nın dünyaya olan ilgisizliği çoğunlukla Trump’la ilişkilendiriliyor. Bu mantığa göre, Trump dış politikaya ilgisiz bir popülist olduğu için Amerika’nın tutarlı bir stratejik planlaması bulunmuyor. Gerekli gereksiz herkesle sert diplomatik kavgalara girişiyor. Sonra pek bir sonuç da almadan bunların üstünü kapatıp geçiyor. Takipçilik özelliği olmadığı artık sır değil.

Trump’a ve onun dış politika yaklaşımına dair bu tariflerin büyük bir haklılık payı var. Evet Amerika dünyada oynadığı düzenleyici rolü büyük oranda kaybediyor. Bunun da kendine göre sonuçları oluyor. Mesela Türkiye Trump’ın bu ilgisizliği sayesinde oldukça geniş manevra alanları buldu. Bağımsız dış politika inşasına hız verdi.

Şimdilerde birçoğumuz Trump’ın yeniden seçilip seçilemeyeceğini konuşuyoruz. Trump’ın yerine iktidara Biden gelmesi durumunda Amerika’nın yeniden küresel liderlik rolü oynayıp oynamayacağı merak konusu.

Bana sorarsanız anketlere bakmayın. Trump hala büyük favori. Demokratlar çıkartabilecekleri en kötü adaylardan birini çıkardılar. Amerikan toplumu artık Biden ve Clinton benzeri adayları desteklemek zaten istemiyor. Bir de Biden’ın şimdiye kadar olan performansı gerçekten çok zayıf. Hadi diyelim ki Biden seçildi. Yine de Amerikan dış politikasında tektonik değişimler beklemek gereksiz. Amerikan kamuoyu hâlâ Irak Savaşı etkisinden kurtulamadı. Ve Amerika’nın dünyada jandarma rolü oynamasını istemiyor. Amerika belli bir yola girdi. Buradan dönüş bir iktidar değişimi veya yeni bir stratejik planlama ile olmaz. Tüm kamuoyunun dünya görüşünü baştan aşağı şekillendirici, mesela Soğuk Savaş’ın başındaki Kore Savaşı gibi, yeni sarsıntılar olmadığı müddetçe Amerikalılar meleklerin cinsiyetini tartışmaya devam edecek. Biden’la birlikte Amerika’nın doksanlara döneceğini kimse beklemesin.

Ancak şunu da bilmek lazım. Biden seçilirse Amerikan dış politikası bu kadar başı boş olmaz. Obama döneminin bir tekrarını ortaya koymaya çalışması kuvvetle muhtemel. Uluslararası örgütlere daha fazla destek vererek düzeni tutmayı isteyecektir. Ancak bunlar da artık ufak makyajlarla başarılabilecek işler değil. Artık ipin ucu kaçmış vaziyette. Amerika’nın kuvvet kullanma ihtimali ciddiye alınmadığı müddetçe uluslararası düzen eskisi gibi işleyemeyecektir. Kuvvet kullanmaya kalkarsa da zaten yeni bir düzenle karşı karşıya kalırız. Ama Amerikalılar böylesi bir ihtimalin şimdilik yakınında bile değil.

Dolayısıyla Biden’ın seçilme ihtimali varsa bile bu tek başına Türkiye’nin kazançlarını tersine çevirecek sonuçlar doğurmaz. Yeni küresel düzene hazırlıklı giren Türkiye gibi aktörler için hâlâ geniş bir manevra alanı mevcut olacaktır.

[Sabah, 20 Haziran 2020]

Etiketler: