Bir Tek İktidar mı Yorulur?

Muhalefet istifa eden belediye başkanları üzerinden AK Parti'de parti içi rahatsızlık yaratmaya çabalıyor.

Önce kısaltma sonra isim

Meral Akşener partisini kurdu.
İlk yorumlar Akşener açısından pek iç açıcı değil.
Siyaset gözlemcileri “dağ fare doğurdu” diyorlar.
Bakalım, bekleyip göreceğiz.
Partinin ismi ve logosuyla ilgili çok şey söylendi;
AK Parti’nin renklerini kullandığı, amblemin ve sloganın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in seçim kampanyasında kullandığı amblem ve slogana benzerliği, partinin adının son zamanlarda TRT’nin Diriliş Ertuğrul dizisi ile oldukça popüler olan Kayı boyu aşiretinin simgesini andırdığı, hemen herkes tarafından söyleniyor.
Bir mesele daha var.
Parti kendisine “İyi Parti” ismini seçti.
Bu seçim AK Parti’nin Türk siyasetinde gerçekleştirdiği değişimi yansıtıyor.
AK Parti’ye kadar partiler bildik kısaltmaları kullanırlardı.
Partinin isminin baş harfleriyle kısaltma oluşturulurdu.
Artık gelenekselleşmiş bu kısaltma tarzında ilk değişiklik aslında Turgut Özal’ın Anavatan Partisi tarafından yapıldı.
Parti kendisine ANAP kısaltmasını seçti.
AK Parti kurulduğunda seçtiği kısaltma ise tam anlamıyla yenilikçiydi.
Partinin adını oluşturan adalet ve kalkınma kelimeleri yan yana getirilip AK Parti ismi verildi.
Böylece partinin kısaltması da kendi başına anlamlı oldu ve siyasetin ihtiyaç duyduğu dürüstlüğü simgeledi.
Akşener’in partisi de benzer biri kısaltmayı tercih etti.
Partinin açılımı İnsanlık, Yenilik, İyilik partisiymiş.
Baş harfleri bir araya getirilerek İYİ Parti kısaltması yapılmış.
Hatta öyle anlaşılıyor ki, AK Parti isimlendirmesinden etkilenerek İYİ Parti kısaltması seçilmiş, sonra kısaltmaya isim uydurulmuş.

AH BARZANİ VAH BARZANİ
Irak Bölgesel Kürt yönetimi bir yazılı bir açıklama ile tarihin gördüğü en muazzam geri viteslerin birine imza attı.
Barzani yönetimi referandum sonuçlarını askıya almanın karşılığında, Irak güçleri ve peşmerge arasındaki çatışmanın son bulması ve Irak anayasası temelinde diyaloğun başlamasını teklif etti.
İyi, güzel de…
Haydi gelin referandumun ertesi gününe gidelim. Türkiye’nin son uyarılarını yaptığı zamanlara. Ne diyordu Türkiye?
Henüz geç değil, referandumu yapmış olsanız da gelin bu davadan vazgeçin.
Irak Merkezi hükümetiyle diyalog kurun, Kerkük’te ve diğer bölgelerde oldu bitti yapmayın.
O zaman Türkiye’nin bu çağrısına içerdeki ve dışarıdaki Barzaniciler Kürt düşmanlığı diyerek karşı çıktılar. Şimdi ise aynı şeyleri Barzani teklif ediyor.
Çocukluk rüyasından uyandı, inşallah peşine kabus görmez.

BİR TEK İKTİDAR MI YORULUR?
İktidar partisi yenilenme sürecine girmişken muhalefet ne yapıyor?
Bizi şaşırtmıyor ve süreci sabote etmeye çalışıyor.
İstifa eden belediye başkanları üzerinden AK Parti’de parti içi rahatsızlık yaratmaya çabalıyor.
Alttan alta topluma belediye başkanlarının yolsuzluk veya FETÖ bağlantısı nedeniyle istifasının istendiği imajını vermek için çırpınıyor.
AK Parti de buna karşılık istifaların siyasi bir süreç olduğunu, yolsuzlukla veya FETÖ ile bir bağlantısı olmadığını anlatıyor.
İktidar ve muhalefetin bu konu üzerinden ayrışmaları çok normal.
Anormal durum ise şu;
-Muhalefet neden kendini sorgulamıyor?
-Yüzde 20-25 bandına sıkışmış olmaktan memnun mu?
-Son zamanlarda kongre süreçlerinde basına yansıyan teşkilat içi vurdulu-kırdılı kavga görüntülerinden şikayetçi değil mi?
-Neleri hatalı, neleri eksik yaptığı sorusunu soruyor mu?

CEVABI BELLİ SORU
Müftülere nikah kıyma yetkisi veren tasarı meclisten geçti.
Türkiye İran oldu mu?

[Takvim, 27 Ekim 2017]

Etiketler: