Abdülfettah Said Hüseyin Halil es-Sisi

Batı’nın Darbecilere Bakışı

Mısır'da darbeci Sisi yönetimi 9 kişiyi daha idam etti. Toplamda idam edilenlerin sayısı 42'ye ulaştı. İşkence altında alınan ifadelere dayanarak yapılan bu idamlar bize durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.

Mısır’da darbeci Sisi yönetimi 9 kişiyi daha idam etti. Toplamda idam edilenlerin sayısı 42’ye ulaştı.
İşkence altında alınan ifadelere dayanarak yapılan bu idamlar bize durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Darbeciler her türlü hukuksuzluğu yaparken dünya buna gözlerini kapamış kulaklarını tıkamış durumda.
Batılı ülkelerden herhangi bir ses çıkmıyor.
Neden mi? Çok basit. Kendi destekledikleri bir diktatörün nasıl bir zulüm yaptığı umurlarında değil.
Yeter ki, Mısır kendilerine bağlı olmaya devam etsin.
Dönüp bakın tüm “Arap Baharı” denilen sürece. Doğmakta olan tüm hareketler doğmadan boğuldu. Ordusu Amerika‘ya yakın olan ülkelerde darbeler yapıldı.
Ordusu Amerika’ya yakın olmayan ülkeler iç savaşa terk edildi. Tunus’ta Gannuşi kontrol altında. Mısır’da Sisi geldi. Öbür taraftan Libya, Yemen ve Suriye iç savaşta.
Demokrasi havarisi gibi gördüğümüz Batılı ülkeler sırf değişimden korktukları için bu ülkelerde çoğunlukları yine sınırlandırdı. Arap Baharı denilen sürecin sonunda Mursi gibi isimler iktidarda kalsaydı, kontrol edemeyeceklerinden korktular. Hatırlarsanız Mursi’nin ilk eylemlerinden birisi Refah Sınır Kapısı‘nı açmak olmuştu. İsrail zulmü altındaki Gazze halkını rahatlatacak olan bu adım belki de maalesef Mursi’nin sonu oldu. Bırakın tüm diğer iddiaları. Mısır’ın Mursi tarafından iyi yönetilmediği gibi lafların hiçbir anlamı yok.
En büyük günahı İsrail’in ve Amerika’nın ayağına erken basmak oldu. Hatırlayın yine.
Sisi iktidara gelir gelmez Refah Sınır Kapısı’nı tekrar kapadı. İşte bu yüzden Sisi ne tür hukuksuzluğa imza atarsa atsın kendisi için sorun olmuyor.
Gördüğüm kadarıyla buna en yüksek eleştiri Türkiye’den geldi. Başkan Erdoğan açıkça söyledi. Sisi rejimi Türkiye’yle görüşmek istiyor. Erdoğan genel bir af ilan edilmeden Sisi’yle görüşmeyeceğini açıkladı.
Türkiye’nin pozisyonu net. İki yıl önce benzer bir darbe teşebbüsü atlatmış bir ülkeden başka bir tavır beklemek zaten mümkün değil. Nasıl Mısır Sisi’yle ele geçirildiyse, Türkiye de FETÖ yoluyla ele geçirilecekti.
Şimdi Venezuela’da aynı şey deneniyor. Amerika dünya siyasetine askeri müdahaleden kaçınıyor olmasına rağmen, darbe gibi yöntemleri hiç bırakmadı. Sorun çıkardığını düşündüğü ülkelerde kendilerine yakın gruplara destek vererek ülkelerin iç siyasetlerini dizayn etme çabasına devam ediyor.
Ortadoğu’da istemedikleri tüm yönetimleri çökerttiler. Türkiye hariç.
Şükürler olsun bu millet sonuna kadar direndi.
Beka mücadelesi denilen şey işte tam da budur. Ancak Batılı ülkelerin vazgeçeceğini düşünüyor musunuz? Ben düşünmüyorum.
Belediye seçimleri de dahil her türlü gelişmeye müdahil olacaklar.
Zaten uluslararası baskı devam ediyor.
Avrupa Birliği’nin hazırladığı son rapor ortada. Türkiye’yi hukuk ve insan haklarına aykırı davranmakla suçluyor. Sisi’ye iki kuruşluk laf etmeyen bu kurumlar iş Türkiye’ye gelince bambaşka bir hal alıyor. Halbuki mesele ne hukuk ne de demokrasiyle ilgili. Allah muhafaza darbe teşebbüsü Türkiye’de başarılı olsaydı, darbecilerin yapacağı zulümlere tek bir laf etmezlerdi.
Bunu hepimiz biliyoruz.

[Sabah, 26 Şubat 2019]

Etiketler: