BDP kökenli bağımsız vekil sayısının 36'ya ulaÅŸması hem BDP'nin bundan sonra izleyeceÄŸi yol, hem de Kürt sorununun geleceÄŸi bakımından önemli politik mesajlar taşıyor. Son iki ayda yakaladığı psikolojik üstünlükle özgüven tazeleyen ve bu özgüveni sandığa tahvil eden BDP, mücadelesini yeni bir aÅŸamaya taşıdı. BDP çıkardığı vekil sayısından daha çok toplumsal mühendislik becerisi ve matematik bilgisiyle dikkatleri üzerine çekti. PKK ile BDP’nin arasındaki makasın bu derece kapandığı bir dönemde elde edilen baÅŸarı ve özellikle Kürt ulusalcılığının yükselen ateÅŸi Kürt sorunununda gelinen noktayı tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.
12 Haziran seçimleriyle birlikte Kürt siyasi hareketi 3. dönemine girdi. Bu dönemlendirme bir anlamda PKK’nın “stratejik savunma/denge/saldırı” dönemlerini çaÄŸrıştırıyor. 1991'de HEP'in TBMM'ye girmesiyle Kürt sorununa dikkate çekmek ve 'realiteyi' kabullendirmek isteyen Kürt hareketi, ağır bedeller ödese de bunda baÅŸarılı oldu. 1991 sonrasında ‘Kürt realitesi’ BaÅŸbakan tarafından kabul edilirken bir anlamda ‘inkâr’ son buldu. Ä°kinci dönem fiilen 1999, resmen 2007’de baÅŸladı. 2007 seçimleri sonrası parlamentoya giren DTP, HEP’in ‘Kürtleri tanıma’ pratiÄŸini ‘Kürt sorununu çözme’ hedefine taşımak istedi. Ancak pratikte yaÅŸanan problemler buna izin vermedi ancak Kürtler ve devlet artık daha yüksek sesle çözümü konuÅŸmaya baÅŸladı. 12 Haziran seçimleri ise Kürt siyasi hareketinin 3. dalgaya evrilip, ‘kendini yönetme’ pratiklerinin yüksek sesle dile getirildiÄŸi dönemin kapısını araladı. BDP’nin seçimi, ‘demokratik özerkliÄŸin’ oylanmasına çevirmesi ve ÅŸimdiye kadar görülmeyen bir motivasyonla çalışmasını bu yaklaşımın ipuçları olarak okumak mümkün. BDP, seçimi Kürtlerin geleceklerini oyladıkları bir sınamaya dönüÅŸtürerek AK Parti karşısında vites büyüttü. Ankara'nın ‘bekle-gör’ taktiÄŸi karşısında kendi ajandasını adım adım hayata geçiren Kürt siyaseti, gündemibelirleme üstünlüÄŸünü elinde tutarak geçmiÅŸte olduÄŸunu gibi bu seçimde de bir adım önde yürüdü.
KÜRT SÄ°YASETÄ° YENÄ° BÄ°R YOL AYRIMINDA!
BDP’nin bağımsız seçilmenin bütün zorluklarına raÄŸmen tarihi bir baÅŸarı kazanarak konulan engelleri kolayca aÅŸması Ankara’ya bir kez daha Kürt sorununun varlığı/önemi konusunda ültimatom veriyor. BDP'nin bu sonuçları diÄŸer partilerin bölgedeki oy oranlarıyla birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde mevcut tablo daha iyi anlaşılacaktır. CHP’nin uzun bir aradan sonra bölgeye gitmesine ve ‘ezber bozan’ açıklamalar yapmasına raÄŸmen oy oranını artıramaması üzerinde serinkanlı düÅŸünmek gerekiyor. Yine aynı biçimde AK Partinin toplamda oylarını muhafaza etse de kimi illerde oransal olarak ciddi biçimde gerilemesi önümüzdeki dönemde olabileceklerin iÅŸaretlerini bugünden veriyor. Seçim, Kürtlerin ne derece örgütlü hale geldiklerini birkez daha ortaya koyarken aynı zamanda BDP/PKK’nın kitleyi düÄŸmeyle kontrol edercesine avucuna alması Kürt siyasetine dair yapılan birçok saptamayı anlamsız hale getiriyor. BDP’nin baÅŸarısının ardında i&cce