Avrupa Ülkeleri ‘Suçun Şahsiliği’ İlkesini Unutmamalı

2004 ve 2005'te Madrid ve Londra'da Paris'tekinden daha büyük terör saldırıları oldu. Bu nedenle Paris saldırısı için Avrupa'nın 11 Eylül'ü denemez. Ancak Fransa'nın 11 Eylül'ü olarak tanımlanabilir.

Dünya Paris’te Charlie Hebdo dergisine düzenlenen ve 12 kişinin ölümüyle neticelenen saldırı Ortadoğu’da yeni bir isim – cisim de kazanan “İslamcı terör”ün Avrupa’ya sıçraması olarak değerlendirilebilir mi?

Avrupa’da 2004 yılında Madrid’de ve 2005 yılında Londra’da Paris’tekinden daha geniş çaplı terör saldırıları gerçekleşmişti. Madrid saldırılarında 191, Londra saldırılarında ise 52 hayatını kaybetmişti. Her iki şehirdeki terör saldırıları da Müslüman kimliği olanlarca gerçekleştirilmişti. Yani Batı medyası ve siyasi elitinin zihinlere işlemeye çalıştığı “İslamcı terör” Avrupa’ya yıllar önce uğramıştı zaten. Paris’te Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırı 1950’lerden bu yana Fransa’nın uğradığı en fazla can kaybına neden olan saldırı olduğu için geniş yankı yaptı.

KARİKATÜRLER ÖNCE DANİMARKA’DA YAYINLANDI

Charlie Hebdo’ya tekbir eşliğinde saldırıldı ve akla gelen ilk şey derginin 2006-2011’de yayınladığı Müslümanları rencide eden karikatürler oldu. Ama bunun üzerinden yıllar geçti. Henüz netlik yok ama sizce sebep bu mudur ya da bahane mi edilmiştir?

Charlie Hebdo dergisi Müslümanların en kutsal değerlerine saygısızlık yapan ve aşağılayan karikatürleri aslında Danimarka’da yayınlanan Jyllands-Postengazetesinden alarak yayınladı. Jyllands-Posten genel yayın yönetmeni tepkiler üzerine özür dilemesine ragmen Charlie Hebdo 2011 yılında yeniden yayınladı bu karikatürleri ve aynı yıl bir saldırının da hedefi oldu. Ancak saldırganların tekbir getirmeleri olayın arkasında neyin ve kimin olduğuna karar vermek için yeterli değil. Medyaya yansıdığı kadarıyla saldırganlar kimliklerini kullandıkları araçta unutmuş, biri daha önce terör suçuna bulaştığından hüküm giymiş, ellerinde de kolayca edinilmeyecek silahlar var. Bu da söz konusu terör saldırının arkasında hangi güç ve örgütlerin olduğu sorusunu gündeme getiriyor.

AVRUPA’NIN DEĞİL FRANSA’NIN 11 EYLÜL’Ü

Saldırıyı Yemen El Kaidesi üstlendi. Detayları ortaya çıkacaktır ama saldırganların ölü ele geçirilmesi ayrıca tartışılıyor. Şunu sormak isterim: 11 Eylül öncesinde Ortadoğu politikaları nedeniyle Amerika dışında yükselen bir öfke vardı ama Amerika’da fiili İslam düşmanlığı görünmüyordu. Hâlbuki Avrupa’da yükselen bir yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı durumu var. Bu durumda “Paris saldırısı için Avrupa’nın 11 Eylül’ü” denebilir mi?

Hayır. 2004 ve 2005’te Madrid ve Londra’da Paris’tekinden daha büyük terör saldırıları oldu. Bu nedenle Avrupa’nın 11 Eylül’ü denemez. Ancak Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak tanımlanabilir. 11 Eylül 2001 ABD saldırıları küresel bağlamda okunabilir. ABD’deki Müslümanların tepkisi olarak okunamaz. Daha ziyade ABD’nin İslam ülkelerindeki siyasetine duyulan bir tepkidir ve özellikle de yarattığı sonuçlar itibarı ile 7 Ocak saldırısından çok daha derin sonuçlar doğurdu, örneğin Irak işgal edildi, terörle küresel mücadele adı altında aslında İslam ile mücadele dönemi başladı. Bu açından bakıldığında 11 Eylül öncesi ve sonrası bir dünyadan bahsedilebilir. İslam ve Müslümanlar güvenlikleştirilmiş, yani bir tehdit unsuru olarak görülmeye başlanmış, İslami gruplar istihbarat örgütlerinin takibine alınmış, terörle mücadele yasaları sivil hakları daralacak sonuçlar doğurmuş, dini i

Etiketler: