"Evet Platformu" tarafından düzenlenen "İstanbul Buluşması" Yenikapı Meydanı'nda gerçekleşti. Mitinge çok sayıda vatandaş katıldı. ( Bülent Doruk - Anadolu Ajansı )

17 Nisan’a Hazırlık

"Evet" mi "hayır" mı sorusu az çok cevabını buldu, şimdi herkes 17 Nisan'a yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin seçmenden vize aldığı Türkiye tablosuna hazırlanıyor.

Bir gün sonra sandık başında olacağız.

Yapılmamış referandumun sonucu hakkında kesin konuşmak en başta sandıkta tecelli edecek olan millet iradesine saygısızlık olur. Öte yandan “göz var izan var”. Referandumdan evet oyu çıkacağı anket şirketleri ve kamuoyunun nabzını tutan diğer aktörler tarafından ifade ediliyor.

“Evet” mi “hayır” mı sorusu az çok cevabını buldu, şimdi herkes 17 Nisan’a yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin seçmenden vize aldığı Türkiye tablosuna hazırlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemde olan bazı meseleler için 17 Nisan tarihini işaret etmeye başladı. Belli ki Avrupa Birliği ile karşılıklı hesaplar görülecek. Türkiye, AB’ye yaptıklarını hatırlatacak ve bundan sonrası için müttefiklik hukukuna uygun davranmasını isteyecek. AB aklıselim ile hareket ederse ne ala, aksi takdirde ilişkiler bambaşka bir boyut kazanacak.

Sadece AB liderleri ve siyasetçileri değil AB medyası da 17 Nisan’a hazırlanıyor. İngiltere’de yayın yapan haftalık The Economist de referandumu birinci mesele haline getiren yayın organları kervanına katıldı.

Meğer Avrupa kamuoyu ne kadar meraklıymış Türkiye’nin meselelerine! Her manşette, her kapakta Türkiye. Yetmiyor Türkçe makaleler, haberler, ekler de yayınlıyorlar. Maşallah Türkiye’nin önemini en sonunda kavradılar.

İşin şakası bir yana referandum Türkiye için neden bir beka meselesi ise Avrupa kamuoyu için de aynı nedenle önemli bir mesele. Karşılarında yıllardır devam eden sorunlarından birini daha çözmüş güçlü bir Türkiye’mi olacak yoksa hala kısır iç çekişmeleri ile zaman kaybeden zayıf bir Türkiye mi… Bunun için referanduma ilgililer.

The Economist de Erdoğan’lı kapağında bunun ipuçlarını veriyor. Referandumdan evet de çıksa hayır da çıksa Türkiye daha otoriter bir ülke haline gelecek, diyor. Formül basit; eğer batılılar Türkiye’de otoriterlikten, demokrasinin gerilediğinden bahsediyorlarsa mutlaka çıkarlarına ters bir gelişme var demektir. Yani onlar böyle yazıyorsa tercümesi şu demek; referandumdan evet çıkacak ve karşımızda daha güçlü bir Türkiye olacak.

Referandum gündemi bittikten sonra dikkatlerin daha fazla yoğunlaşacağı bir diğer konu da Suriye olacak. Öneminden dolayı Suriye hiçbir zaman gündemden düşmedi.

Referandumdan dolayı Suriye gündeminde bir aksama yaşanmadı. Ancak 17 Nisan’da Suriye gündemi açısından da yeni bir döneme gireceğiz. Bir tarafta Trump yönetimindeki Amerika’nın Suriye politikasında değişim olacağına dair güçlü sinyaller, öbür tarafta Türkiye’nin bağımsız çıkarları… Bu parametreler yeniden değerlendirilecek, daha hızlı ve hareketli bir dönem başlayacak Suriye gündemimizde.

Beklentiler daha çok savunma amaçlı olan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun bitmesi ile ikinci aşamaya geçileceği yönünde. Yani atak yönü daha ağırlıklı olan bir operasyon ihtimali gündemde. Atak yönünden dolayı operasyona şimdiden “Fırat Mızrağı” yakıştırması yapıldı bile.

17 Nisan hesapları sadece uluslararası alanda değil yurt içinde de yapılıyor. CHP’de bol bulunan atanamayan genel başkanlar 17 Nisan’dan sonra harekete geçecek. Bir kişinin eseri mi yoksa ortada kolektif bir emek mi var henüz çözemedik ama genel başkan Kılıçdaroğlu’nu çok fena tuzağa çektiler. Bir yandan kendisine daha sakin bir referandum kampanyası yürütmesini salık verdiler. Miting yapma, parti olarak kampanyada çok görünür olma ve evetçiler ile çatışmadan kampanyanı yürüt, dediler. Öbür yandan ise atanamayan genel başkanlar Kemalist ve ulusalcı retoriğin en banali ile sahaya sürüldü. 17 Nisan’dan itibaren Kılıçdaroğlu referandum sürecinde pasif olmak ve doğru düzgün kampanya yürütmemek ile suçlanacak. Baykal’ı devre dışı bırakıp Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yolunu açanlar, 15 Temmuz gecesi Kılıçdaroğlu’nun yolunu açmak Atatürk havalimanı VİP nizamiyesinin önünden tankları çekenler, bu sefer Kılıçdaroğlu’na yol verecek.

Ah Kemal bey, ah.

FETÖ ile iş tutulur mu?

[Takvim 14 Nisan 2017]

Etiketler: