Bu kitap, Diyarbakır annelerinin evlat nöbetlerini başlatma sürecini, nöbetlerin başka şehirlere yayılmasını, çocukların kaçırılma sürecinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) rolünü ve terör örgütünden kaçarak ailelerine dönen çocukların hikayelerini birincil tanıklıklara dayanarak ele almaktadır.
BM'nin mevcut güç konfigürasyonunda İsrail'e karşı etkin önlemleri harekete geçirmesi mümkün değil. Ancak İsrail'e karşı meşru, geniş katılımlı yegane uluslararası platform anlamında bir imkan olarak değerlendirilmesi de önemli.
İsrail barbarlığının elbette ki sonuçları olacaktır. Bu sürecin sonunda Netanyahu'nun seçim hesaplarının tutmadığını ve hatta Batı Şeria'daki statükoyu bozduğunu bile görebiliriz.
Türkiye-Mısır ilişkileri bir yıl öncesine nazaran daha olumlu bir noktada ve normalleşmeye de oldukça yakın. Türkiye'nin zamanında ve yeterince sarf ettiği çabalara Mısır'ın da karşılık vermesi bu pozitif atmosferin oluşmasında rol oynamıştır.
Eleştiri postunu temellük etmiş ve fakat nedense hiç bir eleştiriyi kaldırmayan çevreler süreci bir fırsata çevirmenin peşine düşmüş. Siyasi mızmızlık halinde dolaşan bu homurtu bir kaç argümanla karşımıza çıkmaya başladı.
Batılı ülkelerden DEAŞ’e gerçekleşen katılım hiç sorunsallaştırılmadı. Nasıl büyüdüğü, hangi unsurlarla hangi şartlarda işbirliği yaptığı neredeyse hiç sorgulanmadı.
AK Parti'nin iktidarda kalma gücünün birbiri ile ilintili iki temel motivasyonundan bahsedilebilir. Birincisi kitlelerin hissiyatı ve taleplerini dikkate alarak siyaset yapması, ikincisi ise sahip olduğu dönüştürücü güçtür
Bu kitap, Diyarbakır annelerinin evlat nöbetlerini başlatma sürecini, nöbetlerin başka şehirlere yayılmasını, çocukların kaçırılma sürecinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) rolünü ve terör örgütünden kaçarak ailelerine dönen çocukların hikayelerini birincil tanıklıklara dayanarak ele almaktadır.
Kitap sunduğu analitik çerçevenin yanı sıra her bir ülkenin ulusal güvenlik tanımı, neleri tehdit olarak gördüğü ve bu tehditlerle mücadelede öngördüğü araç ve yöntemleri sistemli veri ve bulgularla okuyucuya sunmaktadır.
Bu kitap Ortadoğu’da ordu-siyaset ilişkisinin tarihsel bir incelemesini sunmakla yetinmemekte, aynı zamanda bölgenin yakın geleceğine dair bir perspektif de ortaya koymaktadır.
Bu çalışmada Türkiye, Suudi Arabistan, İran, Irak hükümeti ve IKBY gibi bölgesel aktörlerin Musul Operasyonu’ndaki temel motivasyonları söylem ve eylemleri çerçevesinde analiz edilmiştir.
BM'nin mevcut güç konfigürasyonunda İsrail'e karşı etkin önlemleri harekete geçirmesi mümkün değil. Ancak İsrail'e karşı meşru, geniş katılımlı yegane uluslararası platform anlamında bir imkan olarak değerlendirilmesi de önemli.
İsrail barbarlığının elbette ki sonuçları olacaktır. Bu sürecin sonunda Netanyahu'nun seçim hesaplarının tutmadığını ve hatta Batı Şeria'daki statükoyu bozduğunu bile görebiliriz.
Türkiye-Mısır ilişkileri bir yıl öncesine nazaran daha olumlu bir noktada ve normalleşmeye de oldukça yakın. Türkiye'nin zamanında ve yeterince sarf ettiği çabalara Mısır'ın da karşılık vermesi bu pozitif atmosferin oluşmasında rol oynamıştır.
Libya’nın toparlanması ile Türkiye-Libya ilişkilerinin derinleşmesi birbirini besleyen iki süreç olarak ilerledi. Gerek uluslararası gerekse Libya içindeki üçüncü tarafların provokasyonlarına rağmen, Libya toparlandıkça ilişkiler ivme kazandı.
Annelerin feryadı çocukları için. Parti yöneticileri nobran tavırlar takınacaklarına destek verselerdi çok daha farklı bir tablo ortaya çıkabilirdi. Terörle arasına mesafe koymaya buradan başlayabilirdi. Ancak tam aksine, annelerin HDP'ye karşı suçlamalarını haklı çıkaracak şekilde davrandılar.
Koronavirüs salgını öncesi uluslararası sistem nasıl bir karakteristiğe sahipti? Koronavirüs salgınının uluslararası sistemi etkileme potansiyeli var mı? Koronavirüs salgınıyla birlikte uluslararası sistemin şekillenmesinde rol oynayabilecek faktörler nelerdir? Uluslararası sistemin değişimine dair olası senaryolar nelerdir?
Kitap sunduğu analitik çerçevenin yanı sıra her bir ülkenin ulusal güvenlik tanımı, neleri tehdit olarak gördüğü ve bu tehditlerle mücadelede öngördüğü araç ve yöntemleri sistemli veri ve bulgularla okuyucuya sunmaktadır.
Suriye'de 2011'de başlayan ayaklanmalardan günümüze hem Obama yönetimi hem de Trump yönetimi Suriye'de PYD/YPG konusunda Ankara'yı defalarca yanılttı. Bu süreçte ABD yönetimi kendi politikalarından geri adımlar attı veya Ankara'ya verdiği sözleri yerine getirmedi. ABD Suriye politikası olarak 'DEAŞ ile mücadele' bahanesiyle Türkiye'ye düşman terör örgütlerini destekledi. Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekâtı sonrası ABD'nin güvenli bölge söylemlerine karşılık Türkiye'nin ikili ilişkilerde güvensizlik sorununu İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Veysel Kurt ve SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş yorumladı
İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi tarihi bir öneme sahipti. Teşkilatın kurulmasına zemin hazırlayan sebepler ve kendine biçtiği misyon, zirvede açık bir şekilde ortaya çıktı.
Soçi zirvesinde alınan kararların çatışmasızlık durumu üzerinde temellendiği görülüyor. Başka bir deyişle, çatışmasızlık artık verili bir durum olarak ele alınıyor.
SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, gündemdeki yeni anayasa tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik Politikası