Talha Köse

Brüksel Koordinatörü, Toplum ve Medya Direktörü
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölüm başkanıdır. Doktorasını George Mason University School for Conflict Analysis and Resolution’da tamamladı (2010). Sabancı Üniversitesi Uyuşmazlık Analizleri ve Çözümleri programından yüksek lisans derecesi aldı (2002). Lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden aldı (2000). İstanbul Şehir Üniversitesi’nde öğretim üyeliği ve bölüm başkanlığı yaptı (2010-2016). George Mason University (ABD) ve Maastricht University’de (Hollanda) misafir öğretim üyesi olarak dersler verdi. Çalışma alanları çatışma analizleri çözümleri, barış çalışmaları, modern Türkiye’de kimlik sorunları ve dış politikada ara buluculuk ve çatışma çözümleri teknikleridir. Türkiye’de Alevi kimliği, Türkiye ve Ortadoğu’daki etnik ve mezhepsel kimlikler, Ortadoğu’da kimlik ve dış politika tercihleri, gençler ve radikalleşme ve aşırıcılığın kökenleri ve aşırıcılıklar mücadele gibi konularda çalışmalarına devam etmektedir.
Köse’nin ikisi derleme olmak üzere dört kitabı bulunmaktadır. Ulusal ve uluslararası dergilerde ve kitaplarda yayımlanmış otuzun üzerinde akademik makalesi bulunmaktadır. Çalışmaları Foreign Policy Analysis, Party Politics, Negotiation and Conflict Management Research, International Journal of Intercultural Relations, Identities: Global Studies in Culture and Power, Middle Eastern Studies, Turkish Studies, Insight Turkey, Perceptions, Uluslararası İlişkiler ve Ru’ye Türkiyye gibi akademik dergilerde yayımlanmıştır.
SETA’nın Ankara, İstanbul, Washington D.C. ve Brüksel bürolarında araştırma koordinatörü, dış politika ve güvenlik araştırmacısı olarak çalıştı. Yerel ve uluslararası medyadaki güncel siyasi tartışmalara katkıda bulunan Köse, Daily Sabah’ta köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca Türkçe ve İngilizce mecralarda çok sayıda analiz, perspektif ve yorumu yayımlanmıştır.

  • Türkiye'nin 14- (28) Mayıs 2023 Genel Seçimleri birçok dış politika analisti tarafından 2023'ün en önemli seçimi olarak tanımlanmıştı. Başta Batı'dan olmak üzere dünyanın birçok köşesinden uzmanlar, basın mensupları, siyasetçiler ve kamuoyları Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin zaferi ile sonuçlanan seçimleri yakından takip ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmesi Avrupa'da ve birçok Batı ülkesinde beklenmedik bir gelişme olarak yorumlandı. Bu durum Türkiye'de olduğu gibi Batı'da da karar alıcı ve kamuoylarının "uzman" ve "anketçiler" tarafından yanlı bilgilendirilmiş/yönlendirilmiş olmalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu sürpriz olarak algılayan yerli ve yabancı çevreler Erdoğan'ın ikinci turda kazanacağına kanaat getirdiler. Sonuç olarak Erdoğan'ın seçimi kazandığının anlaşıldığı saatlerden itibaren hızlı bir tebrik dalgasına şahit olduk. Dünya liderleri hızlı bir şekilde Erdoğan'ın zaferini kabul ettiler ve yeni dönemde Türkiye ile çalışma isteklerini dile getirdiler.
  • Cumhurbaşkanı seçimi sonuçları yurt dışında nasıl karşılandı? Recep Tayyip Erdoğan, birinci tura nazaran yurt dışı oylarını yüzde 2,1 artırarak oyların yüzde 59,57’sini aldı. Bazı ülkelerde seçim sonuçları sevinçle karşılanırken Erdoğan’ın sürekli zaferi bazı ülkelerde ise şaşkınlığa sebep oldu.
  • Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında, cumhurbaşkanının %50+1 oy oranı ile seçilmeye devam edildiği sürece milliyetçi partiler kazanabilen ittifakların bir unsuru olmaya devam edecektir. Ancak önümüzdeki dönemde farklı milliyetçilik yaklaşımları arasında rekabet kızışacaktır. Birleştirici milliyetçilik ile ayrıştırıcı ve ötekileştirici milliyetçilik çizgisi arasındaki rekabet artarak devam edecektir.
  • SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, SETA'nın düzenlediği "14 Mayıs Seçim Sonuçları Ne Söylüyor?" başlıklı panelde, 14 Mayıs seçim sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
  • Neredeyse bütün Batılı yayın kuruluşları ise Erdoğan'ın karşısında pozisyon alıyor.
  • Bu analiz 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarının genel değerlendirmesini yapmakta ve özelde Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki oy dağılımını analiz etmektedir. 24 Haziran seçimleri Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olarak kayda geçecek ve sonuçları itibarıyla Türk siyasi hayatında kalıcı etkiler bırakacaktır.
  • Türkiye'nin 14- (28) Mayıs 2023 Genel Seçimleri birçok dış politika analisti tarafından 2023'ün en önemli seçimi olarak tanımlanmıştı. Başta Batı'dan olmak üzere dünyanın birçok köşesinden uzmanlar, basın mensupları, siyasetçiler ve kamuoyları Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin zaferi ile sonuçlanan seçimleri yakından takip ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanlığına seçilmesi Avrupa'da ve birçok Batı ülkesinde beklenmedik bir gelişme olarak yorumlandı. Bu durum Türkiye'de olduğu gibi Batı'da da karar alıcı ve kamuoylarının "uzman" ve "anketçiler" tarafından yanlı bilgilendirilmiş/yönlendirilmiş olmalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu sürpriz olarak algılayan yerli ve yabancı çevreler Erdoğan'ın ikinci turda kazanacağına kanaat getirdiler. Sonuç olarak Erdoğan'ın seçimi kazandığının anlaşıldığı saatlerden itibaren hızlı bir tebrik dalgasına şahit olduk. Dünya liderleri hızlı bir şekilde Erdoğan'ın zaferini kabul ettiler ve yeni dönemde Türkiye ile çalışma isteklerini dile getirdiler.
  • Cumhurbaşkanı seçimi sonuçları yurt dışında nasıl karşılandı? Recep Tayyip Erdoğan, birinci tura nazaran yurt dışı oylarını yüzde 2,1 artırarak oyların yüzde 59,57’sini aldı. Bazı ülkelerde seçim sonuçları sevinçle karşılanırken Erdoğan’ın sürekli zaferi bazı ülkelerde ise şaşkınlığa sebep oldu.
  • Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında, cumhurbaşkanının %50+1 oy oranı ile seçilmeye devam edildiği sürece milliyetçi partiler kazanabilen ittifakların bir unsuru olmaya devam edecektir. Ancak önümüzdeki dönemde farklı milliyetçilik yaklaşımları arasında rekabet kızışacaktır. Birleştirici milliyetçilik ile ayrıştırıcı ve ötekileştirici milliyetçilik çizgisi arasındaki rekabet artarak devam edecektir.
  • Neredeyse bütün Batılı yayın kuruluşları ise Erdoğan'ın karşısında pozisyon alıyor.
  • Daimi Ortak Mekanizma'nın üçüncü toplantısı içeriğinden ziyade müzakere sürecinin tekrar canlanması açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bundan sonraki süreçte sorumluluk İsveç karar alıcılarındadır. Türkiye üzerindeki baskılar devam edecektir ancak süreci somut kararlar ve taraflar açısından ortak kazanımlarla yürütmek tüm tarafların menfaatine olacaktır. Türkiye'nin varoluşsal güvenlik kaygıları konusunda esneklik göstermeyeceği tekrar tekrar vurgulanması gereken bir husustur. Türkiye'nin NATO'nun genişlemesini desteklediği vurgusu ise bir diğer önemli köşe taşıdır. Her iki vurgunun da dengeli ve eş zamanlı olarak yapılmaya devam etmesi gerekmektedir.