İpek Coşkun

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi Bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Aynı üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde yan dal yaptı. Yüksek lisans öğrenimini Gazi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde "Eğitimde Eşitsizlikler" üzerine yazdığı yüksek lisans teziyle tamamladı. Halen Gazi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde doktora eğitiminde tez dönemindedir. Coşkun, Şubat 2010'dan bu yana SETA'da çalışmaktadır.
  • Öğretmenliğe kutsiyet atfetmek bizi başka bir yere savurur ve yine gerçeklikten uzaklaştırır. Öğretmenlik kutsal değil ‘seçkin’ bir meslek olmalıdır. Asıl ‘seçkinler’ gerçeklikten uzak diyebilirsiniz ama seçkin kelimesine yüklediğim anlam ‘jakoben’lik değil. Seçkinlikten kastım tercihleri, davranış ve üslubu ile sosyal gerçekliğin farkında sosyo-kültürel anlamda müktesebatı güçlü bir münevver profili.
  • Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından harekatın yerinde takip edilmesi ve devlet yetkililerin şehre gelmesi şehirlerde moral motivasyonu çok daha güçlü bir şekilde etkiliyor.
  • Yeni uygulama ile birlikte okul dışı kaynaklara; yani özel derslere, etüt merkezlerine, ek kaynaklara ihtiyacın artıp artmayacağı konusu önemli gündem maddelerinden biridir. Bakanlığın ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin iletişim süreçlerini sağlıklı işletmesi bu konuda öncelikli strateji olmalıdır. Bakanlığın iletişimde boşluk bıraktığı her nokta okul dışı girişimler ya da kaynaklar tarafından doldurulacaktır.
  • Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılına erişeceği 2023’e giderken, eğitim politikalarında odaklanmamız gereken asli meselemiz yöntem: Reform mu, restorasyon mu?
  • Müslüman eğitim bilimci ve felsefeci Seyyid Muhammed Nakıb El-Attas “Eğitimin nihai amacı iyi bir insan yetiştirmektir” diyor. Peki amaç bu kadar açıkken yöntem nasıl olmalı?