Yargı Reformu Stratejisi ve AK Parti’nin Reform İddiası

AK Parti iktidara geldiği 2002 yılından itibaren sürekliliğini, toplumsal talepleri iyi anlayarak her alanda buna uygun reformlar yapabilmesiyle sağlayabildi. Değişimin hızının çok arttığı bir zaman diliminde her alanda "reform yapabilme" hızı ve kapasitesi de artık çok daha önemli olmaktadır.

AK Parti iktidara geldiği 2002 yılından itibaren sürekliliğini, toplumsal talepleri iyi anlayarak her alanda buna uygun reformlar yapabilmesiyle sağlayabildi. Değişimin hızının çok arttığı bir zaman diliminde her alanda “reform yapabilme” hızı ve kapasitesi de artık çok daha önemli olmaktadır. Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki yıkıcı rekabeti yönetebilmesi, AK Parti’nin de yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi sonrası oluşan iç siyasetteki meydan okumaları yönetebilmesi ancak böyle mümkündür.

Bu süreçte devlet kurumlarının bu perspektifle yeniden yapılandırılması ve insan kaynaklarının “sürekli gelişim” modeliyle dinamik hale getirilebilmesi önemlidir. Alışkanlıklara teslim olmayan ve reformları, gerçeklere uygun kademeli gerçekleştirebilen yaratıcı insan kaynağına ülke her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Devlet kurumlarının her bir ölçeğinde bu perspektife uygun liderlik kapasitesi ülkenin kaderini ve AK Parti’nin siyasal başarısını belirlemektedir. Yerinde ve ölçeğinde çözülmeyen sorunlar, geliştirilmeyen inisiyatifler yarının yapısal sorunlarına dönüşebilmektedir.

AK Parti’nin reformcu iradesine Gezi Olayları, 17-25 Aralık yargı darbe teşebbüsleri ve 15 Temmuz darbesi etkide bulundu ve güvenlik kaygıları ön plana çıktı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve ekibinin bir yıldan fazla zamandır üzerinde çalıştığı “Yargı Reformu Stratejisi’nin” açıklanması ile reform iradesi güçlü bir şekilde gösterilmektedir. Nitekim adalet alanında AK Parti bundan önce 2009 ve 2015 tarihlerinde olmak üzere iki tane daha strateji belgesi yayınlayıp hayata geçirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Yargı Reformu Stratejisi’ni açıkladı. Yargı Reformu Stratejisi, insan odaklı hizmet anlayışının geliştirilmesi, hak ve özgürlüklerin korunmasını ve güçlendirilmesini, yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını sağlamayı, adalet hizmetlerine erişimi kolaylaştırmayı, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesini ve yargıya güvenin arttırılmasını temel ilke ve değerler olarak benimsemektedir.

Açıklanan yargı reformunun 2 temel perspektifi, 9 ana amacı, bu ana amaçlara götürecek 63 alt amacı ve 256 faaliyeti bulunmaktadır.

Yargı Reformu Stratejisi’nin üzerine dayandığı 2 temel perspektifini; bir yandan hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, diğer yandan ise adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi oluşturmaktadır.

Strateji 9 ana amaç belirlemektedir:

  1. Hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi
  2. Yargı tarafsızlığı ve şeffaflığının geliştirilmesi
  3. İnsan kaynaklarının nitelik ve niceliğinin arttırılması
  4. Yargı hizmetlerinde performans ve verimliliğin arttırılması
  5. Savunma hakkının etkin kullanılması
  6. Adalete erişimin kolaylaştırılması
  7. Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin arttırılması
  8. Hukuk yargılaması ile idari yargılamanın sadeleştirilmesi
  9. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması

Yargı Reformu Stratejisi’nin başarısı için her şeyden önce “reforma direncin” olacağını öngörmek ve buna uygun adımların atılması faydalıdır.

Stratejinin katılımcı bir süreçle hazırlanmış olması bu noktada atılmış en önemli adımlardan birisidir. Etki izleme ve değerlendirme süreçlerinin stratejide öngörülmüş olması da son derece değerlidir.

Hukuk insan kaynağının kalitesinin arttırılması için hukuk fakültelerindeki eğitim odağa alınmaktadır. Bu noktada YÖK’e büyük görevler düşmektedir. Hukuk fakültelerinde şu değişiklikler öngörülmektedir:

Hukuk eğitim programının yenilenmesi: Hukuki istidlal, yöntem ve hukuk felsefesi derslerinin önemine dikkat çekilmektedir. Hukuk fakültelerindeki eğilimler göz önüne alındığında bu noktada bir direnç oluşabileceği öngörülebilir.

Yine müfredat ayağında Hukuk Türkçesine özel bir önem verilmektedir. Fakat bunun sadece verilecek bir dersle sağlanabileceğini düşünmek gerçekçi değildir. Bu daha çok lise eğitimi ve fakültedeki eğitimin kalitesiyle alakalıdır.

Dünyadaki güncel eğilimlere uygun olarak uygulamalı hukuk eğitimine önem verilmektedir. Klinik hukuk dersleri bu bağlamda önemsenmektedir. Hukukta kalitenin arttırılması için hakim ve savcı yardımcılığı kadroları düşünülmekte ve bu kadrolara başvuru için belli süre avukatlık yapma şartı aranmaktadır. Böylece mesleğe yeni intisap eden hukuk adaylarının uygulamalı olarak mesleğe nüfuz etmeleri öngörülmektedir.

Eğitim ayağında avukatlık, noterlik, hakim ve savcı yardımcılıkları için “Hukuk Mesleklerine Giriş” imtihanı getirilmektedir. Ayrıca hukuk mesleklerinin de dünyadaki diğer mesleklerde olduğu gibi sürekli mesleki gelişim ihtiyacında olduğu belirtilmektedir. Belge bu alt hedefe yönelik bir dizi faaliyeti de sıralamaktadır.

Yargı Reformu Stratejisi, AK Parti hükümetlerinin reform iradesini göstermek bakımından önemlidir. Açıklanan faaliyetlerin yerine getirilmesine yönelik uygulamalarla adaletin temini sağlanacak ve Türkiye’de hukukun kalitesi daha da artarak mükemmelleşecektir.

[Fikriyat, 1 Haziran 2019]

Etiketler: