Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ÖSYM tarafından 23-29 Temmuz'da alınacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercih sürecinde, 3 bin 960 komisyonda 13 bin 985 eğitimciyle üniversite adaylarına yardımcı oluyor.

Üniversite Tercihleri: Şehir mi? Üniversite mi? Bölüm mü?

Üniversite sınavını başarıyla tamamlayan öğrenciler şehir, üniversite ve bölüm tercihlerini yapma aşamasına geldiler. Aileler ve öğrenciler en iyi tercihin hangisi olduğu sorusuna cevap aramaktalar. Bu soruya cevap vermeden önce dikkat edilmesi gereken 3 önemli nokta bulunmaktadır..

Üniversite sınavını başarıyla tamamlayan öğrenciler şehir, üniversite ve bölüm tercihlerini yapma aşamasına geldiler. Aileler ve öğrenciler en iyi tercihin hangisi olduğu sorusuna cevap aramaktalar. Bu soruya cevap vermeden önce dikkat edilmesi gereken 3 önemli nokta bulunmaktadır:

1) Değişimin hızından dolayı klasik anlamda “meslek” olarak tanımlanan olgu değişime uğramaktadır. Eski meslekler hızla ortadan kalmakta veya gerektirdiği nitelikler bakımından dönüşmektedir. Bundan dolayı üniversite eğitimini bir “ara kademe, durak” olarak görüp, iş hayatıyla beraber hayat boyu sürecek bir gelişimi perspektif olarak kabul etmek en makul yaklaşımdır. Her yönden sürekli gelişimi bir yaşam tarzı ve mutluluk yolu olarak benimseyebilmek en sıhhatli yol olacaktır.

2) Değişime rağmen değerli ve üretken kalabilmek için “beceriler” çok daha fazla öne çıkmaktadır. Bu beceriler, ana hatlarıyla, akli beceriler (anlama, yorumlama, eleştirebilme ve çözüm üretebilme); iletişim becerileri; ekip ve grup çalışmasına uygun ve değerli kılan sosyal beceriler olarak sınıflandırılmaktadır. Üniversite, şehir ve bölüm tercihlerinde bu beceriler temelinde gelişim imkanı bulabilme göz önünde tutulmalıdır.

3) Sürekli değişim bağlamında gelecek ile ilgili bir karar verileceğinden, “meslek” değil sağlık, mühendislik, eğitim, teknoloji, sosyal bilimler, medya-iletişim, temel bilimler, sanat, müzik, spor gibi çalışılan alan veya disiplinin hedeflenmesi gerekmektedir. Bu disiplin alanlarının tercihinde ise ana belirleyiciler öğrencinin hayattan beklentileri, kişisel özellikleri ve kişisel becerilerdeki yatkınlıklar olmalıdır.

KENDİNİ TANIMA

Gencin tercihlerinde ilk başlangıç noktası kendini tanıması olmak durumundadır. En temel karar kişisel özelliklerine uygun disiplin veya alanı belirleyebilmektir. Kişisel özellikler, eğilimler, beklentiler ve yetilerle alanın uyumlu olması sağlanabilmelidir. Mesela sosyal eğilimleri çok güçlü olmayan birisinin halkla ilişkiler ve iletişim alanını seçmesi doğru değildir. Yine sanat eğilimleri olmayan bir gencin sanat alanını tercih etmesi uygun değildir. Aynı alan içerisinde üniversite eğitimi sırasında veya çalışma hayatı süresince bölümler arası geçiş, çift ana dal veya yan dal yapma imkanları artık çok arttı. Geleceği gören üniversiteler bu imkânları arttırmaktadır. Tercihlerde üniversitenin/fakültenin bu imkânlarına bakmak faydalıdır. Bir ömür boyu bir meslekte uzmanlaşma devri mahiyet değiştirmektedir. Meslek icra edilirken yanına başka beceriler de eklenerek dönüşüm yaşanmaktadır.

Tercih yapmada ailenin sorumluluğu, çocuklarının kendisini tanımasına; istekleri, eğilimleri ve yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olmalarıdır. Türk ailesi bu tür tercihlerde sosyal rekabetten oldukça etkilenen bir yapıdadır. Buna rağmen sosyal rekabetten ziyade çocuklarının kendisini keşfetmesine yardımcı olmak, buna dayalı tercih yapmak ona hayat boyu süren bir mutluluk kazandırabilir.

Gencin kendisini tanımasına yardımcı olacak somut adımlardan birisi seçilmesi düşünülen alanlardaki meslekleri yerinde gözlemlemektir. Mesela sağlık alanını düşünen bir kişinin bu mesleklerin icra edildiği mekanlarda deneyim yaşaması sıhhatli karar vermesine yardımcı olacaktır.

ÖĞRENCİ DOSTU ÜNİVERSİTE

Öğrenci tercih edeceği üniversitenin öğrenci dostu olmasına dikkat etmelidir. Üniversite eğitiminin öğrencinin yukarıda anılan becerilerini yetkinleştirme, mesleki bilgi ve becerileri kazandırma süreci olduğu düşünülürse üniversitenin bu noktadan değerlendirilmesinin önemi ortaya çıkar. Üniversite puanları öğrencilerin belli zeka türlerini ve akademik başarılarını bir düzeye kadar ölçmektedir. Fakat bu tek başına bir üniversitenin kalitesini belirlememektedir. “Öğrenci dostu üniversiteler” öğrencilerin beceri gelişimlerini esas alarak yönetim kültürlerine, öğretim üyelerinin ders işleme tarzlarına, eğitim programlarına, kampüsün spor, sanat ve sosyal etkinlik imkanlarına yatırım yaparlar. Ayrıca da öğrencilerin becerilerinin gelişimi açısından şehrin diğer aktörleriyle aktif işbirliğine girerler.

Sonuç olarak “öğrenci dostu üniversite” öğrencinin becerilerinin yetkinleşmesini merkeze alan üniversitedir. Öğrenci dostu üniversitenin farklı boyutları bulunmaktadır.

1) Üniversite yönetimi boyutu

Öğrenci dostu bir üniversite, yönetim boyutunda çift ana dal, yan ana dal, yatay geçiş imkânlarına yönelik düzenlemeleri yaparlar. Sertifika programlarını kampüs kültürünün bir parçası haline getirirler. Öğrenci sorunlarında yetkili ve sorumlular öğrenciler tarafında açık ve şeffaf bir şekilde bilinir. Üniversite yönetimi uluslararası öğrenciler, kariyer danışmanlığı, öğrenci sorunlarına yönelik birimleri kurup aktif olarak çalıştırmaktadırlar. Yine öğrenci dostu üniversite yönetimleri öğrenci merkezli olarak şehrin diğer aktörleriyle güçlü iletişim ağları kurarak öğrenci gelişimine yönelik düzenlemeleri yaparlar. Mesela şehrin sanayi ve ticaret odasıyla protokoller imzalayarak staj, iş yerinde eğitim imkanlarının hazırlanması, belediye ile uzlaşarak üniversite öğrencilerinin ulaşım sorunlarının çözülmesi ve kişisel gelişim sertifika programlarının hazırlanması gibi. Öğrenci dostu üniversite yönetimi öğrencisini sadece üniversite yıllarıyla sınırlı düşünmez. Mezun izleme ve geliştirme modelleriyle öğrencilerinin sosyal ağlar kurmasına aracılık eder. Hayat boyu mezunlarının mesleki yaşamlarında çözüm ortağı olmak için inisiyatifler geliştirir. Mezuniyet sonrası sertifika programlarıyla mesleki gelişimlerine destek vermeye devam ederler. Üniversite yönetimi öğrenci kulüp çalışmalarına yönelik hukuki ve lojistik alt yapıyı hazırlar, öğrencilerin buradaki çalışmalarındaki kazanımlarını öğrenci transkriptinde görülmesini temin eder.

2) Öğretim üyeleri boyutu

Öğretim üyeleri öğrencilerine kişisel saygı duyuyor mu yoksa ağır iletişim kusurları mı bulunmaktadır? Öğretim üyeleri ders işlemede sadece didaktik yöntemi mi kullanıyor yoksa öğrencinin temel ve mesleki becerilerini geliştirecek şekilde uygulamalı ve etkinlik temelli mi işliyor? Öğrencinin merak duygusunu ve araştırma becerisini geliştiren kısa ödevler veriyor mu? 3. ve 4. dördüncü sınıflarda proje temelli dersler, grup çalışmaları gibi doğrudan öğrencilerin becerilerini yetkinleştirecek çalışmalar yapıyor mu? Öğretim üyeleri öğrencilerine aktif danışmanlık yapıyor mu? Öğrenciye gelişimiyle ilgili kişisel geri dönüşlerde bulunuyor mu? Bu sorulara olumlu cevaplar bulabilmek tercihlerde önemlidir.

3) Eğitim programı boyutu

Öğrenci dostu bir üniversitenin eğitim programında ise şunlar öne çıkar:

Ders türü ve saati öğrencinin gelişimini engelleyecek tarzda fazla olmaz.

Öğrenci kazanımlarıyla ders içeriği ilişkisi iyi kurgulanır.

Eğitim programında staj, 3+1, 7+1, 2+1 gibi iş yerinde eğitimle mesleki becerilerin gelişimine yer verilir.

Eğitim programı çift ana dal ve yan ana dal imkanlarını kolaylaştıracak şekilde dizayn edilir.

ÖĞRENCİ DOSTU ŞEHİR

Üniversite tercihlerinde önemli belirleyicilerden birisi de şehirdir. Genç arkadaş üniversitenin bulunduğu şehrin öğrenci dostu şehir olduğuna dikkat etmelidir. Bunu tespit için şehrin ekonomik yaşanabilir olması, ulaşım imkanları, bisiklet dostu olması, yurt ile öğrenci imkanları, şehrin belediyeleri ile üniversite arasındaki işbirlikleri, yabancı dil öğrenme, spor, kültür, sanat, müzik imkanları önemlidir. Ayrıca şehrin mezuniyet sonrası sunduğu iş imkanları ve mezunları istihdama yönelik mekanizmaların geliştirilmiş olması önemlidir. Kısmi zamanlı çalışma, yaz çalışma ortamları, staj, işyerinde eğitim modelleri bu mekanizmalara iyi örneklerdir.

[Fikriyat, 26 Temmuz 2019]

Etiketler: