Perspektif: Türkiye’nin Koalisyon Tecrübesi: Modeller ve Siyasal Gerçeklikler

Koalisyon modelleri ve dinamikleri nelerdir? Türkiye'de genel seçimler sonrası oluşturulan koalisyonlar hangi modele uygundur? Koalisyon modelleri ve dinamikleri, 7 Haziran seçimi sonrası oluşan parlamento aritmetiğinde neye işaret ediyor? 7 Haziran seçimi sonrası muhtemel koalisyonların pratikte uygulanma ihtimali nedir?

Yumuşak kuvvetler ayrılığının yansıması olan parlamenter sistemlerde, hükümetin kazanacağı biçim (tek başına hükümet, koalisyon hükümeti ve azınlık hükümeti) ile genel seçimler sonrasında oluşan parlamentonun kompozisyonu arasında yakın bir ilişki vardır. Çünkü parlamenter sistemin bir gereği olarak, hükümet parlamentonun içinden çıkmakta ve yaşamını sürdürmesi parlamentodan alacağı güvenoyuna dayanmaktadır. Parlamenter sistemlere sahip ülkelerde, yapılan genel seçimlerde bir siyasal partinin tek başına iktidar olmasını sağlayacak çoğunluğu elde etmesi her zaman mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla, parlamenter sistemin doğası gereği, ülkelerin koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmesi sıkça karşılaşılan bir sonuçtur. Koalisyon olgusu, bir görüşe göre demokrasi ve uzlaşı kültürünün bir ülkede gelişmesi açısından fırsat olarak değerlendirilirken, başka bir görüş koalisyon hükümetlerini istikrarsızlığın ve siyasal ve ekonomik krizlerin habercisi olarak görmektedir. Bu farklı değerlendirmelere rağmen, koalisyon parlamenter sistemle yönetilen hemen her ülkede farklı bir formatta karşımıza çıkan meşru bir hükümet etme biçimidir.

Türkiye’de 7 Haziran genel seçimi sonucunda dört partili bir parlamento oluşmuştur. Parlamentoda hiçbir siyasal parti tek başına iktidar olmasını sağlayacak bir çoğunluğa erişememiştir. 7 Haziran genel seçimi neticesinde ortaya çıkan parlamento aritmetiği, Türkiye’de koalisyon hükümeti ve bu hükümeti oluşturma süreçlerinin bir kez daha ülke gündemine gelmesine yol açmıştır. Türkiye tanıdığı, ancak yaklaşık 13 yıl süren tek başına AK Parti iktidarı nedeniyle uzun süredir unuttuğu bu siyasal olguyu yeniden hatırlamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Temmuz’da Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini vermiştir. Bu bağlamda, TBMM’deki sandalye dağılımı doğrultusunda temel koalisyon modelleri ve dinamiklerinin Türkiye için ne tür bir koalisyon hükümeti öngördüğü ve bu koalisyon tahminlerinin pratikte gerçekleşme potansiyelinin ne olduğu yanıtlanması gereken önemli bir soru olarak karşımızda durmaktadır.

Etiketler: