Türkiye’nin Gücü ve Fırsatlar VII: Mali Disiplinde AB’ye Örnek Olduk

Türkiye ekonomisinin 2000'lerde sahnelediği başarının en dikkat çekici aktörleri arasında, kamu maliyesi geliyor. Bu dönemde bütçe açıklarının ve borç stokunun milli gelire oranları ciddi ölçüde düşürüldü. Maastricht kriterlerini benimseyen ancak gerçekleştiremeyen pek çok AB ülkesine, bu anlamda örnek olduk.

Bundan önceki dosyalarımızda yer alan ihracat, enerji ve teknoloji konularını, cari açığımızdaki iyileşmenin sürdürülebilir olması için duyduğumuz ihtiyaçtan yola çıkarak işlemiştik. Öte yandan, makroekonomik istikrarın devamı için kontrol altında tutulması gereken bir diğer cephe ise, kamu maliyesi.

Zira ekonominin sağlıklı bir şekilde idame ettirilmesi için, kamuya ait gelir ile harcamaların ve borç yükünün doğru yönetilmesi kritik.

Malum, Türkiye ekonomisinin 2000’lerde sahnelediği başarının en dikkat çekici aktörleri arasında da, kamu maliyesi var. Nitekim bu dönemde bütçe açıklarının ve borç stokunun milli gelire oranlarının ciddi ölçüde indirgenerek Maastricht seviyelerinin altına -neredeyse yarılarına- düştüğüne şahit olduk. Maastricht kriterlerini benimseyen ancak gerçekleştiremeyen pek çok AB ülkesine, bu anlamda örnek olduk. Ve daha birçok diğer ülkeye de…

KAMU BORÇ YÜKÜ HAFİFLEDİ

Açıklanan mevcut 2014 verileri çerçevesinde de, OECD kapsamında en mali disiplinli ülkeler arasında geliyoruz. Brüt kamu borç stokumuzun milli gelire oranı yani kamu borç yükümüz, bu dönemde rekor kırarak %33’e geriledi. Bu ise, grafikte de görüldüğü üzere, grupta birkaç ülkeden sonra en düşük borç yüküne sahip olduğumuzu gösteriyor. Almanya %75, İngiltere %90, İtalya %132, Yunanistan %172 gibi borç oranlarına sahip.

Öte yandan, bütçe açıklarına bakarsak da, düşük açık ve dolayısıyla başarı anlamında en ön sıralarda yer alıyoruz. Zira mali disiplin uygulamalarımızın bir sonucu olarak, bütçe açığımızın GSYH’ye oranı 2014 yılında %1,3 ile yine düşük bir seviyede kaydedildi. Grupta diğer ülkelerde ise, daha yüksek seviyelerde ve %7’lere kadar varan oranlar göze çarpıyor.

Bu bağlamda, kendi serüvenimize kısaca bakacak olursak da; sadece birkaç çarpıcı rakam durumu özetler: Kamu borç yükündeki %33’lük düzeye, 2001 yılındaki %78’e yakın seviyelerden geldik. Bugün %1,3 olan bütçe açığı oranımız ise, %33 gibi ürkütücü bir seviyeden diplere çekildi.

<img src="data:image/jpeg;base64,/9j/4AAQSkZJRgABAQEAYABgAAD/2wBDAAgGBgcGBQgHBwcJCQgKDBQNDAsLDBkSEw8UHRofHh0aHBwgJC4nICIsIxwcKDcpLDAxNDQ0Hyc5PTgyPC4zNDL/2wBDAQkJCQwLDBgNDRgyIRwhMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjIyMjL/wAARCAHzA+gDASIAAhEBAxEB/8QAHwAAAQUBAQEBAQEAAAAAAAAAAAECAwQFBgcICQoL/8QAtRAAAgEDAwIEAwUFBAQAAAF9AQIDAAQRBRIhMUEGE1FhByJxFDKBkaEII0KxwRVS0fAkM2JyggkKFhcYGRolJicoKSo0NTY3ODk6Q0RFRkdISUpTVFVWV1hZWmNkZWZnaGlqc3R1dnd4eXqDhIWGh4iJipKTlJWWl5iZmqKjpKWmp6ipqrKztLW2t7i5usLDxMXGx8jJytLT1NXW19jZ2uHi4+Tl5ufo6erx8vP09fb3+Pn6/8QAHwEAAwEBAQEBAQEBAQAAAAAAAAECAwQFBgcICQoL/8QAtREAAgECBAQDBAcFBAQAAQJ3AAECAxEEBSExBhJBUQdhcRMiMoEIFEKRobHBCSMzUvAVYnLRChYkNOEl8RcYGRomJygpKjU2Nzg5OkNERUZHSElKU1RVVldYWVpjZGVmZ2hpanN0dXZ3eHl6goOEhYaHiImKkpOUlZaXmJmaoqOkpaanqKmqsrO0tba3uLm6wsPExcbHyMnK0tPU1dbX2Nna4uPk5ebn6Onq8vP09fb3+Pn6/9oADAMBAAIRAxEAPwD203UwP3+3oKPtU39/9BULdaSs7suyJ/tM39/9BR9pm/v/AKCoM07NK7CyJftM39/9BS/aZv7/AOgqGii7HoTfaZv7/wCgo+0zf3/0FQ0UXYWRN9pm/v8A6Cj7VL/e/QVDRRdhZE32mX+9+gpftMv9/wDQVBmlouFib7TL/f8A0FH2mX+9+gqGii7CyJ/tMv8Ae/QUfaZf736Coc0Zp3CyJftMv979BS/aZf736CovwFH4UXYWRN9ok/vfoKPPk/vfoKhpc0XYrEv2iT+9+go+0Sf3v0FRUUXYEv2iT+9+gpfPk/vfoKhpaLhZEvnyf3v0FH2iT+9+gqKii7CyJfPk/vfpR58n979BUVFF2FkS+fJ/e/QUefJ/e/QVHRRdhZEvnv8A3v0pfOk/vfpUNLmi7CxL50n979KPOk/vfpUdFF2KxJ50n979KPOk/vfpUdFO7CxJ50n979KPOk/vfpUdFF2FiTzn/vfpS+c/r+lRUUXCxL5z+v6Uec/r+lR0U7hYk85/X9KPOf1/So6KLhYk85/X9KPNf1/SmUUXCw/zX9f0o81/X9KZRSuwsP8ANf1/SjzX9f0plFF2FiTzW9f0o81vX9KjoouFiXzH9f0o8x/X9KZmincB/mP6/p

Etiketler: