Terörle Savaş Devam Ediyor

Türkiye artık Suriye'de kendi pozisyonunu daha da güçlendirmenin peşinde. Fırat Kalkanı bir güvenlik duvarı kurdu..

Türkiye artık Suriye’de kendi pozisyonunu daha da güçlendirmenin peşinde. Fırat Kalkanı bir güvenlik duvarı kurdu.
Son savunmacı eylemdi. Zeytin Dalı teröristlerin temizliği için ilk taarruz harekatı olarak görülebilir. İdlib bunun bir başka ayağı olacak. Sonra sıra Membiç’e gelecek. Uzayıp giden savaş alanında Türkiye için artık adresler daha net. Fırat’ın doğusu Irak sınırına kadar. Ve esasında olabiliyorsa Kuzey Irak’ta İran sınırına kadar ne kadar istikrarsız bölge varsa ne kadar terörist unsur varsa hepsi hedeftedir. Bu işin sonu Kandil’e kadar sürer.
Bu dediklerimin yıllar alacak bir süreç olduğunu biliyorum. Tam da bu nedenle böyle bir takvim kurgulanması gerektiğini düşünüyorum.

SAHADA DEĞİŞİM OLACAK
Suriye’de savaş sona yaklaştı diyemeyiz. Irak’ta on yıllardır süren istikrarsızlık ortamı düşünüldüğünde Suriye’de bu sürecin çok daha uzun olacağını tahmin etmek imkansız değil. Nasıl Irak’ta hala Musul ve Kerkük gibi koca koca şehirler birkaç saat içerisinde el değiştiriyorsa, Suriye sahasında da daha çok değişim olacak.
Nasıl Barzani’nin Amerikan desteğiyle kurduğu özerklik yerle bir olduysa, PYD’nin kurmayı denediği kontrol de yerle bir olur. Zaman bize gösteriyor ki, egemen devlet kurmak öyle kolay iş değil. Bu bölgenin aktörleri kendi aralarında uyumu sağladığında ulusal güvenliklerine yönelik bu tehditleri bertaraf edebiliyor. Ve aslında her aşamadan sonra resim tekrar değişiyor.
Suriye’de resmin kaç kez değiştiğini hatırlayın. Bir zamanlar muhalifler savaşı kazanmak üzereydi. İran devreye girdi. Yetmedi Rusya sahneye çıktı. Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan daha az rol alır hale geldi. Türkiye ile Rusya savaşın eşiğine geldi. Amerika terör örgütleri yanında saf tuttu. Bunun üzerine Türkiye de Rusya’ya yaklaştı.
Bu yakınlaşma sadece Amerika’yı değil İran’ı da rahatsız etti. Fakat Türkiye ve Rusya bu işbirliğini sürdürebileceğini gösterdi. çok kilit bölgelerde somut sonuçlar üretildi.
Geldiğimiz noktada herkes sahada yerini aldı. Alan hakimiyetleri kuruldu.
Fakat savaş bitmedi. Çünkü henüz kimsenin enerjisi tükenmedi. Tarafların savaşma iradesi kırılmadı. Hatta denebilir ki herkes yarım kalan işi olduğunu düşünüyor.

İSRAİL’İN ASIL DERDİ İRAN
Hatta kolları sıvayan yeni aktörler var. Kim ne derse desin, henüz Amerika ve İsrail sahada tam anlamıyla yok. Amerika’nın ne yapacağını bilemez bir hali var. Ama günün sonunda Suriye meselesi Amerikan rızası olmadan çözülemez. Ve esasında Amerika’nın ne yönde ağırlık koyacağın bile bilmiyoruz. Bakmayın PYD’ye verdiği desteğe. O bir amaç değil araç. Taşeron. Asıl hedef belirlendiğinde Amerika’nın PYD siyaseti de Suriye siyaseti de Ortadoğu siyaseti de ortaya çıkacak. Ama şimdilik yok ortada.
O da girince tüm denklemler yeniden yazılacak.
İsrail ise ısınma turları atıyor. Dün ciddi bir hava saldırısı düzenledi Suriye rejime yönelik. İsrail’in asıl derdi İran. Yıllarca kenardan izledi müslümanların birbirini gırtlaklamasını. Keyif aldı bundan. Ama şimdi İran tehdidi kapıya dayandı. İran İsrail’e daha bir komşu oldu. Bu da İsrail’in de Suriye’ye girmesi demek. Er ya da geç olacaktı. Sanırım şimdi başladı.
Görelim bakalım Rusya ne tepki verecek? İran’ı savunacak mı yoksa İsrail’i yatıştırmayı mı deneyecek?
Bu İran’ın Rusya’ya bakışını nasıl etkileyecek? O zaman Türkiye için ne tür alternatifler doğacak? Hep beraber izleyeceğiz. Ben elime bir avuç çekirdek aldım. İran İsrail gerilimini keyifle izlemeyi düşünüyorum. Size de tavsiye ederim.

[Takvim, 11 Şubat 2018]

Etiketler: