İç siyasette Suriyeli göçmenler meselesini 'Suriyelileri geri göndereceğiz' kolaycılığından çıkarıp insani ve rasyonel çözümleri bir arada tutan söylemlere kulak vermek gerekiyor.
Toplumda öyle veya böyle memnuniyetsizliğe sebep olan bir meseleyi yumuşatmak veya çözmek yerine, sosyal demokrat kimliğiyle - kutuplaştırma odaklı bir dilin kullanılması, CHP’nin oy kazanmak uğruna siyasi değerlerinden vazgeçebileceğini ve aslında derin bir kimlik krizi yaşadığını bize göstermektedir.
FETÖ ve PKK terörü ile mücadelede sınıfta kalan Türk solunun mülteciler konusunda İP'in peşine takılması CHP'nin ideolojik krizinin son sahnesi.
Macron, Le Pen ile yarışında 'İslam, Türkiye ve Erdoğan' tehdidi ile yol alma eğiliminde. Bu eğilim hiç de yeni değil. Brexit'ten bu yana Avrupalı siyasetçiler, seçmenlerini Türkiye ile korkutuyor.
Partisiz başkan adayı ya da kimliksiz siyaseti savunmak, kısa vadede yararlı gibi gözükse de uzun dönemde Türk siyasetini değersizleştirir. Popülist ve değer üretmeyen siyasetin kapılarını sonuna kadar açar.