Türkiye Ekonomisinde Genel Görünüm

|
SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, A Para ekranlarında yayınlanan Analiz programında, Türkiye ekonomisinde son zamanlarda …
  • 2020-2023 dönemi küresel kriz dalgalarıyla geçti. 2020’de başlayan salgın küresel tedarik ve üretim krizini ortaya çıkardı. 2021’in sonlarında belirginleşen global enflasyon krizleri daha kaotik hale getirdi. 2022 Şubat’ta alevlenen Ukrayna Savaşı öncelikle enerji ardından gıda fiyatlarını petrol krizleri dönemindeki fiyat seviyelerine çıkardı. Petrol fiyatları iki katından fazla artarken doğalgaz on kat artış gösterdi. Gıda fiyatları ise Bileşmiş Milletlerin kayıtlara ilk aldığı tarihten itibaren yüzde 65’lik seviyesiyle tarihi zirveye tırmandı. Tedarik, enerji ve gıda fiyatlarının yükselmesi global enflasyonu da son 50 yılın en yüksek seviyelerine çıkardı. Gelişmiş ülkelerde çift haneli rakamlar görülürken FED ve Avrupa Merkez Bankası politika faizlerini enflasyonla mücadele için yükseltmeye başladılar.
  • 2023, Türkiye için aynı zamanda depremin ve acıların yılı da oldu. Buna rağmen Türkiye, depremin yaralarını hızla sarmaktadır. Depremin sarstığı 11 ilde konut ve altyapı başta olmak üzere ciddi bir yenilenme sürecine gidilmiş durumdadır. Yine de depremin 104 milyar doları bulan maliyetinin yanında, büyüme ve enflasyon üzerinde de etkileri oluştu.
  • 2024 yılı bütçesi (merkezi yönetim bütçesi) mecliste. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin altıncı, "Türkiye Yüzyılı"nın ilk bütçesinin meclis görüşmeleri Ekim ayında başlamıştı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonundaki 1 aylık müzakerelerin ardından, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'na sunulması bekleniyor.

Bu Konuda Daha Fazla :

  • Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin ikinci uzun vadeli strateji belgesi, yeni dönemin ekonomi yol haritası, stratejileri ve eylemlerini ortaya koyan Türkiye Yüzyılının ilk kalkınma planı (12. Kalkınma Planı) meclise sunuldu. Ortak akılla, farklı paydaşların da doğrudan katkısı ile hazırlandığı ilan edilen yeni Kalkınma Planı, hükûmetin önümüzdeki 5 yılının yol haritasını ve 2053 vizyonunu yansıtıyor.

  • Orta Vadeli Programda (OVP) yedi öncelikli reform alanı bulunmaktadır. Mali disiplin vurgusuyla işleme alınacak olan reformlar belli bir takvim şeklinde hayata geçirilecektir. 39 başlık altında toplanan yedi öncelikli reform alanı büyüme ve ticaret, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı, yeşil ve dijital dönüşüm, fiyat ve finansal istikrar, beşerî sermaye ve istihdamdan oluşmaktadır.

  • Orta Vadeli Program (OVP) gelecek üç yıllık süreçte temel verileri, hedefleri ve öngörüleri içinde barındırmaktadır. Büyüme, istihdam, fiyat istikrarı ve kamu maliyesi gibi ekonominin farklı dayanaklarının nasıl bir şekilde geliştirileceği OVP’de yer alır. 2024-2026 yılları arasındaki dönemi içeren program fiyat istikrarı temelli olarak tasarlanmıştır. 2021’in sonlarından itibaren ciddi bir problem alanına dönüşen enflasyonu kontrol altına almak için işleme alınan önlem ve tedbirleri sıralayan OVP fiyat istikrarını sağlamayı hedefliyor. Enflasyonu orta vadede tek haneye düşürmeyi, iş ve yatırım ortamını iyileştirmesi ve mali disiplini korumayı odağına alan program afetlerle etkin mücadeleyi konu ediniyor. 2026’da yüzde 8,5’lik enflasyon, 1.3 trilyon dolarlık milli gelir, 15 bin dolara yaklaşan kişi başı gelir ve 300 milyar dolarlık ihracat hedefini ortaya koyan program yeşil dönüşüme vurgu yapıyor.

  • Genel seçimler sonrası ekonomi yönetiminde değişim meydana geldi. Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz beylerin Türk ekonomisinin başına getirilmesi rasyonel ekonomi politikalarına dönüşü hızlandırdı. Merkez Bankası ve diğer ekonomi kurumlarında yapılan atama ve değişikliklerle yeni ekonomi yönetimi direksiyonun başına geçti. Temmuz ve Ağustos aylarında atılan adımların senenin sonuna kadar devam etmesi, 2024'ün ortalarından itibaren rasyonel ekonomi politikalarının çıktılarını daha görünür hale getirecektir. Enflasyonla mücadele için atılan adımların başında faiz artışları, kredi daralması ve taksitlendirme imkanlarının kısıtlanması gelirken kamunun gelir kaynakları çeşitlendirilmeye çalışılıyor. Yeni ekonomi yönetiminin yol haritasında ise yeni reform süreci bulunuyor.

  • Türkiye'nin salgın sonrası maruz kaldığı enflasyonist baskı gelir dağılımını olumsuz etkiledi. Bu durum alt ve orta gelir gruplarında daha fazla hissedildi. Bunun bir çıktısı olarak para ve maliye politikası tekrar gözden geçirildi. Vergi artışları kamunun gelirleri üzerinde olumlu etki yaparken enflasyonun orta vadede dizginlenmesine yardımcı olacaktır.