Halep’in rejim güçlerinin eline geçmesiyle ilgili en büyük endişe, sivillere yönelik bir katliam gerçekleştirilmesi ihtimaliydi. Türkiye’nin çabaları bu yönde bir yıkımın gerçekleşmesini engelledi.
Sisi rejiminin dış politikada Suudi Arabistan çizgisinden uzaklaşarak geleneksel anlamda Mısır siyasetinde herhangi bir bağlamı olmayan İran’a yönelmesi, Kahire’deki birçok çevrenin tepkisini çekmektedir.
Türkiye - Suudi Arabistan ilişkilerinin stratejik düzeye taşınması bölgesel denge açısından ellerinin rahat olmasını ve güvenlik meselelerinin daha koordineli olarak idare edilmesini sağlayacaktır.
Suudi Arabistan bölgesel düzlemde geleneksel İran tehdidine yönelik başta ABD olmak üzere küresel aktörler ile yaşadığı anlaşmazlığın tezahürü olarak kendi başına inisiyatif almaktan çekinmeyeceğini bir kez daha göstermiş oldu.
Analiz, 2011 yılının Ocak ayından itibaren Yemen'de siyasi değişim talepleriyle başlayan kitlesel gösterilerden Suudi Arabistan önderliğindeki uluslararası operasyona uzanan siyasal süreci analiz etmektedir.