2023, Türkiye için aynı zamanda depremin ve acıların yılı da oldu. Buna rağmen Türkiye, depremin yaralarını hızla sarmaktadır. Depremin sarstığı 11 ilde konut ve altyapı başta olmak üzere ciddi bir yenilenme sürecine gidilmiş durumdadır. Yine de depremin 104 milyar doları bulan maliyetinin yanında, büyüme ve enflasyon üzerinde de etkileri oluştu.
Global krizler silsilesi, ardında fiyat istikrarını bozucu etkiler bıraktı. 2020’de başlayan pandemi ve sonrasında gelen enerji krizi küresel enflasyonu tarihi yüksek seviyelere çıkardı. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çift hanelere çıkan tüketici fiyatları alt ve orta gelirli grupları derinden etkiledi. Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandı. Tedarik krizi, ürünlerin tüketiciye ulaşmasını zorlaştırırken enerji fiyat artışları maliyetlerin yükselmesine neden oldu. Gıda fiyatları da Birleşmiş Milletler Gıda Fiyat Endeksi’ne göre kayıtlara alınan tarihten itibaren yüzde 65’e ulaşarak en yüksek rakama geldi. Enerji, gıda ve tedarik yönlü küresel bir krizi andıran sürece bölgesel savaşlar eklemlendi. Ukrayna’da başlayan ve farklı ülkelere yayılma riski taşıyan çatışma, maliyetlerin yukarıya doğru zıplamasına sebebiyet verdi. Merkez bankalarının 2020’den sonra küresel piyasalara enjekte ettiği 20 trilyon dolarlık kaynak da enflasyonist baskının artmasında önemli bir rol üstlendi. Global borçluluk düzeyinin üç senelik dönemde 200 trilyon dolardan 300 trilyon dolara çıkması ise yeni krizlerin meydana gelebileceğine işaret ediyor. BM, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar 2024’te de enflasyonist baskının süresini ve 2025’te makul seviyelere geri çekilme ihtimaline vurgu yapıyorlar.
2024 yılı bütçesi (merkezi yönetim bütçesi) mecliste. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin altıncı, "Türkiye Yüzyılı"nın ilk bütçesinin meclis görüşmeleri Ekim ayında başlamıştı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonundaki 1 aylık müzakerelerin ardından, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'na sunulması bekleniyor.
5 Kasım 2023 tarihinde Federal Anayasa Mahkemesi (BVG), İklim ve Dönüşüm Fonu'nu (KTF) oluşturan 2021 yılı ikinci ek bütçesinin (60 milyar avro) anayasaya aykırı olması sebebiyle 2023 yılı bütçesini iptal etti. Diğer bir ifadeyle Almanya'da hükümetin mevcut bütçesi iptal edildi ve devlet bütçesiz kaldı. Bu karar, hükümet nezdinde bomba etkisi yarattı. Mahkeme, koronavirüs krizinden kaynaklanan kredi yetkilerinin KTF için yeniden tahsis edilmesini Alman Anayasası'ndaki "borç freni" kuralını ihlal ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin ikinci uzun vadeli strateji belgesi, yeni dönemin ekonomi yol haritası, stratejileri ve eylemlerini ortaya koyan Türkiye Yüzyılının ilk kalkınma planı (12. Kalkınma Planı) meclise sunuldu. Ortak akılla, farklı paydaşların da doğrudan katkısı ile hazırlandığı ilan edilen yeni Kalkınma Planı, hükûmetin önümüzdeki 5 yılının yol haritasını ve 2053 vizyonunu yansıtıyor.