Dünyada Silahlanma Yarışında Son Durum

|
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 11 Mart 2024 tarihinde yayımlanan rapor uluslararası silah …
  • Diplomatik önceliklerin ve çıkar çatışmalarının arttığı dönemde Batılı finans kaynakları ülkelerin iktisadi kalkınma süreçlerine zarar verecek şekilde hareket edebilmektedir. Ayrıca Batılı şirketlerin Batı-dışı ülkelere yatırım yapma kararları siyasi mekanizmalarla yakından ilgilidir.
  • Amerikan istihbarat kurumlarının ortak hazırladığı yıllık tehdit değerlendirme raporu hem ulusal hem de küresel tehditlerle ilgili uyarılara yer veriyor. Raporda Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi devlet aktörlerinin yarattığı tehditler ayrı ayrı tartışılıyor. Bunlarla birlikte Gazze savaşının ‘bölgesel bir krizin nasıl geniş sıçrayan etkilerinin olabileceğini ve diğer alanlardaki uluslararası iş birliğini zorlaştırabileceğini’ gösterdiği belirtiliyor. Bu krizin ‘yüksek kabiliyetli bir devlet altı aktör’ olan Hamas tarafından tetiklendiği, bölgesel hedefleri olan İran tarafından alevlendirildiği, Çin ve Rusya’nın söylemleriyle Amerika’nın küresel pozisyonunun altını oymak için kullandığı değerlendirmesi yapılıyor. Küresel sistemin büyük güçler arasındaki mücadele, bölgesel krizler ve uluslar üstü tehditler yüzünden çok daha kırılgan hale geldiğini ifade eden rapor hem uluslararası sistemin kurallarına hem de Amerika’nın hâkim pozisyonuna Çin, Rusya, İran ve bölgesel aktörler tarafından meydan okunduğuna dikkat çekiyor. Amerikan istihbarat bürokrasisinin dünyayı nasıl gördüğüne dair önemli ipuçları içeren rapor, ülkenin siyaset kurumlarının alacağı kararlar için de önemli bir referans kaynağı oluşturuyor.
  • Perşembe günü Bağdat'ta gerçekleşen Türkiye-Irak güvenlik zirvesinden sonra yayımlanan ortak sonuç bildirgesi ile iki ülke arasında yeni bir dönemin kapıları açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ramazan sonrası Irak'a ziyareti ile ikili ilişkilerde "bir sıçrama" sağlanacağının vurgulandığı bildirgede ilişkilerin tüm yönleriyle "stratejik bir çerçeveye" oturtulmasına karar verildi. Bu amaçla terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında Ortak Daimî Komiteler ihdas ediliyor. Daha önemlisi, PKK'nın Türkiye ve Irak için ortak güvenlik tehdidi olduğunda uzlaşılarak Irak Ulusal Güvenlik Konseyi bu örgütü "yasaklı örgüt" olarak nitelemekte. Bu noktaya gelinmesi için geçtiğimiz aylarda Dışişleri Bakanı Fidan, MİT Başkanı Kalın ve Milli Savunma Bakanı Güler, Iraklı muhataplarıyla yoğun bir çalışma temposu yürüttü. PKK ile mücadele için uzun yıllardır Ankara, Bağdat ile görüşüyor. Geçmişte birçok kez uzlaşmaya varılmıştı. Bu defa PKK ile mücadelede ve ikili işbirliklerinde yeni bir dönem olarak nitelenecek farklı hususun ne olduğu sorusu akla geliyor.

Bu Konuda Daha Fazla :

  • Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi, son zamanlarda eşine az rastlanır bir uzlaşıyla ve 352’ye 65 gibi ezici bir çoğunlukla TikTok yasağıyla sonuçlanacak bir yasayı jet hızıyla kabul etti. Yasaya göre TikTok’un sahibi olan Çin firması ByteDance, altı ay içinde sosyal medya platformunu Amerikan yönetiminin onaylayacağı bir firmaya satmadığı takdirde TikTok Amerika’da yasaklanacak. Amerika’da 170 milyon hesaba ve 100 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya sahip olan TikTok’a verilen bu ültimatom, özellikle genç kullanıcılardan büyük tepki çekti. Başkanlık seçimlerine giderken dezenformasyon ve seçime yabancı müdahale kaygıları meşru görülebilir ancak yasanın bu kadar hızlı geçmesinde Gazze’de yaşananların TikTok üzerinden yayılmasının da etkisi olduğu açık. Ulusal güvenlikle ifade hürriyeti arasında makul bir denge kurmanın zorluğuna işaret eden TikTok yasağı, Amerika’nın Çin’le ekonomik ve teknolojik mücadelesinde serbest piyasa kurallarını ve bireysel özgürlükleri yeniden düşünmek zorunda kaldığını gösteriyor.

  • Sovyetler Birliği dağıldığında bağımsızlığını yeniden ilan eden Azerbaycan'ı çok zor şartlar bekliyordu. Topraklarının yüzde 20'si Rusya destekli Ermenistan tarafından işgal edilmiş, savaş sebebiyle bir milyonu aşan göçmene ev sahipliği yapmak zorunda kalmış, ekonomik yapısı darmadağın olmuş ve ülkede istikrarsızlık baş göstermeye başlamıştı. Bu nedenle her ne kadar Azerbaycan bağımsızlığını yeniden ilan etmiş olsa da içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle bağımsızlığın sevincini tam anlamıyla yaşayamamıştı.

  • Biden yönetimi, Rus muhalif lider Navalni’nin ölümü sonrasında Rusya’ya beş yüz yeni kurum ve isme karşı yaptırım açıkladı. Ukrayna savaşının ikinci yıldönümüne denk gelen Navalni’nin hapishanede ölüm (veya öldürülme) haberi, Amerikan Kongresi’nin Ukrayna’ya 60 milyar dolarlık yardım paketini geçiremediği bir aşamada geldi. Başkan Biden, Navalni’nin eşi ve kızıyla görüştü ve Rusya Devlet Başkanı Putin’i Navalni’nin ölümünden sorumlu tutan sert sözler sarf etti. Biden daha önce Navalni’yi bir şey olursa bedeli ağır olacak şeklinde tehditler savurmuştu. Yeni yaptırımlar açıklayarak hesap sorma yoluna giden Biden’ın Rusya’nın Batı bankalarındaki 300 milyar dolarına el koyma seçeneğinden uzak durması, şu aşamada Putin’le geniş kapsamlı bir kapışmaya hazır olmadığına işaret ediyor.

  • Günümüz dünyası, hızla değişen güvenlik dinamikleri ve artan jeopolitik rekabetle karşı karşıya. Özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte hızlanan ve biçim değiştiren söz konusu rekabet, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve İsrail'in Gazze'deki saldırıları sonrası derin bir güvenlik krizini de ortaya çıkardı. Üstelik bu kriz, geleneksel askeri çatışmaların uluslararası siyaseti şekillendiren temel bir örüntü olarak geri dönmesiyle sınırlı değil. Teknolojinin giderek artan önemi, yapıcı olduğu kadar yıkıcı olan tarafı, iklim değişiminin neden olacağı olası geniş çaplı krizler, küresel ekonomide yaşan sistemik değişim ve dünya nüfusunun her geçen gün artması, sistemik düzeyde bir kaygı döneminin içinde olduğumuzu bize gösteriyor.

  • Birçok Türk savunma sanayii firmasının katkısıyla ve TUSAŞ ana yükleniciliğinde geliştirilen Türkiye'nin Milli Muharip Uçağı (MMU) KAAN bu hafta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu şekilde Türkiye, hava kuvvetlerine beşinci nesil savaş uçağı katma yolunda önemli bir eşiği geçmiş oldu. Yine modern uçakların ve özellikle beşinci nesil platformların sahip olduğu sofistikasyon ve uzun geliştirme süreçleri düşünüldüğünde, Türk havacılığı için de başka bir atılım kaydedildi. KAAN'ın ilk uçuşu 13 dakika sürerken uçak 2440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 km hıza ulaştı. Amerikan F-35 gibi çok rollü bir savaş uçağı olan KAAN'ın asli görevleri arasında hava-hava ve hava-yer görevlerinin olması hedefleniyor.