Avrupa'da HDP'nin sicilinden çok daha hafifine sahip oldukları halde kapatılan siyasi partilerden haberdarız. Türkiye'nin de terör propagandasına seyirci kalması düşünülemez. Ancak parti kapatmaların Türkiye'de terör sorununu çözmediğini, aksine PKK'nın eline propaganda kozu verdiği düşünülebilir.
Oldukça kabarık bir iddianameyle yargılanan Demirtaş kimi davalardan hüküm giydi, kimilerinden halen yargılanıyor. Ancak HDP'nin oyunu yüzde 13'lere çıkaran lider olarak Demirtaş'ın siyaset sahnesinden çekilmemesi bir sürpriz olmadı.
Belçika, PYD/PKK terörüne ayrıcalık tanıyan kararlar almaya devam ediyor. Son olarak Belçika Yargıtayı, terör örgütünün ülkede "rahatça" hareket edebilmesine imkan sağlayan skandal bir karara imza attı.
Batının terör örgütlerini kullandığı artık komplo teorisi falan değil. Seçilen hedef ülkenin istikrarsızlaştırılmasında, bir bölgeye ya da ülkeye müdahalenin mümkünlük şartlarının oluşturulmasında ya da coğrafyaların yeniden dizaynında terör örgütlerinin bir enstrüman olarak kullanıldığını Batılılar saklamıyor.
23 Haziran seçim sonuçları siyaseti hareketlendirdi. Sistem tartışmasından yeni parti kurma çalışmalarına kadar bir dizi konu kulislerde dolanıyor. Bu konular arasında uzun süredir marjinal durum olan Kürt milliyetçilerinin artan "özgüvenini" ayrıca önemsemek lazım.