10 Ekim 2018 | Suriye'nin kuzeyinde Münbiç'i çukurlarla çevreleyen terör örgütü YPG/PKK, ABD'den çukur kazmaya devam edebileceği yeni iş makineleri sağladı. (AA)

Suriye’de ABD İçin Ne Değişti?

ABD'nin örgüte 2000 TIR dolusu silah verdiği, örgütü Türkiye'nin olası harekâtından korumak için gözlem noktaları kurduğu ve ABD'li yetkililerin PKK/PYD'li teröristlerden 40.000 kişilik bir ordu kurma planlarından bahsettiği bir ortamda harekâtın Türk askerleri ile ABD askerlerini karşı karşıya getirme ihtimali çok yüksekti. .

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yapılacak olan askeri harekâtın bilgisini verdiğinde herkesin gündeminde aynı soru vardı.
Fırat’ın doğusunu gasp etmiş olan PKK/PYD terör örgütü, ABD’nin koruma şemsiyesi altındaydı.
ABD’nin örgüte 2000 TIR dolusu silah verdiği, örgütü Türkiye’nin olası harekâtından korumak için gözlem noktaları kurduğu ve ABD’li yetkililerin PKK/PYD’li teröristlerden 40.000 kişilik bir ordu kurma planlarından bahsettiği bir ortamda harekâtın Türk askerleri ile ABD askerlerini karşı karşıya getirme ihtimali çok yüksekti. ABD’nin Türkiye ile işbirliği yapıp gözlem noktalarında askerlerini geri çekip çekmeyeceği, eğer ABD askerlerini çekmezse, Türkiye’nin ABD askerleri ile karşı karşıya gelmeden harekâtı nasıl gerçekleştireceği tartışılıyordu.
ABD askerlerini çeker mi, Türkiye ile işbirliği yapar mı diye düşünürken birden ABD tarafından gelen “Suriye’den çekiliyoruz” açıklaması, kelimenin tam anlamıyla bir sürpriz oldu. Konuyu yakından takip edenler, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı harekâta ABD’nin fazla direnç göstermeyeceğini söyleseler de askerlerini tamamen geri çekmesi kimsenin beklemediği kadar iyimser bir adımdı.
Suriye meselesinde ABD’nin başından beri bir tür oyalama politikası takip ettiği göz önünde bulundurularak, ABD’nin Suriye’den çekilme açıklaması ihtiyatla karşılandı. Ancak peş peşe açıklamalar, çekilme konusunda ABD’nin ciddi ve kararlı olduğunu gösteriyor.
Şimdi ise masadaki soru şu; kısa sürede ne değişti de Türkiye’nin harekâtına sıcak bakmayan ABD birden Türkiye’nin önünü açacak şekilde tüm askerlerini çekmeye karar verdi? Bu kararın arkasında şüphesiz Türkiye’nin kararlı tutumu var. Türkiye takip ettiği diplomasi ve sahada gösterdiği varlıkla, ABD’ye, PKK/PYD’yi desteklemenin maliyetini her geçen gün arttırdı. Türkiye ile ABD ilişkilerinin tarihinin en iyi dönemlerinden birisini yaşamadığı artık bir sır değil. ABD’nin Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını umursamamak bir yana Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerini desteklediği biliniyor.
Öte yandan bu destek ABD’ye oldukça pahalıya mal oluyordu.
ABD her ne kadar PKK ile PYD’yi birbirinden ayrıştırmaya çalışsa ve PYD’yi başka bir nedenle değil ama DEAŞ’la mücadele için desteklediğini her fırsatta söylese de bir terör örgütünü desteklemenin getirdiği maliyet başlı başına bir sorun.
Türkiye’nin diplomatik ve askeri hamleleri ile bu sorunu ABD için daha fazla büyüttüğü ve maliyeti arttırdığı da biliniyor. ABD için Suriye politikasını sürdürülemez kılan bir diğer faktör ise Türkiye ile ilişkilerinin giderek daha fazla sorunlu hale gelmesi. Türkiye, ABD ile sorun yaşadıkça, dış politikasındaki müstakilleşme ve bağımsızlaşma çabalarına paralel olarak diğer aktörlerle daha kuvvetli ilişkiler tesis etti.
ABD’den sağlayamadığı askeri ihtiyaçlarını kendisi üretmeye ve Rusya gibi ülkelerden tedarik etmeye yöneldi. Tüm bunlar teker teker ele alındığında ABD’nin Suriye politikasını değiştirmeye yeterli maliyetler değil. Ancak toplama bakıldığında bir terör örgütü yani PKK/PYD için değmeyecek çok yüksek bir maliyet çıkıyor.
Anlaşılan ABD uzun bir aradan sonra akıllıca hareket edip, maliyet hesabı yapmış!.

[Takvim, 24 Aralık 2018]

Etiketler: