SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Yalçın: ABD, PYD’ye Sahip Çıkmaya Devam Edecek

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Yalçın, "ABD Suriye'de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD'ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, “ABD Suriye’de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD’ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek.” dedi.

SETA’da düzenlenen “ABD’nin Suriye Stratejisi” konulu panelde konuşan Yalçın, ABD’nin, eski başkan Ronald Reagan döneminden bu yana uluslararası sistemin kendisine verdiği imkanları kullanarak, sürekli saldırgan bir uluslararası strateji izlediğini söyledi.

ABD’nin 2009-2017 yılları arasında başkanlığını yapan Barack Obama ile mevcut başkanı Donald Trump’ın izlediği politikanın aynı, hatta Obama’nın çok daha agresif olduğunu savunan Yalçın, “Trump daha küstah bir dil kullandığı için onu daha agresifmiş gibi gösteriyor.” ifadesini kullandı.

Yalçın, ABD’nin Suriye politikasına ilişkin, şunları kaydetti:

“‘Burada bana en fazla yakın çalışacak aktör kim?’ PYD. Neden? Çünkü bana en fazla muhtaç aktör. ‘Ben PYD ile devam ettiğim müddetçe PYD bana ihanet edemez.’ Bütün diğer aktörler, mesela Türkiye ihanet edebilir, İran ve Rusya ile zaten çalışılmaz, diğer aktörlerin hepsinden sorun çıkabilir ama PYD’nin yaratacağı sorun yok. ‘O kadar masraf yapıp, ordu kurmuşum.’ Dolayısıyla her halükarda bunu elinde tutmak istiyor. Dolayısıyla ABD Suriye’de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD’ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek.”

ABD’nin Suriye ve Irak’ta İran’ı önceleyen stratejisine de değinen Yalçın, “Bu iki ülkede İran’ı geride tutmak için Türkiye’ye ihtiyacı daha fazla olacağından PYD’yi feda etme şansı daha yüksek olacak ama bugün itibariyle Amerikan’ın herhangi bir anlamda net, belirlenmiş bir hedefi olmadığı için aslında bir sürümcemede. Ama diğer taraftan eğer böyle devam ederse Türkiye de kendine başka bir yol açmaya başlar. İstanbul’daki dörtlü zirve böyle boşluk alanları yaratıyor. ‘Obama’yı mı Trump’ı mı tercih edersin?’ diye sorarsanız, Trump’ı tercih ederim. Çünkü, Obama Türkiye’yi hedefe koyup vuruyordu, Trump’ın bu düzensizliği sayesinde biz Suriye ve Irak’ta manevra alanı buluyoruz.” şeklinde konuştu.

Gazeteci İsmet Berkan ise ABD’nin Suriye’de net bir stratejisinin ve askeri olarak da çok büyük bir varlığının söz konusu olmadığını söyledi.

ABD’nin Suriye’deki varlığını İran’ı durdurma üzerine kurduğunu söylediğini ama bunun PYD ile nasıl yapılacağı konusunun ise komik olduğunu belirten Berkan, “Orta Doğu’da esas oyun Suriye’de oynanmıyor ama Suriye uzun süreli bir kaosa mahkum bırakılmak isteniyor. Bundan herkesin de çıkarı var. Hem ABD hem de Suriye’nin. Barışın olduğunu hayal edin, ne Rusya ne de ABD’ye ihtiyaç kalır.” dedi.

Fırat’ın doğusu meselesinin Türkiye-ABD ilişkilerinde çok kritik bir mesele olduğuna dikkati çeken Berkan, “Bana soracak olursanız ABD-Türkiye bir çatışma noktasına doğru ilerliyor. Bunu birkaç ara hamlelerle geçiştirmeyi başardık işte en son İran’a yönelik ambargolarda Türkiye kısmen de olsa muaf tutuldu. Ama bence Fırat’ın doğru söz konusu olduğunda orada bir çatışma kaçınılmaz. Menbiç devriyeleri palavradan ibaret bir şeydir, Türkiye’yi tatmin eden bir şey değildir. Türkiye’yi memnun edecek çözüm Menbiç’in yönetiminin Türkiye ve ÖSO’ya bırakılmasıdır.” diye konuştu.

CNN Türk Genel Müdürü Bora Bayraktar ise ABD’nin Suriye’de Kürtleri, PYD’yi yanına çekerek burada Türkiye, Rusya ve İran’a karşı bir üslenme içerisinde olduğunu söyledi.

[AA, 3 Kasım 2018]

Etiketler: