SETA, PISA Sonuçlarında Kız Çocuklarının Başarısına Dikkati Çekti

SETA'nın 'PISA 2018 Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız?' başlıklı çalışmasında, PISA 2018 sonuçlarında kız çocuklarının başarısının dikkat çektiği kaydedildi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan PISA 2018’e ilişkin “PISA 2018 Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız?” başlıklı bir perspektif hazırladı.

SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmacısı Müberra Nur Emin tarafından hazırlanan çalışmada, Türkiye’nin PISA’da 2006’dan bu yana tüm alanlarda genel bir artış seyri gösterdiğine, sadece 2015’te ciddi bir kırılma yaşandığına dikkat çekildi.

Perspektifte, Türkiye’nin 6’ncı kez katıldığı PISA araştırmasının 2018 sonuçlarında, matematik (454) ve fen (468) ortalama puanını tüm yılların üzerine taşıdığı, ayrıca 2015’le kıyaslandığında bu alanlarda en yüksek artış yaşayan ülke olduğu anımsatıldı.

Türkiye’nin, PISA 2018’de 79 katılımcı ülke ve ekonomi arasında okuma alanında 40, matematikte 42, fende ise 39’uncu sırada yer aldığı belirtilen yazıda, Türkiye’nin sıralamasını yükseltmesi ve tüm alanlarda puanlarını artırabilmesi, önemli gelişmeler olarak sıralandı.

“Üst düzey dilimdeki öğrenci oranının artırılması gerekli”

SETA’nın analizinde, PISA 2018’de 2015’e kıyasla tüm alanlarda, alt düzeyde yer alan öğrenci oranlarında düşüş, üst düzeyde bulunan öğrenci oranında ise artış yaşandığı belirtilerek, “Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet gücünün artması için üst düzey dilimdeki öğrenci oranını artırması gereklidir. Risk grubundaki öğrenci oranında yaşanan düşüş olumlu olsa da, bu oranın daha da düşmesi için öğrencilerin asgari düzeyde temel bilgi ve becerilerini kazandıracak telafi mekanizmalarına ihtiyaç vardır.” değerlendirmesine yer verildi.

Bölgeler ve okullar arası farklara ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı analizde, dezavantajlı bölgelere yönelik politika geliştirilmesinin elzem gözüktüğü vurgulandı.

“Türkiye cinsiyet eşitliğinde pozitif bir ivme yakaladı”

Eğitimde eşitlik ve adalet göstergelerinden birisinin de cinsiyetlerin performanslarındaki farklılık düzeyleri olduğuna dikkat çekilen analiz yazısında, şunlar kaydedildi:

“Türkiye son yıllarda cinsiyet eşitliği noktasında oldukça pozitif bir ivme yakalamıştır. Bu ivme PISA 2018’de de kendisini göstermiş ve dahası kız çocuklarının lehine bir sonuçla karşılaşılmıştır. Matematik haricinde fen ve okuma alanlarında, kız öğrencilerin performansı erkek öğrencilere göre yüksektir. Bu da Türkiye’de kız çocuklarına yönelik yapılan politikaların olumlu yansımalarını göstermektedir.”

“Eksiklikler tespit edilip telafi mekanizmaları ve politikalara dönüştürülmeli”

PISA sonuçlarının, 15 yaş grubu öğrencilerin bilgi ve beceri kazanımları hakkında önemli ipuçları sunması bakımından önemli olduğuna işaret edilen analizde, sonuçların LGS ve YKS sonuçları ile örtüşmesi bakımından da dikkate değer olduğu değerlendirildi.

Analizde, şu önerilerde bulunuldu:

“PISA 2018’de hemen her alanda kayda değer bir iyileşme yaşansa da bölgeler ve okullar arası farklar, sosyo-ekonomik düzeyin başarı üzerindeki etkisi, üst düzey yeterlilikteki öğrenci oranının azlığı gibi eğitimde yapısal sorunlarımıza yeniden işaret etmektedir. Dolayısıyla PISA sonuçlarının daha derinlemesine analizlerinin yapılmasına, sonuçların bütüncül bir perspektifte ele alınarak eğitimde eşitlik ve adalet ilkesinden hareketle eksikliklerin tespit edilip telafi mekanizmaları ve politikalara dönüştürülmesine ihtiyacımız vardır.”

PISA 2018’de Türkiye’deki kız öğrenciler fen bilimlerinde 472, erkek öğrenciler 465; okumada kız öğrenciler 478, erkek öğrenciler 453, matematikte ise erkek öğrenciler 457, kız öğrenciler 451 ortalama puanını yakaladı.

[AA, 5 Aralık 2019]

Çalışmayı incelemek için aşağıdaki görseli tıklayabilirsiniz:

Perspektif: PISA 2018 Sonuçları Nasıl Okunmalıdır?
Perspektif: PISA 2018 Sonuçları Nasıl Okunmalıdır?
Etiketler: