Rakka ve ‘İngiliz Oyunu’

DEAŞ teröristlerinin büyük bir kısmının Türkiye'ye gittiği iddia ediliyor. İddiayı destekleyecek ne bir bilgi var ne de bir kanıt. Ama araya bir yere Türkiye sıkıştırılmış.

KÖRÜ körüne bir batı düşmanlığının hiçbir zaman taraftarı olmadım. Batılılar hindir, haindir, kötüdür, yalancıdır gibi toptancı ifadelerden hazzetmedim. Ancak toplumların gelenekleri olduğu, yüzyıllar boyu bu geleneklerin kurumsallaştığı ve iş tutuş tarzına dönüştüğü de ortada. İngilizler’in de siyasette bu türden bir gelenekleri var. Güzel oyun kurarlar, aleyhlerine olan durumları lehlerine çevirmeyi becerirler.
Buyurunuz son örnek;
Amerika ve İngiltere’nin başını çektiği koalisyon malumunuz DEAŞ ile mücadele adı altında PKK’nın Suriye kolu YPG ile beraber hareket ediyor. Bir süredir YPG’nin Rakka’da aslında bir zafer kazanmadığı, DEAŞ ile anlaşarak şehrin boşaltılmasını sağladığı biliniyordu.
İngiliz yayın kuruluşu herkesin bilip konuştuğu bu hakikati bir habercilik başarısı olarak takipçilerine sunuyor. Hepimizin bildiği hakikatler uzun uzadıya anlatılıyor. Dikkat çekici olan ise şu, BBC haberde iki yerde; Rakka’dan YPG gözetiminde tahliye edilen DEAŞ teröristlerinin büyük bir kısmının Türkiye’ye gittiği iddia ediliyor. İddiayı destekleyecek ne bir bilgi var ne de bir kanıt. Ama araya bir yere Türkiye sıkıştırılmış.
“İngiliz oyunu” işte böyle bir şey.
Koalisyondaki ortaklıklarını, YPG ile ittifaklarını gölgeliyorlar; araya aslı astarı olmayan Türkiye iddiası sıkıştırıyorlar; bunu da takipçilerine habercilik başarısı olarak sunuyorlar.

​HERKESİN ATATÜRK’Ü KENDİNE
TARİHE mal olmuş tüm şahsiyetler gibi Gazi Paşa da herkesin kendine yonttuğu bir figür. Herkes kendi baktığı yerden farklı bir Atatürk görüyor ve farklı bir imaj çiziyor. Devrimci, komünist, gazi, kahraman, dindar… Farklı farklı Atatürk imajları var. AK Parti ve Atatürk tartışmasına bir de bu cepheden bakmak lazım. Neden AK Parti kendi Atatürk imajını yaratmasın?

FETÖ İLE MÜCADELE VE ADALET
BAKMAYIN ondan bundan nem kapıp memleket hakkında karamsar bir tablo çizen gamlı baykuşlara. Ülkede iyi şeyler oluyor çok şükür. FETÖ ile mücadelede işlerin sarpa sardığını, adaletin ihmal edildiğini söylemeye pek meraklılar. İşlerin hiç de onların anlattığı hatta istediği gibi kötü gitmediğini gösteren örnekleri görmeyi de bir o kadar istemezler.
Ne mesela?
TMSF başkanı açıklama yapmış.
FETÖ ile mücadele kapsamında fona devredilen 1019 şirketin aktif büyüklüklerinin %5.5, özkaynaklarının %3.5. ve cirolarının da %30 arttığını söylemiş. Fona devredilen şirketlerin bünyesinde açılan yeni fabrikalar bile var.
Evet, devlet FETÖ dolayısı ile fona devredilen şirketlere bile emanet şuuru ile bakarken FETÖ ile mücadelede sistematik adaletsizlik yapacak öyle mi?

​CEVABI BELLİ SORU
YEŞİL pasaportla yurt dışına çıkan devlet memurlarının onay yazısı alma zorunluluğu OHAL’in gündelik hayatta belki de en çok hissedilen uygulamasıydı.
Devletimiz onu da kaldırmış çok şükür. O zaman soralım; Günlük hayatı OHAL’den etkilenen tek bir kişi var mı?

[Takvim, 15 Kasım 2017]

Etiketler: