Özgür Suriye Ordusu

ZEYTİNDALI Harekâtı eşine az rastlanır bir başarıyla sonuçlandı.

ZEYTİNDALI Harekâtı eşine az rastlanır bir başarıyla sonuçlandı.
Normal şartlar altında çok daha uzun maliyetli olması bekleniyordu.
Daha da fazla kayıp verebileceğimiz düşünülüyordu. Benzeri örneklerine bakıldığında bu beklentiler çok da boş değildi. Ancak şükürler olsun, ordumuz bu işi en az maliyetle ve etkin biçimde tamamladı. Bu operasyon çakılır kalan diyen Rusları, çakılıp kalsın diye dua eden Amerikalılar’ı, İranlılar’ı ve diğerlerini çaresiz bıraktı. Türk Silahlı Kuvvetleri siyaset ve diplomasinin kendine açtığı yoldan yürüdü ve hepimize bir zafer hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başlayıp sahada görev yapan en düşük rütbeli erimize kadar herkese şükran borçluyuz.
Ama teşekkür etmemiz gereken ve genelde de maalesef göz ardı ettiğimiz birileri daha var. Özgür Suriye Ordusu mensupları bu harekatta hiç olmadığı kadar iyi bir performans sergiledi. Kendilerine yönelik kamuoyunda yöneltilen ağır hakaret ve küfürlere rağmen Türk ordusuyla omuz omuza çarpıştı. Dikkatinizi çekerim uğruna evlerini terk etmek zorunda kaldıkları yakınlarını kaybettikleri kendi hedeflerini bir kenara bırakıp Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik bir tehdide karşı savaştılar. Suriye’nin sıradan ve sivil vatandaşlarından olan bu gruplar yedi yıl önce Esed’e karşı savaşıp ülkede daha özgüce ve daha insanca yaşamak için yola çıktılar. Kendilerine verileceği sözü verilen destekler verilmediğinde yalnız kaldılar. Büyük kayıplar verdiler. Bunca süre zarfında sadece Türkiye’ye güvendiler ve dayandılar. Normalde Esed’e karşı savaşmak için yola çıkmış bu insanlar Afrin’de Türk bayrağı altında PKK’ya karşı savaştılar. Sivil hayatta ayakkabıcı, öğretmen, doktor, terzi olarak yaşamış bu insanlar şimdi PKK’ya karşı savaşıyor.
Hem de bu kez çok iyi savaşıyor.
Hiç düşünmeden bu insanlara hakaret edenler onları çapulculukla ve düzensizlikle itham ediyor. İç savaş denilen şeyin ne anlama geldiğini düşünmeden konuşan bu insanlar Türkiye’nin Suriye siyasetinde hayati öneme sahip Özgür Suriye Ordusu’nu küçümsemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Zeytindalı’nda da çeşitli sorunlar yaşansaydı bu iddialar tekrar gündeme getirilecek ve ÖSO’cular hakarete uğrayacaktı. Ancak bu kez ÖSO da muazzam bir performans sergiledi.
Sahada yaptığım gözlemlere bakarak diyebilirim ki, bu kez sivil asker neredeyse tüm görevliler ÖSO’nun çok işe yaradığı fikrine iştirak ediyor. Daha önce ÖSO’ya soğuk bakanlar bile bu kez ÖSO’cuların çok iyi savaştığını söylüyor.
Bu seferki başarıyı birkaç maddede özetleyebiliriz. Öncelikle ÖSO’cuların daha fazla Türkiye kontrolüne girmesinden bahsedebiliriz. Daha önce Hama, Humus ve Halep gibi yerlerde savaşan daha savaşçı gruplar da artık buralardaki mücadeleler son bulduğu için Kuzey’e geldiler. Ve bu gruplar Afrin’de görev aldı. Aynı sırada Türkiye ÖSO’cuların örgütlenme biçimi de değiştirdi. Daha önce tugaylar halinde örgütlenen gruplar, şimdi üç kolordu haline getirildi. Bir nevi ordulaşma süreci yaşanıyor. Böylece daha iyi kontrol edilebilir ve sahaya sürüldüğünde de daha iyi komuta edilebilir hale geldi. Tugaylar yapıları itibariyle sadece muharebe yapabilir ama kolordular savaşabilir.
Bu yapının kurulmuş olması hem düzen hem de yetkinlik sağladı. Tabii bütün bunlar eğitimsiz olmaz. Görünen o ki, bu gruplar çok daha iyi askeri eğitimden geçmiş. Hepsi aynı zamanda Türk askerini tanıma fırsatına sahip olmuş. Böyle olunca da karşılıklı bir güven gelişmiş. Hem Türk askeri hem de ÖSO’cular birbirilerine daha fazla güveniyor. Bu da savaş alnında ciddi sonuçlar üretiyor. Net rakamları söylemek hiçbir zaman mümkün değil. Ama 10 bin civarında ÖSO’cudan bahsedebiliriz.
Suriye savaşının daha çok uzun süreceğini düşünürsek Türkiye’nin sahadaki tek partnerine sahip çıkması ve mümkün olduğunca onu güçlendirmesi gerek.
Bu sayı çok basit bir yatırımlar birkaç yıl içerisinde 40 veya 50 bin sayılarını bile bulabilir. Böylece Türkiye’nin güney sınırındaki PYD tehdidine karşı sağlam bir yapı kurulmuş olur. Bir an önce bu adımların atılması gerek..

[Takvim, 17 Nisan 2018]

Etiketler: