ABD Hava Desteğinden Terör Örgütüne | Antifa

Son yıllarda “Antifa”yı askeri eğitim alırken ve savaşırken gördüğümüz ilk alan Suriye idi. YPG/YPJ International, YPG/PKK’nın Avrupa yapılanmaları ve sosyal medya üzerinden örgütlenen ve savaşın bir parçası haline getirilmek istenen uluslararası sol örgütler Suriye’de YPG/PKK aracılığıyla askeri eğitim, örgütlenme ve savaş sahasında bulunma fırsatı yakaladı.

Son yıllarda “Antifa”yı askeri eğitim alırken ve savaşırken gördüğümüz ilk alan Suriye idi. YPG/YPJ International, YPG/PKK’nın Avrupa yapılanmaları ve sosyal medya üzerinden örgütlenen ve savaşın bir parçası haline getirilmek istenen uluslararası sol örgütler Suriye’de YPG/PKK aracılığıyla askeri eğitim, örgütlenme ve savaş sahasında bulunma fırsatı yakaladı. Bu yapıların başını çekenlerden biri şüphesiz Antifa idi. Antifa gibi birçok başka uluslararası sol örgüt için de geçerli olan gevşek hiyerarşik yapıdan dolayı Antifa’yı tam anlamıyla örgütlü bir yapı olarak ele almak zor. Buna rağmen Antifa’nın grup olarak savaşın bir parçası olduğu ise açık kaynaklarca ortadadır.

Antifa diğer “radikal sol” yapılanmalar gibi yalnızca eğitim almakla kalmamış aynı zamanda aktif olarak YPG/PKK’nın bir aparatı haline gelerek YPG/YPJ International projesinin bir parçası olmuş ve Türkiye’ye karşı da savaşmıştır. Antifa üyeleri ile TSK’nın ilk karşılaşması Fırat Kalkanı Harekatı’nın (FKH) başlamasıyla YPG/PKK’ya bağlı Menbiç Askeri Konseyi ile yaşanan çatışmalarda gerçekleşmiştir. Antifa üyeleri Amerikan uyruklu Michael Israel ve Alman uyruklu Anton Leschek 1 Aralık 2016’da –PKK/YPG kaynaklarının aktardığına göre– TSK’nın topçu atışı veya hava saldırısında etkisiz hale getirilmiştir. Yukarıda da ifade edildiği üzere birçok sol örgütlenme bağımsız bir yapı ihtiva ederek bireysel rıza ile hareket eden bir anlayışa sahip durumdalar. Bu nedenle Michael Israel ve Anton Leschek de bu anlayış üzere Menbiç Askeri Konseyi’nin bir parçası olmuştur.

ANTIFA / PKK-YPG teröristleri Michael Israel ve Anton Leschek

Antifa International Twitter hesabının paylaşımı kaynak olarak kabul edilirse[1] Antifa’nın Suriye’deki ilk kayıpları Michael Israel veya Anton Leschek değil. YPG’nin ilk uluslararası katılımcılarından biri olan Kevin Joachim da Antifa üyesi olarak nitelendiriliyor. Joachim 2012’de daha YPG’nin ilk oluştuğu dönemde örgüte katılan ve geçirdiği yıllar sonrasında komutanlık görevi dahi üstlenen bir isimdir. Bu örgüt militanı 6 Temmuz 2015’te Suluk’ta DEAŞ ile savaşırken öldürülmüştür.

ANTIFA / PKK-YPG teröristi Kevin Joachim

Antifa International Twitter

Kevin Joachim bir kenara bırakılırsa ilk “Anti-faşist Enternasyonalist Taburu”nu oluşturan isim Karim Franceschi’dir. Hatta YPG International’ın kuruluşunun da bu tabur sayesinde gerçekleştiğini ifade eden kaynaklar bulunuyor. Ocak 2015’te YPG’ye katılan ve üç aylık sürenin ardından ülkesine dönen Karim Franceschi, Ayn el-Arab’da (Kobani) YPG’den kısa bir askeri eğitim aldıktan sonra DEAŞ ile savaşa katılan ilk İtalyan olarak dikkat çekiyor ve İtalyan medyasına bir röportaj veriyor. Ülkesine döndükten sonra da sol yapılar içerisinde ünü artıyor ve yaşadıklarını bir kitapta topluyor. Avrupa’da “gazi” bir militan olarak YPG kostümleri ile propagandasına devam ediyor. Ardından yeniden Suriye’ye dönen Karim Franceschi kurucu lideri olarak kabul edildiği taburu ile birlikte DEAŞ’a karşı savaşıyor.

Karim Franceschi’nin ve ekibinin hikayesini bir yazıda toplayan Seth Harp 10 Temmuz 2018’de “Antifa Takımı’nın Suriye’de Anlatılmamış Hikayesi” (The Untold Story of Syria’s Antifa Platoon) başlığıyla RollingStone’da yayımlıyor.[2] Önemli ayrıntılar içeren yazının belki de en ironik noktası Karim Franceschi’nin ABD hava saldırısı talep edebilmek adına YPG’den GPS ve uydu haritaları alması oluyor. Karim bu sayede bugün ABD Başkanı Trump tarafından terör örgütü listesine alınmak istenen anlayışını Amerikan uçaklarıyla desteklemiş oluyor.

Karim Franceschi ve ekibinin bir kısmı yaralanarak savaşın bir parçası olmaktan çıkıp ülkelerine geri dönüyor ancak ne Antifa’nın ne de radikal sol örgütlerin varlığı Suriye’de son buluyor. 31 Mart 2017’de anarşist, antifaşist ve radikal sol unsurların yeni bir birleşimi ilan ediliyor.[3]

Antifa Terör Örgütü

 

(Kuruluş açıklamasından bir görüntü: Kırmızı Kalaşnikoflu bayrak grubu temsil ediyor)

Yeni oluşumun ismi “Uluslararası Devrimci Halkın Gerilla Güçleri” (International Revolutionary People’s Guerrilla Forces, IRPGF) olarak açıklanıyor. Yapı, kuruluş açıklamasında da emir-komuta anlayışından uzak yatay bir askeri unsur olduklarını defaten ifade ediyor. Bu durum anarşist dünya görüşünün bir cüzü olarak da okunabilir. Ancak yapılanmanın ömrü de uzun olmuyor. IRPGF 24 Eylül 2018’de yayımladığı bir açıklama ile kendini feshettiğini duyuruyor. Ancak bu noktada radikal sol örgütlenmelerin gevşek hiyerarşik yönlerini irdelemek gerekiyor. IRPGF’nin henüz varlığını koruduğu bir dönemde Antifa üyeleri (Antifascist Forces in Afrin) Afrin’de “Anti-faşist Güçler ve Michael Israel Tugayı” ismi ile yeni bir yapılanmanın kuruluşunu ilan ediyor.[4] Afrin savaşında TSK’nın etkisiz hale getirdiklerine inandıkları Michael Israel adıyla bir yapılanma kurmaları elbette dikkat çekicidir. Bu duruma ek olarak kuruluş açıklamalarında Türkiye’de de faaliyet gösteren birçok radikal sol yapı ile birlikte olduğunu da belirtiyor.[5]

Zeytin Dalı Harekatı’nın (ZDH) başarıyla sonuçlanması sonrasında grubun herhangi bir bölgede faaliyet gösterdiğine ilişkin bir veri bulunmuyor. Ancak İngiliz uyruklu Anna Campbell harekat sırasında TSK/SMO unsurları tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Anna Campbell’ın bir Antifa üyesi olduğunu ifade eden çok sayıda sosyal medya paylaşımı bulunsa[6] da Michael Israel Tugayı’nın bir parçası olduğuna dair bir işaret yoktur.

ZDH’nin ardından gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı döneminde de Antifa hareketinin uluslararası yapılanması Türkiye karşıtı tutumlarına devam ederek YPG ile dayanışma açıklamaları ve sık sık maddi destek çağrılarında bulunmuştur. 2020 itibarıyla YPG/YPJ International’ın faaliyetlerini sürdürdüğü bilinmektedir. Nitekim Twitter aracılığıyla YPG International George Floyd’un öldürülmesinin ardından gerçekleştirilen gösterilere ilişkin dayanışma açıklamasında bulunmuştur.

Genel resme bakıldığında Antifa’nın özellikle Suriye’deki yapılanmasının TSK ile direkt savaşa girdiği ve kayıplar verdiği açıktır. Türkiye nezdinde YPG ile iş birliği içerisindeki tüm radikal sol örgütlenmeler savaş sahasında meşru hedef görülse de ayrıca bir sınıflandırma yapılmış değildir. Bu nedenle Antifa yapılanması özel olarak Türkiye’de terör örgütü olarak kategorize edilmemiştir. Örgütün tehdit seviyesi ise Suriye’de alınan askeri eğitim, tecrübe ve network bağlamında giderek artmaktadır. Bu noktada Avrupa ve ABD başta olmak üzere sokak olaylarındaki etkinlikleri de göz önünde bulundurularak uluslararası bir sınıflandırma ihtiyacı doğarsa Türkiye’nin de bu manada etkin bir faaliyet göstermesi beklenebilir. Ancak henüz böyle bir girişim söz konusu değildir.

Tüm bunların ötesinde ABD’nin 2017’de savaş uçakları ile destek sağladığı Antifa hareketinin bugün Amerikan sokaklarındaki şiddet ve yağma olaylarının merkezinde olduğu gerçekliği oldukça çarpıcı ve öğreticidir. Bu noktada unutulmaması gereken nokta Suriye’deki YPG/PKK varlığının bu tip örgütlenmelerin silahlı mücadele arayışlarına bir örneklik teşkil etmesidir. Tehdidin kaynağı doğru tespit edilmediği müddetçe atılacak adımlar yetersiz ve dolayısıyla anlamsız olacaktır.

[1] Antifa International, Twitter, 1 Eylül 2017, https://twitter.com/antifaintl/status/903628459167109120?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020).

[2] Seth Harp, “How a Ragtag Crew of Leftist Revolutionaries and Soldiers of Fortune Helped Defeat ISIS”, RollingStone, 10 Temmuz 2018, https://www.rollingstone.com/politics/politics-features/untold-story-syria-antifa-platoon-666159, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020).

[3] “Anarchists Fighting ISIS in Rojava Announce New Formation”, It’s Going Down, 31 Mart, 2017,

https://itsgoingdown.org/anarchists-fighting-isis-rojava-announce-irpgf, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020).

[4] “Antifascist Forces in Afrin–AFFA”, Ortadoğu Devrim Cephesi, 15 Şubat 2018, https://revo-front.com/2018/02/antifascist-forces-in-afrin-affa, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020).

[5] “Antifascist Forces in Afrin–AFFA”.

[6] Demand Utopia, Twitter, 12 Temmuz 2019, https://twitter.com/DemandUtopia/status/1149452433174589440?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020); Ulaş Bardakçı, Twitter, 2 Haziran 2020, https://twitter.com/ulas_devrimci/status/1267907434791817216?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020); Bristol Antifascists, Twitter, 22 Mart 2018, https://twitter.com/bristolantifa/status/976564894282735616?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020); It’s Going Down, Twitter, 4 Temmuz 2019, https://twitter.com/IGD_News/status/1146703780760739841?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020); RilleyRosserlmages, Twitter, 17 Mart 2019, https://twitter.com/riled_up_images/status/1107339433685254145?s=20, (Erişim tarihi: 10 Haziran 2020).

Etiketler: