Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imam hatip lisesinde bir derse katılıp Kuran-ı Kerim okuyan öğrenciyi dikkatle takip ettiği görüntüler oldukça ilgi çekti.
Yıllarca devletin bu memleketin asıl sahibi olan dindar vatandaşlara mesafeli durmasından canı yanmış olanlar bu görüntüleri büyük bir duygusallıkla karşıladılar.
Dillerinden şükürlerle birlikte “nereden nereye” nidaları döküldü.
Tabii “nereden nereye” diyen başkaları da vardı; bugünlerde yalan yanlış haberleri peş peşe dizip “laik eğitim elden gidiyor” yaygarası koparanlar…
Onlar da nereden nereye diyorlar ve dizlerini dövüyorlar; “yılanın başını küçükken ezecektik, hiç fırsat vermeyecektik. Yaşam hakkı verirsen gelir böyle cumhurbaşkanı da olur, imam hatibi baş tacı da yapar.” Evet ya, nereden nereye…
Yetim malına el koyar gibi gasp ettiğiniz Türkiye’den bir tek sizin değil herkesin Türkiye’sine!
Zorunuza giden de bu ya…
350.000 TL
Emrah Serbes’in iki kişinin ölüme neden olup suçu önce arkadaşının üzerine attığı, gerçeğin ortaya çıkacağı belli olunca vicdanlı ayağına yatıp “teslim olduğu” kazayı yaptığı aracın ikinci el satış fiyatı 350.000 TL.
Aracın şuan Türkiye’de satışı olmadığı için sıfırının fiyatını bilmiyoruz ama ikinci elinin fiyatı bu.
Peki kişi böyle pahalı bir arabaya binemez mi?
Tabii ki biner, hatta daha pahalısına bile.
Ancak sorun şu; anarşizmi yücelten, yeraltı edebiyatı yapıyorum diye ahlaksızlığı öven, ağzını açınca haktan hukuktan vicdandan bahseden, garibi gurebayı dert edindiğini söyleyen kişi bu kadar lüks bir araca sahip olursa en azından garipsenir.
Samimiyeti sorgulanır, ikiyüzlülük yaptığı düşünülür.
EMRAH SERBES’İN SUÇ ORTAKLARI
Malum Emrah Serbes “gezici” diye tabir ettiğimiz lümpen kitle tarafından pek sevilirdi. Muhalif aforizmaları sosyal medyada yere göğe sığdırılamazdı.
“Otoriteye boyun eğmeyen, asi, anarşist aydın” kontenjanından gezicilerin gözbebeğiydi.
Sorumuz şu; Serbes’in önce inkar edip sonra gerçek ortaya çıkacak korkusundan kabullenmek zorunda kaldığı ölümlü cezadan dolayı geziciler suçlanabilir mi?
İşte hepiniz böylesiniz; adalet, hak, hukuk adına yollara düşen, vicdan ve duyar kasan kim varsa Emrah Serbes gibi göz boyuyor, cebini doldurmaya bakıyor, denebilir mi?
Tabii ki hayır!
Ancak “Emrah bizim mahalleden” diye onu hala aklamaya çalışan, mecburiyetten yaptığı itirafı erdemmiş gibi sunmaya çalışan hangi mahalleden kim varsa Serbes kadar suçludur.
Ve maalesef sayıları çok fazla.
Kaza haberinden Emrah Serbes’in ismini çıkartan gazete de var, sosyal medyada Serbes’in “gezi kahramanlıkları”nı anlatan vatandaş da…
[Takvim, 1 Ekim 2017]