Münbiç’te Uygulama

Münbiç anlaşması 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türk Dış Politikası'nda alınan somut kazanımların en iyi örneklerinden biri oldu..

MÜNBİÇ’E giriş başladı. Türk ordusu devriye işi görüyor. Yol haritası sahnede. Uzlaşıya varıldığında herkesin endişesi anlaşmanın uygulanmama ihtimaliydi. Bu konuda endişe sahibi olmak da gayet doğal.
Zira Amerika’nın, Suriye konusundaki sicili oldukça bozuk. Türkiye’yi aldatmak için elinden geleni yaptı. Bu yol haritasının da vakit kazanmak için uydurulmuş olma ihtimali hep vardı.
Özellikle Türkiye’de bir seçim süreci varken, Amerika bunu bir boşluk olarak görebilir ve Türkiye’yi oyalayabilirdi. Ancak gördüğümüz kadarıyla uzlaşının önüne seçim de geçemedi. Amerika, Türkiye’nin uyguladığı baskı karşısında taviz vermek durumunda kaldı.
Şimdi adım adım ilerleyerek bir güvenli bölge kurulacak. Türkiye uzun vadede Münbiç’i ele geçirmekle kalmayacak aynı zamanda Fırat’ın doğusu için de başlangıç olacak. Kısa vadede ortak kontrol olarak algılanan bu anlaşma uzun vadede Türkiye’nin daha da lehine sonuçlar çıkaracaktır.
Arap yoğunluklu bölge normal seyrine bırakıldığında Türkiye’ye müzahir grupların kontrolü ele alması gayet doğal. Türkiye’nin beklentisi tam da bu.
Bu Münbiç anlaşması 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türk Dış Politikası’nda alınan somut kazanımların en iyi örneklerinden biri oldu. Fırat Kalkanı, Afrin, Kuzey Irak gibi tüm alanlarda askeri operasyonlar yoluyla kontrol sağlandı. Devamında terörün Türkiye’ye saldırmasını engellenmiş oldu. Her türlü dış politikanın maliyeti olur. Ama Münbiç diğer alanlarda elde edilen başarının sonucu olarak neredeyse maliyetsiz şekilde elde edildi. Savaşa gerek kalmadan PKK bir bölgeden daha temizleniyor.
Son derece kritik günlerden geçiyoruz. Türkiye’nin güney sınırının temizlenmesi işine devam etmek zorundayız. Bu tür başarılar elde edildikçe Türkiye’nin geleceği daha da parlak olacak.
Seçime doğru giderken bu başarıların elde edilmesi farklı biçimlerde yorumlanıyor. Maalesef muhalefet bu konuyu son derece çirkin biçimde ele alıyor. AK Parti Hükümeti’nin bu operasyonları seçim öncesi kullandığı gibi eleştiriler dile getiriliyor. Son derece sorunlu ifadeler bunlar. Zira hükümetler, bu tür operasyonları yaparken risk alırlar. Risk aldıkları için de bu başarıyı seçimde seçmenlerine anlatma şansı vardır.
Hükümete her türlü muhalefet edebilirsiniz ancak ülkenin güvenlik sorununda içi boş eleştiriler yapmak doğru değil. Hele hele hedef saptırmak çok yanlış. Mesela Kandil operasyonunu küçümsemek için “Kandil’de terörist yok” demek akıl alır bir durum değil. Münbiç meselesini zaten olacaktı diye anlatmak çok sorunlu. Hatta çok daha acısı Afrin konusunda yaşandı. Ülkenin ana muhalefet partisi lideri, Afrin şehir merkezine girilmesin diye kampanya yaptı. Üstü kapatılıyor. Halbuki kapatılabilecek bir şey değil. Kimse sormuyor. Ülkeyi yönetmeye aday bir parti lideri nasıl böyle bir lafa edebilir?
Hangi akla hizmet bu lafı etmiştir?
Bu lafı ettiği için seçmenine hesap vermiş midir? Türkiye kamuoyuna bir açıklamada bulunmuş mudur? Böylesi sorumsuz açıklamalar yaparken ülkeyi yönetmeye aday olmak doğal mıdır?
Neresinden bakarsanız bakın siyasi bir skandaldır.
Ama maalesef biz bu tür zırvalıklara çok alıştık. Muhalefet öylesine laflar ettik ki, biz artık şaşırmaz olduk. Ancak bu durum böyle gitmez. Erdoğan’ı devirmek adına her şeyi mubah gören bu zihniyet değişmediği müddetçe ülke maalesef normalleşemiyor. Önce bu zihniyetin kendini sorgulaması şart. Artık muhalefet ülkenin milli menfaatleri konusunda güvence veren bir tavra bürünmeli.

[Takvim, 20 Haziran 2018]

Etiketler: