Kürtlerin Düşmanı Kim?

Terör örgütü PKK’yı ve onun Orta Doğu ve Avrupa’daki bütün türevlerini korumaya çalışan herkes Kürtlerin asıl düşmanıdır.

Zeytin Dalı Harekâtı ile birlikte Türkiye’nin Afrin’deki YPG/PKK’yı hedef alan bir operasyon başlatması gerek içeride gerekse uluslararası alanda bazı çevrelerin Ankara’yı Kürtlere karşı saldırı düzenlemekle suçlamalarına yol açtı.

Türkiye’nin, bu harekâtın asıl hedefinin PKK ve onun Suriye kolu YPG terör örgütü olduğunu açık bir şekilde ifade etmesine ve operasyonu yürütürken sivillere zarar verilmemesi konusunda azami gayret göstermesine rağmen, söz konusu çevrelerin Kürtlerin hedef alındığını iddia etmelerinin terör örgütünü koruma kaygısından kaynaklandığı anlaşılıyor.

Açık bir şekilde ifade etmek gerekir.

Terör örgütü PKK’yı ve onun Orta Doğu ve Avrupa’daki bütün türevlerini korumaya çalışan herkes Kürtlerin asıl düşmanıdır.

Zira PKK Kürtlerin en büyük düşmanıdır.

AK Parti hükûmetinin attığı bütün adımlara rağmen, Suriye’deki kazanımlarından ve bazı küresel aktörlerin kışkırtmasından cesaret alarak Türkiye’ye karşı saldırılarını yeniden başlattığı ve bu yüzden hem Kürtlerin hem de bütün Türkiye’nin huzurunu bozduğu için PKK Kürtlerin düşmanıdır.

Türkiye siyasetine müdahale etmek isteyen küresel güçlerin arzuları doğrultusunda ülkemizi bir iç savaşa sürüklemeye çalıştığı, bu kirli savaşına kurban etmek için Kürt gençlerini dağa çıkardığı ve bu oyuna karşı çıkan Kürtleri katlettiği için PKK ve onun bütün yan kuruluşları Kürtlerin düşmanıdır.

Kürtlerin haklarını savunmak bahanesiyle PKK’ya destek veren, onu Türkiye’deki kanlı eylemleri konusunda cesaretlendiren, resmen yasaklasalar da Avrupa’da Türkiye düşmanlığı yapması için ona her türlü kolaylığı gösteren, yeni teröristler mobilize etmek ve örgüte finans kaynağı bulmak için Avrupa’da faaliyet gösteren PKK’lılara her türlü imkânı tanıyan ülkeler Kürtlerin en büyük düşmanıdır.

Bu ülkelerdeki PKK sevici aşırı solcular Kürtlerin en büyük düşmanıdır. Onların teşvik ve destekleri terör örgütünü ayakta tutuyor.

Parlamentoları ve partilerinin kapılarını bu örgüt mensuplarına sonuna kadar açan Avrupalı siyasetçiler Kürtlerin en büyük düşmanıdır.

Zira herkes biliyor ki, PKK/YPG/PYD Türkiye’ye karşı kirli savaşını sürdürdüğü ve bazı ülkeler ona destek vermeye devam ettiği müddetçe Kürtler, Türkler ve diğer Orta Doğu halkları acı çekmeye devam edecekler.

En büyük acıyı da Kürtler çekmeye devam edecek.

O yüzden,

Kandil’deki son terörist ortadan kaldırılana kadar Kürtler huzura kavuşamayacak.

Afrin terör örgütünün elinde olduğu sürece Kürtlerin acısı bitmeyecek.

PKK/YPG, bir yandan Menbiç, Tel Ebyad, Ayn el-Arab ve Rakka’yı işgal altında tutup bir yandan da Türkiye’deki masum insanları katletmeye devam ettiği sürece Kürtlerin huzurunu kaçırmayı sürdürecek.

Kürtler artık PKK’nın bölgeye verdiği huzursuzluğun son bulmasını istiyor.

Küresel güçlerin “böl ve yönet” eksenli Orta Doğu siyasetlerinin maşası olmak istemiyorlar.

Bölge ülkelerinin birbirlerine karşı yürüttükleri üstünlük mücadelesinde suistimal ettikleri bir araç olmak istemiyorlar.

Avrupa’daki marjinal solcuların Kürtlere destek adı altında PKK’ya destek toplantıları düzenlemelerinin, bu toplantılarda terör örgütünü Türkiye’ye karşı saldırılarını devam ettirmesi konusunda cesaretlendirmelerinin artık son bulmasını istiyorlar.

Zira bütün Kürtler biliyor ki, Avrupa Solu milletvekillerinin Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşmasından cesaret alan PKK terör eylemlerini daha da yoğunlaştırıyor. Yeşiller partisi milletvekillerinin Alman Meclisi’nde yapılan oturumda PKK/YPG sembolleriyle oturması bu örgütün terörist faaliyetler konusundaki cesaretini artırıyor. O yüzden Orta Doğu’ya huzurun gelmesi için terörün sona ermesi, terörün sona ermesi için ise Avrupa’daki PKK/YPG sevicilerin bu örgüte desteklerinin sona ermesi gerekiyor. Zira onların PKK’ya desteği hem Kürtlerin hem de bütün bölgenin huzurunu kaçırıyor.

Kürtlerin asıl düşmanı, Kürtler dâhil bütün vatandaşlarının huzurunu ve sınırlarının güvenliğini terör örgütlerine karşı korumaya çalışan Türkiye değil, bölgeyi terörize eden PKK/YPG örgütü ile onu bölge politikalarının bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmek istemeyen küresel aktörler ve bu ülkelerdeki siyaset ve medya dünyasında kendine yer bulan PKK sevici aşırı solcu kesimlerdir.

Bu PKK seviciler ve küresel aktörler Kürtler üzerinden kirli ellerini çektikleri zaman hem Kürtler hem de diğer bölge halkları barış ve huzur içinde yaşama imkânına kavuşacaklar.

[Türkiye, 3 Şubat 2018]

Etiketler: