• Türkiye, 31 Mart günü yapılacak olan Mahalli İdareler Genel Seçimleri ile dört yıllık seçimsiz bir döneme geçecek. Son on yıla bakıldığında ise üst üste yapılan seçimlerin ve referandumların sayısının sekiz olduğu görülmektedir. Yakın dönemde yapılan bu seçimler ve oylamalarda seçim güvenliği, seçimlerin serbestliği ve adilliği konuları çok sık gündeme getirildi. Oysa yakından bakıldığında Türkiye'nin seçim tecrübesi ve birikimi bu yöndeki iddiaları desteklememektedir.
  • 31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.
  • 31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.

Bu Konuda Daha Fazla

  • Yerel seçimlere 22 gün kala Cumhur İttifakı ile Yeniden Refah Partisi (YRP) arasındaki ilişki netleşiyor. Bu seçimlerin en önemli olgusu Mayıs 2023 seçimlerinde CHP ile ittifak yapan muhalefet partilerinin tek başına seçime girme kararıydı. "Üçüncü yol söylemi" ile İYİ Parti bu tercihi en açık şekilde ortaya koyan parti oldu. CHP çevrelerinin tüm eleştirilerine ve partisinden istifalara rağmen Akşener kararlı davrandı. Zafer Partisi, DEVA, SP, GP ve Memleket Partisi de kendi adaylarını çıkardı. 2019 ve 2023 ittifaklarının CHP haricindeki ittifak partilerine kaybettirmesi ve CHP'den gelen küçümseyici eleştiriler sağ partileri küstürdü. DEM Parti ise parti içi bölünme ve Kandil'den gelen uyarılarla aday çıkarsa da karmaşık ve kısmi bir işbirliği yapmaktan geri durmadı. Sözgelimi İstanbul büyükşehirde kampanya yapmayan bir adayı var DEM Parti'nin. Yine CHPDEM Parti arasındaki karmaşık ilişki polemikler, meclis üyelikleri pazarlıkları ve aday çıkarılmayan ilçeler üzerinden sürüyor. Muhalefet partileri üçüncü yol anlayışıyla hem iktidarı hem de CHP muhalefetini eleştiren söylemlerle kampanya yürütüyorlar. Bu söylemlerin belirgin bir siyasi atmosfer oluşturduğunu söylemek mümkün değil. CHP ise eski ortaklarını eleştirmeden seçmen tabanlarına ulaşmaya çalışıyor.

  • 31 Mart’a Doğru DEM Parti

  • Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.

  • 31 Mart’a Doğru İYİ Parti

  • 31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.

SETA, siyaset araştırmaları alanında Türkiye iç siyasetinin önde gelen meseleleri hakkında küresel ve bölgesel trendleri de göz önünde bulundurarak araştırmalar yapmaktadır. Kendi kadrosunun yanı sıra alanında donanımlı akademisyen ve uzmanlarla da çalışan SETA, araştırmalar sonucunda elde edilen verilere dayalı politika önerilerini kamuoyuna da sunmaktadır. SETA’nın bu alanda Türkçe ve İngilizce olarak yayımladığı kitap, rapor, analiz, perspektif ve değerlendirmeleri karar alıcıları olduğu kadar kamuoyunu da bilgilendirmeyi hedeflemektedir. Yine bu doğrultuda güncel meselelerle ilgili çalıştay, panel ve sempozyumlar düzenleyerek bu meselelerin uzmanlar tarafından değerlendirilmesine ve kamuoyunun da bilgilendirilmesine imkan sağlamaktadır. Başlıca araştırma konuları arasında Türkiye’nin iç politik gündemi, demokratikleşme, siyasal partiler ve seçimler, Kürt meselesi, siyasal sistemler, kamu politikaları ve iyi yönetişim bulunan SETA bu alanlar ile etkileşim halinde bulunan farklı meselelere de yoğunlaşmaktadır. Türkiye siyasetine yönelik gerçekleştirilen kapsamlı analizler karar alıcılar, akademi, medya ve kamuoyu nezdinde karşılık da bulmaktadır.