FETÖ’cüler Savunmalarında “Darbenin Emir Komuta Zinciri İçerisinde Gerçekleştiğini Zannettik” Diyerek Neyi Amaçlıyorlar?

Ankara “çatı davası”nda FETÖ’cülerden birinin savunmasında “1980 darbesinden bile sadece iki kişi yargılandı, binlerce kişinin yargılanması kabul edilemez” demesi yeterince ipucu veriyor.

FETÖ’cülerin savunmalarında ezberlenmiş taktiklerden biri de “darbenin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştiğini zannettik” söylemini tekrarlamak.

Bu taktiksel savunmayı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı rehin alan darbeci general de, alt kademedeki subay da söylüyor.

Genelkurmay Başkanına baskı ile darbe emrini imzalatmaya çalışan FETÖ’cü de aynı yalana sarılıyor.

Demokratik bir siyasal sistemde seçilmiş hükûmeti silah zoruyla devirmeye çalışmanın suç olduğunu, bu savunmayı yapanlar pekâlâ biliyor.

Yani darbe ister cuntalar tarafından  ister emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşsin başarısız olduğunda, hukukun önünde yargılanıp hesap verileceğinin farkındalar.

Evet, Türkiye siyasal hayatında, cunta ya da emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşen ve başarıya ulaşan darbeler, maalesef darbecilerin kendilerinin hazırladıkları anayasalara koydukları “çıkış garantileri”nden dolayı yargıya taşınamadı.

Girişim düzeyinde kalmayan ve başarıya ulaşan 1982 darbesi, ancak darbenin üzerinden çok zaman geçtikten sonra, AK Parti döneminde yargıya taşınabildi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya çok sonradan yargılandı. Yargılama sonunda bu kişilerle ilgili müebbet hapis cezası verildi. Ve ayrıca Evren ve Şahinkaya’nın askerî rütbeleri de söküldü…

***

FETÖ’cülerin daha darbenin planlama aşamasında, başarısız olmaları durumunda, darbenin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştiği algısının oluşturulmasına yönelik bir hazırlık yaptıkları bugünden geriye bakınca daha da netleşiyor.

Böylece başarısız olsa bile, sadece baştaki bazı kişilerin yargılanacağı, alt kademenin ise kurtulacağına yönelik kendi aralarında bir motivasyon oluşturdukları bazı savunmaların satır aralarından anlaşılıyor.

Ankara “çatı davası”nda FETÖ’cülerden birinin savunmasında “1982 darbesinden bile sadece iki kişi yargılandı, binlerce kişinin yargılanması kabul edilemez” demesi bu anlamda yeterince ipucu veriyor.

Tüm bunların yanında, 27 Mayıs 1960 darbecilerinin içinde olan ve sonradan tekrar darbe girişiminde bulunan albay Talat Aydemir’in 1963’te gerçekleştirdiği ancak başarısız olduğu darbe girişiminin sonrasında idam edildiğini, darbeciler de çok iyi biliyor.

İyi bildiklerini neye dayanarak söylüyorum? Çünkü 15 Temmuz’u planlayan FETÖ’cü subayların odalarında yapılan aramalarda Talat Aydemir dosyası bulunmuştu. Dolayısıyla uzun süre her yönü ile darbeye hazırlık yapan FETÖ’cüler darbe ile ilgili birçok senaryoyu çalışmışlar…

***

O zaman şu soru önemli: FETÖ’cüler darbe girişiminin emir komuta zinciri içerisinde olsa bile suç olduğunu bildikleri hâlde niçin böyle bir savunma yapıyorlar?

Bu sorunun çok net bir cevabı var. Cevap tam da darbecilerin FETÖ’cü olmalarıyla ilgili. Çünkü, bağlı oldukları örgütü ve örgüt elebaşı olan Fetullah Gülen’i koruduklarını zannediyorlar.

Kendileri alacakları cezaya razılar. Ama FETÖ’nün yurt dışında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yapacağı propagandaya malzeme taşımak istiyorlar.

Darbenin; sadece bir grup değil, ordu içindeki farklı grupların ittifakı ile yapıldığı algısını üretmeye çalışıyorlar. Konsorsiyum içinde gerçekleşen darbeye, bazı FETÖ’cülerin karışmış olabileceği algısını yayarak FETÖ’yü yurt dışında aklamak istiyorlar.

Yani hâlâ FETÖ üyesi oldukları için herhangi bir pişmanlıkları yok.

Ama bu davranış kodlarının her biri örgütlü olduklarının da bizatihi kanıtı.

Strateji ve ortak akılla üretilen bu savunma mekanizmaları ancak örgütsel bir yapıyla mümkün olur.

[Türkiye, 3 Haziran 2017]

Etiketler: