F-35’in Mantığı

Amerika gerçekten F-35'leri teslim etmeyebilir. Hukuk yollarına başvurmanın da bir anlamı olduğunu düşünmeyin. Zira uluslararası hukuk keyfi bir alandır.

Amerika gerçekten F-35’leri teslim etmeyebilir. Hukuk yollarına başvurmanın da bir anlamı olduğunu düşünmeyin. Zira uluslararası hukuk keyfi bir alandır.
Bu nedenle her türlü sonuca hazırlıklı olmak gerek.
“Madem öyle neden Türkiye bu işe girdi” diye sorabilirsiniz.
Kısaca cevap verelim.
O şartlar altında bir mantığı vardı. Öncelikle F-35 o alanda erişilebilecek en gelişmiş teknolojiydi.
Hala da öyle. Ayrıca F-16’ların ömrü tükeniyordu. Ve F-16’lar Türkiye’nin terör de dahil birçok güvenlik sorununa yönelik kullandığı en öncelikli silah türüdür. Bu şartlar altında Türkiye’nin F-35 projesine katılması gayet mantıklıydı.
Ancak hepsinden önemlisi o tarihlerde bambaşka bir uluslararası düzen vardı.
Yanılmıyorsam, Türkiye F-35 projesine 2006 yılında dahil oldu. O zaman kimse Amerika’nın müttefiklerine karşı böylesi saldırgan bir tavra bürüneceğini beklemiyordu. Aksine Amerika o tarihte hegemonik bir liderlik sergiliyor ve tüm müttefiklerini ortak projelere dahil etmeye gayret ediyordu.
Bugün ise Amerika bambaşka bir hale büründü.
Müttefiklerini umursamadan tüm işbirliği alanlarını alt üst ediyor. Ve bu değişim çok kısa bir süre içinde yaşandı. 2011 yılından bu yana başlayan bir eğilim.
Yani proje başka bir uluslararası düzende başladı yepyeni bir düzende son buldu.
Başladığında işbirliği yaygındı şimdi ise tehlikeli.
Bu tür stratejik silah kapasitelerinde başka bir ülkeye bağımlı hale gelmek hep tehlikelidir. Büyük ortak hep daha çok kazanır.
Ancak küçük ortaklar bu projeleri göreli bir güvenlik sunduğu için tercih edebilir. Ama şimdi yeni ortamda uzun süreli ortaklıkları bozan ve herkesin tehdit algılarını çeşitlendiren bir hal var. Bu şartlar altında Amerika’nın işbirliğini bozması büyük ihtimal.
İşte bu yüzden S-400’ler Türkiye için büyük ehemmiyet kazanıyor. Türkiye S-400’lerle tek taraflı bağımlılığı bozmanın peşinde.
Eğer Türkiye ikisini birden alabilirse yeni döneme en güvenli giren ülkelerden biri olacaktır.
Bir tercih yapmak zorunda kalırsa da S-400’ü seçmek durumunda. Belki “F-35 daha iyi bir tercihtir” diyenler olabilir ancak S-400 daha garanti bir tercihtir.
S-400’lerden vazgeçseniz bile F-35 garanti değil.
Bütünüyle korunmasız kalmaktansa hava savunma sistemini tercih etmek daha akıllıca görünüyor.
Ayrıca F-35’ler teknolojisi nedeniyle Türkiye’nin Amerika’ya olan bağımlılığını daha da artırıcı bir etki yapacaktır. Bu nedenle Türkiye elinden geldiğince ve tüm risk ve maliyetlere rağmen yeni dönemin şartlarına hazırlanmak için silah türlerini çeşitlendirmek zorunda. Daha da önemlisi F-35 gelse de gelmese de artık Türkiye yerli arayışlara hız vermek, öncelikler çerçevesinde üretime geçmek zorunda.
Tüm maliyetleri göze alarak bunu yapmak gerekiyor.
Bu yeni dönemde ne Rusya’ya ne Amerika’ya güvenebilirsiniz. Artık kimse kimsenin uzun süreli dostu değil.
Eski dönemde Amerika’dan bağımsız adımlar atmak hem riskli hem maliyetli olduğu için yerli üretim ve başka pazarlara yönelmek mantıklı görünmüyordu.
Ancak şimdi Amerika’ya bağımlı olmaktan kurtulmak hala riski ve maliyetli olmasına rağmen bir zorunluluk haline geliyor.

[Sabah, 18 Nisan 2019]

Etiketler: