31 Aralık 2022, Ankara | Borçlanma başvurularının yoğunluğu nedeniyle hafta sonu da hizmet veren SGK il müdürlüklerine gelenler, buradaki görevlilerden EYT kapsamı, pirim sayıları ve çalışma süreleri gibi konularda da bilgi aldı. (Fotoğraf: Mesut Karaduman / AA)

EYT’de Mağduriyet Giderilirken, Yeni Beklentiler Oluşmamalı

EYT düzenlemesi, her şeyden önce hukuki bir hak meselesi idi. Bunu erken emeklilik ile de karıştırmamak gerekiyor. 8 Eylül 1999'da, o dönem çalışanlar ile olan kontratın, çalışanlar ile hukukun tek taraflı olarak devlet tarafından değiştirilmesi söz konusu idi.

EYT düzenlemesi, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Önümüzdeki hafta Meclis Genel Kuruluna gelecek. Şubat ayı içinde yasalaştıktan sonra da emeklilik başvuruları başlayacak. İlk emeklilik ödemelerinin ise Şubat veya Mart’ta yapılmaya başlanması planlanıyor.

Daha önceki yazının da ifade ettiği gibi, EYT düzenlemesinin yeni mağduriyetler oluşmadan geçirilmesi önemli idi. Yeni EYT düzenlemesi de yaş şartı olmadan geçti. En büyük beklenti bu idi. Böylelikle 8 Eylül 1999 ve öncesi uzun dönemli sigorta girişi olanlar için emeklilikte herhangi bir yaş şartı uygulanmayacak.

Mevcut kademeli prim şartına ise müdahale edilmiyor. Stajların ve çıraklıkların da (tıpkı avukatlık stajına tanınan borçlanma hakkı gibi) borçlanma hakkı kapsamına alınması gibi yeni düzenlemelere de gidilmiyor. Ancak, toplam 5 milyon kişinin EYT düzenlemesinden yararlanması bekleniyor. Bu da kamu açısından çok ciddi bir özveri. 1999’daki düzenleme ile başlayan ve 2008’e kadar süren reformların oluşturduğu boşluklar dolmuş olacak. Mevcut sıkıntılı süreçte vatandaşa da büyük bir katkı sağlanmış olacak.

Mağduriyetler Giderildi

EYT düzenlemesi ile eski Türkiye’den kalan bir sorun daha çözülmüş olacak. 1999’daki koalisyon hükûmetinin oluşturduğu ve o dönemin düzenlemesi ile maç oynanırken değişen kuralların getirdiği mağduriyet giderilmiş olacak.

Düzenleme, bu yüzden, gerekli idi ve birinin bu konuya el atması gerekiyordu. Bu yüzden de bu girişim, bir seçim yatırımı değil, bir şekilde halledilmesi gereken uzun vadeli bir sorun idi. AK Parti ise proaktif hareket ederek, uzun soluklu bu mağduriyeti gidermiş olacak.

EYT düzenlemesi, her şeyden önce hukuki bir hak meselesi idi. Bunu erken emeklilik ile de karıştırmamak gerekiyor. 8 Eylül 1999’da, o dönem çalışanlar ile olan kontratın, çalışanlar ile hukukun tek taraflı olarak devlet tarafından değiştirilmesi söz konusu idi.

EPT (emeklilikte prime takılanlar), EGT (emeklilikte güne takılanlar) gibi yeni kampanyalar ve beklentiler ise doğru birer karşılaştırma değil. Geçmişten gelen hukuki boşlukların doldurulması ile mağduriyeti giderilen EYT’lilerin durumu farklıdır.

Bu eksiklik giderildikten sonra ise haksız kazanç sağlayacak yeni politikalara girişilmemesi gerekiyor. Şüphesiz, ihtiyacı olan herkese devlet elini uzatmalı; kimseyi muhtaç bırakmamalıdır. Ancak bunun yolu, sosyal güvenlik reformlarını delmekten geçmemelidir.

Yeni Beklentilere Kapı Aralanmamalı

1999 sonrası düzenlemelerden kalan son hukuki boşluk da bu yolla giderildikten sonra; bundan sonra artık yeni ek düzenlemelere, reformları delecek ekstra yeni emeklilik haklarına girmemek, sosyal güvenlik sisteminin yükünü 1990’lardaki gibi kaldırılmayacak seviyelere çekmemek gerekiyor.

Bu doğrultuda da zaman zaman gündeme gelen EYT’nin kapsamını genişletmek, tarihleri birkaç ay ileriye çekmek veya kademeli bir emeklilik sistemi düşünerek, 2000 sonrası sigortalı olanların da erken yaşta emekli olmasını sağlamak gibi farklı beklentilere kapıyı herhangi bir şekilde açmamak gerekiyor.

Nitekim, EYT sonrası sosyal güvenlik sisteminin (SGS) aktif/pasif oranının 1,5’in altına kadar düşebileceği değerlendiriliyor (mevcut durumda 1,95). Avrupa’da bu oran 4’e yaklaşırken, OECD ülkelerinde aynı oran 6’ya kadar çıkabilmektedir. Türkiye’de, SGS’ndeki aktif/pasif dengesi 1980’lerden itibaren bozulmaya başladı. 1990’lardaki popülist politikalar ise meseleyi içinden çıkılmaz boyutlara taşıdı.

Genç ve dinamik nüfus avantajı etkin kullanılarak, aktif/pasif oranının kısa vadede en azından 2’nin üzerine çıkarılması gerekiyor. Sürdürülebilir bir SGS için ise bu oranın 3-4 aralığına çıkarılması gerekiyor. Örneğin, emeklilik yaşının yükseltilmesi girişimlerinin sokak çatışmalarına neden olduğu Fransa’da dahi yaşlı bağımlılık oranları henüz yüzde 30’lu seviyelerdedir.

Türkiye’de, özellikle de son 20 yılda alınan yol ile sosyal güvenlik sisteminin açıkları ve merkezi hükümete maliyeti önemli oranda azaltıldı. Bu yüzden de sosyal güvenlik sistemine ve bugüne dek yapılan reformlara sahip çıkmak gerekiyor. SGK’nın yönetilebilir hale gelmesi için yapılan reformlar sonraki nesillerin de önemli bir emanetidir.

Emeklilikten Öte Düzenlemeler

EYT düzenlemesi, aynı zamanda, ciddi bir örgütlenme ve hak mücadelesinin de bir sonucu. Türkiye’de daha önce sendikacılık oldukça zayıf idi. Ancak, Türkiye, adım adım bunları aşıyor. Emek, sermaye karşısında genelde daha güçsüz iken; sermayenin, emeği sömürmesine engel olmak da örgütlenme hakkı ile birlikte, sosyal devletin temel görevlerinden biridir.

Ancak, bundan daha önemlisi, EYT düzenlemesi çok ciddi sayıda işsize, sağlık sistemine ulaşamayan kişiye de hitap ediyor. Örneğin, 5 milyon EYT’linin birkaç yüz bininin işsiz, çalışamaz durumda ve çaresiz olduğu tahmin edilmektedir. Nüfusun yüzde 99’unu kapsayan GSS ise Türkiye’yi tüm dünyada çok ayrıcalıklı bir konuma getirmektedir.

Malum, emeklilik sonrası çalışmaya devam edenler, SGK’ya sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödemesi yaparlar. EYT düzenlemesi ile emeklilik sonrası çalışmaya devam edenler için de 5 puanlık prim teşviki geldi. Ancak, söz konusu 5 puanlık SGDP indiriminin sadece aynı işyerinde devam edecekler için uygulanacak olması önemlidir.

Böylelikle, emekli olup, çalışmaya devam edenler de emekli olmayanlar gibi aynı SGDP ödeyecek. Bu yolla da hem kayıt dışı çalışma engellenecek hem de şirketlerin sahip olduğu beşerî sermayeden ve yetişmiş insan gücünden faydalanmaya devam etmesi amaçlanmaktadır.

Şimdi Ne Yapmalı?

Düzenlemeyi bekleyenler, EYT’li olma durumunu e-Devlet üzerinden öğrenmeli. Bunun için kimseye ücret ödenmesine gerek yok. Hangi statüden emekli olunacağı da son 7 yılda ödediğiniz primlerin türüne bağlı. Bu 7 yılın en fazla prim yatırılan statüsü, emekli olunacak sigorta türünü ve emeklilik şartlarını belirliyor. Prim gün sayısı ile ilgili eksikliklerin giderilebileceği (borçlanma imkânı sağlanan) opsiyonlar da SGK’nın şu sitesinde yazılı.

Emeklilik için başvurular da e-Devlet üzerinden yapılabiliyor. Elbette, bu düzenlemenin yasalaşması sonrası emeklilik hakkı kazanacak olanların da SGK’da sıra beklememek için (e-Devlet’e erişimde de sorun olması durumunda) dolduracakları bir emeklilik başvuru formunu iadeli taahhütlü posta ile SGK’ya kargolamayı unutmaması gerekiyor.

[Sabah, 4 Şubat 2023]

Etiketler: