Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Etkin Yönetim Güçlü Demokrasi


  • Tarih : 07/03/2017
  • Saat : 14:00
  • Yer : SETA Ankara
  • Adres : Nenehatun Cd. No:66 GOP/Çankara/Ankara

LCV & DETAYLI BİLGİ İÇİN : Serencan Erciyas - 0 312 551 21 81


  • Moderatör : Burhanettin Duran, SETA Genel Koordinatörü
  • Konuşmacılar :Numan Kurtulmuş, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini SETA’nın düzenlediği “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Etkin Yönetim, Güçlü Demokrasi” başlıklı “Bakan’a Sorun” etkinliğinde değerlendirdi. SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Cumhurbaşkanlığı sistemi siyasi ve ekonomik istikrar ile Türkiye’nin demokratikleşmesine yapacağı katkılar açısından ele alındı.

Takdim konuşmasını gerçekleştiren Burhanettin Duran, Avrupa ülkelerinde referandum kampanyasının demokratik haklar çerçevesinde yürütülmesinin önüne konulan engellemelere değindi. Duran bu durumun siyasi hakların kullanılmasının kısıtlanması anlamına geldiğini vurguladı.

Numan Kurtulmuş ise yaptığı konuşmada yeni sistemin detaylarına değinerek, muhalefetin değişiklik teklifinin içeriğini bilinçli bir şekilde yanlış aksettirdiğini ifade etti.  Yürürlükteki sistemde Cumhurbaşkanının sorgulanamayacağını ifade eden Kurtulmuş, değişiklik önerisinde ise Cumhurbaşkanı suç işlediği takdirde Meclisteki salt çoğunluk ile hakkında işlem yapılabileceğini vurguladı. Kurtulmuş bu durumun, Cumhurbaşkanına yetkileri ile orantılı olarak sorumluluk verilmesi anlamına geldiğini belirtti.

Anayasa değişiklik önerisinde hem Cumhurbaşkanı, hem de TBMM’nin karşılıklı olarak seçimleri yenileyebilmesi hususunun da bağlamından koparılarak ele alındığını dile getiren Kurtulmuş, bunun Türkiye siyasal hayatında daha önceki dönemlerde sıklıkla görülen sistem kilitlenmelerinin önüne geçilmesi için düzenlendiğini ifade etti. Bu değişiklikle siyasi sistemin kilitlenmesi sebebiyle farklı aktörlerin siyasete müdahalesinin önüne geçmenin amaçlandığını vurguladı.  1980 darbesi öncesinde Mecliste 124 tur Cumhurbaşkanı seçimi yapılmasına rağmen Meclisin karar alamadığı örneğini veren Kurtulmuş, bu durumun 12 Eylül darbesinin siyasi gerekçelerinden birisi olarak gösterildiğini söyledi. Kurtulmuş öngörülen sistem değişikliği ile beraber siyasete müdahale gücünün yalnızca millette olacağını ve vesayetin önüne set çekileceğini dile getirdi.

Kurtulmuş’un anayasa değişikliği bağlamında değindiği bir diğer önemli husus, Türk hukuk sistemindeki sıkıyönetim uygulamasının ve askeri mahkemelerin kaldırılmasını öngören değişiklikler oldu. Türk siyasal hayatından vesayet mekanizmasının tamamen kaldırılmasında bu değişikliklerin hayati bir rol oynadığına değinen Kurtulmuş, sivillerin ve fikir adamlarının da geçmişte bu mahkemelerde yargılanmış olmasının konunun önemini göstermesi açısından kritik anekdotlar olduğuna değindi. Sivil siyasetin sıkıştırılması için bir araç olarak askeri mahkemelerin kullanılmasının önüne anayasa değişikliği ile beraber set çekileceğini belirtti.

Türkiye’de mevcut siyasi sistemin tek parti iktidarı olmadığı takdirde siyasi açıdan kırılgan ve istikrarsız yönetimlere yol açtığını vurgulayan Kurtulmuş, yeni sistemle hem bunun ortadan kaldırılacağını hem de kuvvetler ayrılığı ilkesinin net bir şekilde ortaya konulacağını ifade etti.

Geçmişte Türkiye‘de yasama, yürütme ve yargının birbirlerine müdahale ettiği dönemlerin yaşandığını belirten Kurtulmuş, hatta yürütmenin yasamayı fiilen yönlendirdiği dönemlere de şahit olunduğunu hatırlattı. Yeni sistemde bir siyasinin hem milletvekili hem de bakan olamamasının bu ihtimali sona erdirdiğine dikkat çekti. Kurtulmuş bu değişikliğin kuvvetler ayrılığını sağlamakla beraber, her bir erkin kendi alanındaki sorunlar üzerine yoğunlaşmasını kolaylaştıracağını ve bürokratik süreçlerin hızlanmasını sağlayacağını belirterek sözlerini noktaladı.