Demirtaş Siyaseti Değil, Terörü Seçti

Demirtaş siyasi muhalefeti, fikirleri, söyledikleri için hapiste değil. Aksine meşru siyasi zeminde muhalefet etmediği için; fikirlerini söylemek yerine tehdidi, baskıyı, zoru, terörü seçtiği için içeride.

2Haziran seçimlerine giderken Erdoğan karşıtı bloğun Demirtaş sevgisi yine depreşti. Söyledikleri şu;
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş hapisten çıkmalıymış. Böylece eşit şartlarda demokratik bir seçim olacakmış. Cumhurbaşkanı adaylarının birisinin tutuklu olması Türkiye’de demokrasi açısından kaygı verici bir durummuş.
Olur da seçim ikinci tura kalırsa hesapları bunlar. Demirtaş kimsenin umurunda değil. Ama Demirtaş’a şirinlik yaparak Kürt oylarına göz kırpıyorlar.
Seçim ikinci tura kalırsa ilk turda Demirtaş’a oy veren seçmenin oyunu almayı umuyorlar.
Siyasette iki artı ikinin dört etmediğini öğrenemediler gitti. Bu saatten sonra da öğrenecekleri yok. Onun için neden Demirtaş’a oy veren seçmenden oy alamayacaklarını uzun uzadıya anlatmayacağım.
Ama şu demokrasi meselesi önemli…
Demirtaş’ın hapiste olması gerçekten demokrasimiz için kötü bir tablo mu?
Soruya cevap vermek için Demirtaş’ın neden hapiste olduğuna bakmak lazım.
Demirtaş siyasi muhalefeti, fikirleri, söyledikleri için hapiste değil. Aksine meşru siyasi zeminde muhalefet etmediği için; fikirlerini söylemek yerine tehdidi, baskıyı, zoru, terörü seçtiği için içeride.
Haydi isimlerden kurtulalım.
Meseleyi Demirtaş’ın şahsında değil ilkeler temelinde konuşalım. Seçime giden bir ülke düşünelim. Bu ülkede adaylardan birisinin terör örgütü ile sıkı ilişkide olduğunu düşünelim. Bu adayın partisinin kuvvetli olduğu coğrafyada başka partide siyaset yapan kişilerin tehdit edildiğini, aracının kundaklandığını, evinin kurşunlandığını, çoluk çocuğunun kaçırıldığını hatta kendisinin ve ailesinin öldürüldüğünü düşünelim.
Güvenlik güçleri bu ortama müdahale etmeden, emniyet tam anlamı ile sağlanmadan, bu terör faaliyetlerine destek veren siyasiler cezalandırılmadan özgür ve adil bir seçimden bahsedemeyiz.
Demirtaş’a geri dönelim; Demirtaş Kobani bahanesiyle insanları sokağa döküp onlarca kişinin öldürülmesine sebep olmadı mı? Yasin Börü’nün katilleri Demirtaş’ın çağrısı ile sokağa çıkanlar değiller miydi? Doğu ve Güneydoğu’daki AK Partili siyasetçiler Demirtaş’ın terör örgütü olarak tanımlamadığı PKK tarafından öldürülmedi mi? Demirtaş PKK’nın kurucusu Öcalan’ın heykelini dikmekten bahsetmedi mi? Demirtaş’ın genel başkan olduğu dönemde HDP’li siyasetçiler canlı bombaların cenazesini omuzlamadı mı? Demirtaş bu faaliyetleri hoş görmedi mi?
Şimdi sorumuz şu; Demirtaş gibi teröre, suça, cinayete, kana bulaşmış birisi elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşırken özgür ve demokratik seçimlerden bahsedilebilir mi?
Gerçeği her fırsatta çok açık ifade etmek gerekiyor; siyaseti değil terörü seçen Demirtaş’ın hapiste olması değil olmaması demokrasimiz için bir tehdit oluşturur.
Gerisi boş laf!.

[Takvim, 14 Mayıs 2018]

Etiketler: