Büyük Güç Olma Arayışı

Dış politikada bağımsızlık çizgisi ortaya çıktı. Türkiye artık bir büyük güç olmanın eşiğinde.

TÜRKİYE’NİN gündemi malum. Şu sıralar seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. İki ay boyunca en önemli gündem maddemizin bu olacağı ortada. Ama iki ay önce bambaşka konular konuşuyorduk.
Altı ay önce ne konuştuğumuzu hatırlamıyoruz bile.
Türkiye’de bu tempo normal gibi görünüyor ama aslında dünyanın birçok ülkesiyle kıyaslandığında muazzam bir değişim sürecinden geçtiğimiz anlaşılabilir.
Bazen bunu unutuyoruz.
Türkiye’nin tarihinin en önemli dönemeçlerinden birini geçtiği için böylesine hareketli günle yaşadığı ortada.
Devlet yeniden kurulurken, toplum da onunla birlikte değişiyor.
Ülkedeki ekonomik yapı ve dağılım da bunlardan etkileniyor.
Hep söylüyoruz. Aslında bu değişim süreci dış politika ve güvenlik meselelerinden de bağımsız değil.
Normal şartlarda seçme şansımız olsa bu alanlardaki karmaşaları teker teker göğüslemeyi tercih edebilirdik.
Mesela ekonomik meselelerle yüzleştikten sonra güvenlik meseleleriyle yüzleşmeyi isteyebilirdik.
Fakat maalesef hayatın gerçekliği böyle değil. Hepsiyle aynı anda uğraşmak durumundayız.
Yani bir yandan seçimleri yapacağız.
Bir yandan da dışarıda meydan okumalarla boğuşacağız.
Cumhurbaşkanlığı sistemini kurmaya çalışırken, terörle de mücadele edeceğiz. Aynı sırada Amerika’yla ilişkilerimizi de yeni şartlara uygun hale getirmenin yollarını arayacağız. Bunlardan herhangi birini göz ardı edemeyecek durumdayız.
Bugün seçimleri konuşurken aslında bütün bu konuları konuşuyoruz.
Zira demokrasilerde seçim tüm bu alanlara dair kararın verildiği zamandır.
Sadece kimin iktidar olduğuna değil dış politikanın da nasıl yürütüleceğine karar vereceğiz.
Bu değişim süreci şimdiye kadar olduğu yönde mi ilerlesin yoksa başka yöne mi dönsün ona karar vereceğiz.
Ülkede on beş yıldır sağlanmış olan siyasi istikrar çerçevesinde ekonomisinden dış politikasına kadar birçok alanda atılımlar gerçekleşti.
Terör örgütlerine karşı Suriye’den Irak’a kadar sınır boylarında üstünlük kuruldu.
Dış politikada bağımsızlık çizgisi ortaya çıktı. Türkiye artık bir büyük güç olmanın eşiğinde.
Büyük güçler kendi kendine yetebilen aktörlerdir. Ulusal çıkarına kendi gücüne dayanarak belirleyen ülkelerdir.
Türkiye’nin savunma sanayiine yaptığı yatırımlara baktığınızda ve uluslararası siyasette kurmaya çalıştığı dengeye baktığınızda bu otonomi arayışı açık bir biçimde karşımızda duruyor.
İşte bu nedenle de Türkiye’nin klasik müttefikleri bugün Türkiye’ye yönelik baskı yapıyor.
Türkiye kendi kamplarından kopuk ve tek başına hareket edebilen bir aktör olmasın diye uğraşıyorlar. Türkiye’yi kendi güvenliklerinin bir aracı olarak tutmak istiyorlar. Türkiye ise buna karşı çıkıyor.
Bu mücadeleyi sürdürmenin bir numaralı kuralı hiç şüphesiz siyasi istikrarı devam ettirmektir. Türkiye siyasi istikrarı üretemedikçe büyük güç olma hedefine ulaşamaz.
Ben seçmenlerin bu durumu çok net gördüğünü düşünüyorum.
Yıllardır oy kullanma eğilimlerine bakacak olursanız bu yönde ilerlemeyi destekleyen bir tutum olduğunu görürsünüz.
Ben baştan beri Türk halkının nasıl bir seçime gittiğini bilerek oy kullandığını düşünüyorum.
Yıllardır çok farklı durumlar benzer sonuçların çıkması bununla açıklanabilir.
Bu seçimde de ülkenin büyük güç olma arayışının etkisini hep beraber göreceğiz.

[Takvim, 6 Mayıs 2018]

Etiketler: