Belgeler Gerçekse Neden Kamuoyu İle Paylaşılmıyor?

Şu basit sorunun cevabını veren hala bulunamadı: Belgeler gerçekse neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?.

Kılıçdaroğlu’nun belge diye salladığı ama bir türlü ne medyaya ne partisine ne de mahkemelere vermeye yanaşmadığı kağıtlar en büyük zararı CHP destekçilerine özellikle CHP yedeği medyaya verdi. Kılıçdaroğlu saçmalama sınırını çoktan aştığı için rahat. Nasıl olsa partiden, seçmenden, CHP yedeği medyadan kimse çıkıp kendisine “Bu ne iş?” diye sormuyor.
Ama sağ sola yandaş deyip CHP yedekliği yapan medyanın, akademisyenlerin, yorumcuların, siyaset uzmanlarının işi çok zor.
Virajı almakta, ortadaki absürdlüğü açıklamakta baya zorlanıyorlar.
“Türk siyasetinde olur böyle vakalar, liderler eskiden de birbirlerini itham ederlerdi” diyen de var, “Belgeleri mutlaka açıklayacaktır, açıklamadan olur mu, vardır bir bildiği” diye temennisini dile getiren de…
Ama şu basit sorunun cevabını veren hala bulunamadı: Belgeler gerçekse neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?

“İTİRAFÇI SARRAF”
CHP yedeği medya Amerika’da süren ambargo yargılamasında Türkiye’den yana tutum almamak için şekilden şekile giriyor.
Şimdi de Sarraf’ın itirafçı olması sonrasında gösterilen tepkilere kafayı takmışlar.
“Bu Sarraf hayırsever bir işadamı değil miydi, ne ara itirafçı oldu” diye soruyorlar.
Kendilerince 17-25 Aralık kumpasına karşı çıkanları tavır değiştirmekle suçlarken kendi kabahatlerini ortaya koyuyorlar.
Evet bahsettikleri türden bir tutum değişikliği var. Nedeni de çok belli; Türkiye’nin menfaatleri. Sarraf’ı Türkiye’nin menfaatlerine çalışırken desteklemek, Türkiye aleyhine itirafçı olup ABD’nin kulağına fısıldadıklarını mahkeme tekrarlarken karşısına geçmek bırakın utanmayı, iftihar edeceğimiz bir şey.
Ama…
Milli menfaat diye bir kavramın varlığından haberdar olmayanlar tabii ki bunu anlayamaz.

TEK VATANSEVER BİZ MİYİZ?
Nzaman yerli ve milli hattan, ülke çıkarını korumaktan, Türkiye’yi hedef alan saldırılardan bahsetsek CHP’nin yedeği medyaya bir haller oluyor. Hemen üzerlerine alınıyorlar, başlıyorlar karşı saldırıya;
Siz vatanseversiniz de biz hain miyiz?
Biz de ülkemizi seviyoruz, Sizin tehdit algınıza katılmıyoruz diye vatan haini olmayız, Bizi kriminalize etmeyin, diye sızlanmaya yavuz hırsızlık yapmaya çalışıyorlar.
O zaman buyurun bir samimiyet testi…
Perihan Mağden diye pek bir sevdiğiniz, pek bir içli dışlı olduğunuz yazarın açıklamalarından başlayalım.
Mağden bir mülakat vermiş ve Türkiye’de bir iç savaş çıkmamasından dolayı yaşadığı hayal kırıklığını anlatmış.
Aklı başında herkesin, CHP’nin yedeği medya dahil, kabul edemeyeceği sözler. Sadece muhafazakarların değil herkesin tehdit, şiddete teşvik ve davet olarak algılayacağı zırvaları dillendirdi Mağden.
Haydi, buyurun…
Siz rahatsız olmuyor musunuz bu sözlerden?
Aranızdan bir tane aklı selim sahibi “Sen ne diyorsun kendini bilmez” diye sormayacak mı?
Bu ülke bir tek bizim mi, iç savaş talebine karşı sizin de sözünüz yok mu?

CEVABI BELLİ SORU
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi CHP’nin referandumun iptali için yaptığı başvuruyu reddetti. CHP medyasında konuyla ilgili detaylı haberler görecek miyiz?

[Takvim, 1 Aralık 2017]

Etiketler: