BBC Türkçe Ne Yapmaya Çalışıyor?

TÜRKİYE'DE yıllarca çarpık bir medya düzeni hüküm sürdü. Ülkenin ana akım medya organları, bedenleri buralı ancak zihni ve kalbi buraya yabancı kişilerin hâkimiyeti altındaydı..

TÜRKİYE’DE yıllarca çarpık bir medya düzeni hüküm sürdü. Ülkenin ana akım medya organları, bedenleri buralı ancak zihni ve kalbi buraya yabancı kişilerin hâkimiyeti altındaydı. Gazetelerden ve televizyonlardan devamlı olumsuzluk pompalandı. Tepeden tırnağa aşağılık kompleksiyle sıvanmış köşe kadıları, Türkiye’ye dair olumlu hiçbir şeyi görmek, duymak ve anlatmak istemezlerdi.
Tabii bir de bunun siyasi uzantıları da vardı.
Gazeteciler hükümet kurup yıkar, siyasi pazarlıklar yapardı.
Manşetler atılır, siyasetçiler sıkıştırılır, devlet bankaları hortumlanır, medya patronu servetine servet katar. Al takke ver külah, çarpık düzen devam eder. Tüm bunların üstüne memleketin muhatap olduğu her anti-demokratik sürecin mimarı ve destekçisi olan medya herkese hevesle demokrasi dersi verdi durdu.
Çok şükür çark kırıldı ve şer düzeni yıkıldı. Türkiye’nin içinden geçtiği normalleşme sürecinden medya da payına düşeni aldı. Siyaset dışı vesayet odakları ile mücadele edildikçe, medya gücünü kullanarak ülkeye etki etmeye çalışan medya patronları köşeye sıkıştı. Eskisi gibi operasyon çekemez hale geldiler.
AK Parti askeri ve bürokratik vesayeti gerilettikçe, medyanın da siyaseti dizayn etme kabiliyeti azaldı.
Vesayetçi medya ya kendine çeki düzen verdi ya da tası tarağı toplayıp başka yatırımlara yöneldi.
Vesayetçi medyanın son temsilcisi Aydın Doğan’ın medyadan çekilmesinin sebebi de budur. Ne hükümetin baskısı, ne ekonomik zorluklar ne de başka bir şey. Doğan hiçbir zaman gazetecilik yapmadı.
Başından beri medya gücünü kullanarak ülke yönetimine ortak olmaya çalıştı. Türkiye vesayetle mücadele ettikçe direndi. Her seçim “bu sefer belki AK Parti kaybeder” diye umutla bekledi. Gün sonunda beklediği bahar hiç gelmedi ve tükenmiş bir şekilde medyadan çekilmek zorunda kaldı.
Şimdi o boşluğu yabancı basın organlarının Türkçe servisleri doldurmaya çalışıyor. En başta BBC’nin Türkçe servisi geliyor. Doğan’ın Doğan olduğu zamanlardaki gibi bir yayıncılık yapıyorlar. Doğan’ın medya organlarının “irtica, irtica” diye tutturması gibi gün geçmiyor ki bir “özgürlük” hikâyesi anlatmasın.
Kah başını açan kadınların hikayesini haberleştiriyor, kah artan deizmden bahsediyor.
Üçüncü havalimanının ne kadar kötü bir yatırım olduğunu anlatan uzun dizi haberler yayınlıyor. Doğrusu İngilizler bizi ne ara bu kadar düşünmeye başladı diye sormadan edemiyorum.
Öyle gözüküyor ki BBC, Doğan’ın tahtına varis oldu.
İçeriden medya eliyle siyasete operasyon çekme imkânı kalmayınca, iş dışarıya özellikle de BBC Türkçe servisine havale edilmiş gibi duruyor. Bildiklerini okusunlar; sorun değil.
Ama…
Ne dünyadaki gidişatın ne de Türkiye’nin şartlarının, buna müsaade etmeyeceğini de unutmasınlar.
Batı ülkeleri peş peşe yabancı medya kuruluşlarının siyasete ve özellikle seçimlere müdahale etmesini zorlaştıran tedbirler alırken, BBC’nin Türkiye’de algı oluşturma çabası boş bir hayalden öteye geçemez..

[Takvim, 11 Ocak 2019]

Etiketler: