ABD DAEŞ’le mücadelede Türkiye’nin yalnız bırakıldığının dillendirilmesine belli ki çok içerlemiş.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapmış Ankara’daki ABD Büyükelçiliği.
Açıklama şöyle bir notla başlıyor:
“ABD ve koalisyon güçlerinin Suriye’de DAEŞ’e karşı yürüttükleri operasyonlara ilişkin Türk medyasında önemli ölçüde yanlış bilgiler dolaşmaktadır.
Gerçekleri merak edenler için konuya ilişkin gerçekler şunlardır…” Girişten sonrası bildiğimiz gibi. “Biz PKK’ya da DAEŞ’e de silah yardımı yapmıyoruz” diyorlar. Haydi DAEŞ’e silah vermiyoruz dediniz ve işin içinden sıyrıldınız. Peki şimdiye kadar DAEŞ’e karşı mücadelede atılmış en başarılı ve önemli adım olan Fırat Kalkanı Operasyonu’na neden destek vermiyorsunuz sorusunu nasıl cevaplayacaksınız? Yoksa “Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu ile çok iyi işler başardı” açıklaması sizce destek olarak yeterli mi?
Herhalde yanlış anladılar.
Destek derken destek açıklamasını kastetmiyorduk. Amerika gibi bir süper gücün herhangi bir operasyonu desteklediğini açıklaması normal şartlarda tatbikî önemlidir. Ancak söz konusu Suriye iç savaşı ve Amerika’nın politikası ise hiç kimse kusura bakmasın destek açıklamasının bir karşılığı yok.
Belki Amerika farkında değil ama hatırlatalım;
Amerika sahada fiilen yok. Kimse de Amerika’nın ne dediğini merak etmiyor.
Koruyup kolladıkları PYD bile Amerika ile ilişkilerinin iyi olmasına rağmen Esad rejimi ve Rusya ile ters düşmemek için kırk takla atıyor. Sahada kayıpları oynayan Amerika’nın destek açıklaması da haliyle pek bir anlam ifade etmiyor.
Erdoğan da zaten Türkiye DAEŞ’le mücadelede yalnız bırakıldı derken destek açıklamasının eksikliğinden bahsetmiyordu. Tam tersi desteğin eksikliğinden bahsediyordu!
KELİME OYUNLARININ ARKASINA SAKLANAN SÜPER GÜÇ
Her şeye rağmen Amerika iddialı; “ABD hükümeti, YPG veya PKK’ya silah ya da patlayıcı sağlamamıştır, nokta. Bizler, PKK’nın terör saldırılarını ve Türkiye’de gerçekleştirdiği menfur şiddet eylemlerini tekrar tekrar kınadık” diyor elçilik açıklaması. Yanlış politika koskoca ülkeyi bu hale getiriyor işte. Daha fazla vurgu yaparak, noktalama işaretleri kullanarak, kelime oyunu yaparak durumun değişeceğini ümit ediyorsun ama öyle olmuyor.
Biz silahları YPG’ye değil Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verdik diyerek bu işin içinden sıyrılacaklarını zannediyorlar. Devleti, siyaset kurumu ve kamuoyu ile Türkiye belli ki Amerikalıların gözünde pek saf. Biz de bu açıklamadan sonra ‘iyi madem, o zaman biz yanlış anlamışız’ mı diyeceğiz?
Bu arada YPG Amerika için DAEŞ ile mücadele eden meşru seküler bir güç değil miydi?
Neden şimdi YPG’ye silah ve patlayıcı sağlamış olmaktan bu kadar rahatsız oluyorlar?
Amerika bu sorulara cevap vermeden Türk kamuoyunu hiçbir şekilde ikna edemeyecektir. Daha önce defalarca böyle açıklamalar yaptılar ama Türk toplumundaki kuşkuları bu tip açıklamalarla ikna edemeyeceklerini bir türlü anlamadılar.
Neyse biz bir daha söyleyelim, hem de kendilerinin kullandığı üslupla;
Sevgili Büyükelçilik yetkilileri, bu açıklama hiç inandırıcı değil, nokta!
[Takvim, 29 Aralık 2016]
Etiketler:
- Köşe Yazıları
- Toplum ve Medya
- ABD
- Amerika
- Askeri Harekat
- Askeri Operasyon
- Beşar Esed
- DEAŞ | DAESH | DAEŞ
- Fırat Kalkanı Harekatı (FKH)
- Fırat Kalkanı Operasyonu
- Koalisyon
- Ortadoğu
- PKK
- PKK - YPG - SDF - PYD - YPJ - SDG - HBDH - HPG - KCK - PJAK - TAK - YBŞ
- PKK ile Mücadele
- PYD
- Savaş
- SDG
- Sekülerizm
- Sınır Güvenliği
- Sınır Ötesi Askeri Harekat
- Sınır Ötesi Askeri Operasyon
- Süper Güç
- Suriye
- Suriye Devlet Başkanı
- Suriye İç Savaşı
- Suriye Krizi
- Suriye Sınır Güvenliği Politikası
- Terör
- Terör Eylemleri
- Terör Saldırıları
- Terörle Mücadele
- Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
- Türkiye'nin Suriye Stratejisi
- Türkiye'nin Terörle Mücadelesi
- Türkiye’nin Sınır Güvenliği
- Ulusal Güvenlik
- YPG