5 Soru: Türkiye’nin Milli Enerji Serüveni

Milli Enerji ve Maden Politikası’nın kapsamı nedir? Türkiye’nin enerji üretimindeki yerli kaynak kullanım oranları nedir? Enerjide yerli üretim neden önemli? Yerli kaynak kullanımının artırılması için neler yapılıyor? Türkiye’nin enerji alanındaki hedefleri nelerdir ve nasıl şekillenmektedir?

  1. Milli Enerji ve Maden Politikası’nın kapsamı nedir?

Türkiye 2002’den bu yana birçok alanda hızlı bir değişim ve dönüşüm süreci içerisinde yer almaktadır. Ulaşım, sağlık ve alt yapı konularında yapılan yatırımların yanı sıra enerji alanında da konulan hedeflerler, hayata geçirilen büyük projeler ve uygulanan politikalarla Türkiye önemli bir noktaya gelmiştir. Bu doğrultuda 2017’de dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından kamuoyuna tanıtılan Milli Enerji ve Maden Politikası günümüzde meyvelerini vermeye başlamıştır.

Milli Enerji ve Maden Politikası temel olarak üç strateji üzerinde şekillenmektedir. Bunlardan ilki yerlileştirme, ikincisi enerji arz güvenliği ve üçüncüsü ise öngörülebilir bir enerji piyasası oluşturulmasıdır. Söz konusu politikanın en önemli stratejisi olarak kabul edilen yerlileştirme kapsamında tüketilen enerji kaynaklarının ve enerjinin üretim, tüketim ve iletiminde kullanılan aksam ve ekipmanların yerli ve milli olması adına çalışmalar yürütülmektedir.

  1. Türkiye’nin enerji üretimindeki yerli kaynak kullanım oranları nedir?

Yerli ve milli enerji olarak da anılan yenilenebilir kaynak potansiyeli açısından zengin bir ülke olan Türkiye son dönemde bu potansiyelin ekonomiye kazandırılması konusunda önemli bir ivme yakalamıştır. Türkiye’nin öne çıkan yerli ve milli enerji kaynakları arasında rüzgar ve güneş enerjisiyle jeotermal enerji yer almaktadır. Ağırlıklı olarak kullandığı petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar açısından nispeten yoksun bir yapıya sahipken kömürde ise daha iyi bir konumdadır. Zira 2018 yılında 101,5 milyar tonluk kömür üretimiyle Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza atılmıştır.

Enerji üretimi içerisindeki kaynakların oranları incelendiğinde, 2018 yılında toplam elektrik üretiminin yaklaşık yarısının (yüzde 49,65) yerli kaynaklardan sağlandığı görülmektedir. Yine son dönem verilerine göre Türkiye’de 2018 yılında 4 bin 25 MW kurulu güç devreye alınarak toplam 88 bin 551 MW seviyesine ulaşılmıştır. Bunula beraber söz konusu kurulu gücün yüzde 93’ü yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmıştır. Geçmiş dönemlere kıyasla en büyük artış ise güneş, hidrolik ve rüzgar enerjisi alanlarında kaydedilmiştir.

2018 yılında toplam kurulu güç içerisindeki yerli kaynak oranları sırasıyla yüzde 31,9 hidrolik, yüzde 11,5 kömür, yüzde 7,9 rüzgar ve yüzde 5,9 güneş olarak kayıtlara geçmiştir. Buradan hareketle toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 60’ının yerli enerji kaynaklarından oluştuğu söylenebilir.

  1. Enerjide yerli üretim neden önemli?

Türkiye birincil enerji tüketimi içerisinde en çok paya sahip olan petrol ve doğal gaza sınırlı ölçüde sahip olması nedeniyle yüzde 70 oranında dışa bağımlıdır. Söz konusu dışa bağımlılığın azaltılması adına ise son dönemde alternatif kaynak arayışlarına hız verilmiştir. Bu doğrultuda Türkiye’de yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim giderek artmaktadır. Şu açıkça görülmektedir ki Türkiye’nin enerji arz güvenliği noktasındaki risklerinin azaltılması için yerli üretim artırılarak devam etmelidir.

Yerli enerji üretiminin Türkiye açısından bir diğer önemli faydası da yüksek ölçüdeki dışa bağımlılığın azaltılmasıyla enerji harcamalarının düşürülmesi noktasında ortaya çıkmaktadır. Bu durum cari açık ve dolayısıyla ekonomi üzerindeki baskının hafifletilmesi açısından son derece önemlidir. Türkiye enerji harcamalarına yılda ortalama 45 milyar dolar tutarında pay ayırmaktadır. Son dönemde bu tutar uluslararası enerji piyasalarında fiyatların düşmesiyle ve yerli enerji üretiminde artış yaşanmasıyla azalmaya başlasa da hala yüksek seviyelerdedir.

  1. Yerli kaynak kullanımının artırılması için neler yapılıyor?

Yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir ülke olan Türkiye bahsi geçen enerji kaynaklarını üretimine istenilen ölçüde yansıtamamaktadır. Bu alandaki en önemli engellerden biri teknoloji yetersizliği olarak sayılabilir. Söz konusu kaynaklardan enerji üretebilmek için yüksek teknik altyapıya ihtiyaç vardır. Bu sebeple yenilenebilir enerji kaynaklarından ekonomik fayda sağlayabilmek adına yerli ekipman üretimi ve kullanımı da teşvik edilmektedir. Özellikle rüzgar türbinleri ve güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin yerli üretimlerinin yaygınlaştırılması önemlidir. Bununla beraber sektörde yaşanan kalifiye işgücü sorununun çözümüne yönelik eğitimlerin arttırılması için çalışılmaktadır.

Bir diğer yerli enerji kaynağı olan kömür alanında atılması gereken en önemli adım ise yüksek enerjili kömür arama ve sondaj çalışmalarına ağırlık verilmesidir. Türkiye’de yerli kömür denince akla gelen linyitin kalorifik değeri düşük seviyelerdedir. Bu nedenle özellikle sanayi ve elektrik üretim santrallerinde ihtiyaç duyulan kömürün dışarıdan temin edilmesine alternatif arayışları devam etmektedir. Bu şekilde zaten yüksek olan ithal kaynak bağımlılığının azaltılması amaçlanmaktadır. Bunun yanı sıra kömürün neden olduğu çevresel tahribatın en aza indirilmesi adına da temiz kömür teknolojilerinin ülkeye getirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için çalışılmaktadır.

Bu konuda özellikle Güney Doğu Anadolu ve Trakya bölgelerinde yoğunlaşan kaya gazı potansiyelinden faydalanmak adına gerekli yatırımlara hız verilmesi ve Türkiye’nin deniz alanlarında devam eden hidrokarbon rezervi arama çalışmalarının genişletilmesi doğru adımlar olacaktır.

  1. Türkiye’nin enerji alanındaki hedefleri nelerdir ve nasıl şekillenmektedir?

Türkiye’nin enerji alanındaki hedefleri genel olarak iki başlık altında incelenebilir. Bunlardan ilki yerli enerji üretimi ile ilgili hedefler, ikincisi ise küresel enerji ticaretinde merkez ülke olma amacıdır.

Türkiye gibi enerjide yüksek oranda dışa bağımlı olan ülkeler için kullanılan enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yerli enerji üretiminin teşvik edilmesi bir zorunluluk haline gelmektedir. Türkiye’nin enerji üretimi noktasındaki nihai hedeflerinin başında kendi kendine yetebilen bir yapıya ulaşılması gelmektedir. Elbette ki mevcut konjonktürde bu hedefi tutturmak zor görünse de yerli kaynaklarla enerji üretiminin artırılması adına yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar vermektedir. Örneğin 2023 yılında toplam elektrik üretiminin en az yüzde 30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedefine daha şimdiden ulaşılmış olması memnuniyet vericidir.

Öte yandan halihazırda yaklaşık 50 milyar kWh olan yerli kömürle elektrik üretim miktarının 2019 yıl sonunda 60 milyar kWh seviyesine çıkartılması hedeflenmektedir. Yine elektrik üretiminde nükleer enerji santrallerinin payının 2023 yılında en az yüzde 10 olması için çalışmalar devam etmektedir.

Türkiye’nin enerji özelindeki en önemli hedeflerinden biri de bu alanda bir ticaret merkezi olmaktır. Jeostratejik konumu itibarıyla dünyanın en önemli arz ve talep merkezlerini birbirine bağlayan Türkiye, sahip olduğu bu coğrafi avantajla birlikte doğudan batıya uzanan enerji transfer rotalarının en önemli aktörlerinden biridir. Bu bağlamda TANAP ve TurkAkım projelerinde elde edilen başarının Türkiye’nin enerji ticaret üssü olmasında bir referans noktası olarak kabul edilmesi mümkündür. Bunlar, ulaşmayı planladığı hedef doğrultusunda Türkiye’nin ilerlemesini kolaylaştıracaktır.

Etiketler: