5 Soru: Kripto Paralar ve Kripto Para Borsaları

Kripto paralar ödeme mi yoksa yatırım aracı mıdır? Kripto paraların arkasında nasıl bir teknoloji var? Kripto paralara ilgi neden bu kadar hızlı arttı? Kripto para borsalarında dünya genelinde nasıl gelişmeler yaşanıyor? Ülkelerin kripto paralara ve borsalara bakışı nasıl farklılaşıyor?

  1. Kripto paralar ödeme mi yoksa yatırım aracı mıdır?

Kripto paralar her ne kadar bir ödeme/transfer aracı olarak ortaya çıkmış olsa da bugün –spekülatif– bir yatırım aracı olarak da görülüyorlar. Yapılan çalışmalar kripto paraların paradan ziyade riskli ve spekülatif varlıklar olduğunu ortaya koyuyor. Kripto paralar yetersiz yasal altyapı, aşırı dalgalı ve spekülatif oluşları, kullanıcıların olası kayıp ya da sorunları karşısında hesap veren bir otoritenin yokluğu, illegal işlemler için kullanılmaya açık olmaları gibi çok fazla risk ve belirsizlik barındırmaktadır. Söz konusu unsurlardan kaynaklı kripto paraların ödeme aracı olarak hayatımıza girmesi kısa sürede mümkün görünmediği gibi halen parayı para yapan unsurlardan uzak kaldığı da söylenebilir. İnsanların ödeme aracı olarak kullandıkları parada öncelikle ihtiyaç duydukları istikrarlı bir fiyattır. Bu istikrarın kripto para birimlerinde görüldüğünü söylemek ise mümkün değildir.

  1. Kripto paraların arkasında nasıl bir teknoloji var?

Kripto paralar kronolojik olarak ilk kez Bitcoin’in ortaya çıkışıyla birlikte hayatımıza girmiştir. Kripto paralar küresel ekonomide yaşanan krizler ve kurumlara duyulan güven bunalımı karşısında insanların işlemlerini daha güvenli, az maliyetli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmeleri amacıyla bir alternatif iddiası ile ortaya çıkmıştır. Bitcoin gibi kripto paraların arkasında blockchain teknolojisi yer almaktadır. Dağıtık defter-i kebir teknolojisi (distributed ledger technology, DLT) şeklinde tarif edilen ve yeni nesil kayıt teknolojisi olarak görülen blockchain teknolojisi büyük bir devrim olarak nitelendirilmektedir. Merkezi olmayan yapısı ile aracıyı kaldıran, yüksek güvenlik sağlayan, tüm işlemleri şeffaf bir şekilde kayıt altına alan ve işlem sürecini hızlandıran blockchain teknolojisinin kullanımı sadece kripto paralarla sınırlı kalmamakta aynı zamanda sağladığı büyük avantajlarla farklı alanda da kullanılmaktadır. Örneğin tedarik zinciri boyunca ürünlerin takip edilmesinde, ilaçların izlenmesi ve hastaların verilerinin yönetiminde, telif hakları ve akıllı sözleşmelerin oluşturulmasından tutun da oy verme, evrak yönetimi, tapu devri, noter hizmetleri ve vergi sistemi gibi kamusal alan dahil olmak üzere çok farklı alanlarda kullanılmak üzere ciddi bir potansiyele sahiptir.

  1. Kripto paralara ilgi neden bu kadar hızlı arttı?

Başta Bitcoin olmak üzere kripto paralar ortaya çıkmalarından itibaren bir süre sonra değer kazanmaya başlamıştır. Kripto paraların sürekli değer kazanması sonrası bir yandan bu teknolojiye yönelik artan yatırımcı ilgisi diğer yandan insanların treni kaçırma kaygısı ile birlikte kısa yoldan kazanma hırsıyla hareket etmeleri sonucunda bu paralar gittikçe popüler olmaya başlamıştır. Kullanıcıların bu teknolojiyi tam anlamıyla öğrenmeden ve risklerini hesaplamadan yüksek kazanç iştahı ile kripto paralara yönelmeleri kuralları belirsiz bir piyasada çok sayıda borsanın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Böylece profesyonel hizmet veren kurumsal kripto para platformlarının yanı sıra “merdiven altı” olarak tarif edilen birçok platform hayata geçmiş ve geçmeye de devam ediyor. Kripto paraların son derece yüksek riskli ve istikrarsız yapıları maalesef kripto para platformlarını kötü niyetli kullanmayı düşünenler için fırsat olarak değerlendirilebiliyor.

Bu arada koronavirüs (Covid-19) pandemisi sonrası artan belirsizlik ortamı ve ülkelerin genişletici para politikaları sonucu faize dayalı geleneksel yatırım araçlarının azalan getirisi kripto paralara yönelik ilgiyi artırmıştır. Pandemi döneminde bollaşan küresel likidite sonrasında kurumsal yatırımcılar da kripto paralara ilgi göstermeye başlamıştır. Öyle ki Tesla’nın başında bulunan Elon Musk, bitcoin’e yatırım yaptığını ve araç satışları için bitcoin’i kabul edeceğini açıklamış, Bitcoin ve Dogecoin ile alakalı tweetler atarak piyasada dalgalanmalar oluşturmuştur. Musk’ın paylaşımları her ne kadar manipülasyon ve spekülasyon olarak yorumlansa da özellikle teknoloji dâhisi olarak gösterilen Musk gibi gençlerin takip ettiği bir kişinin bile kripto paralara ilgisi önemli bir kitlenin bu alana yönelmesini hızlandırmıştır. Ancak oynaklığı aşırı yüksek olan kripto para piyasalarındaki “balinalar”ın (büyük oyuncular) hareketleri ve yeri geldiği zaman piyasayı manipüle etmeleri küçük “balıklar” (yatırımcılar) için çok büyük risk oluşturuyor. Örneğin Bitcoin sahipliğine bakıldığında yüzde 30’unun 47 kişi ve yüzde 20’sinin 900 kişinin elinde olduğu ayrıca Bitcoin madenciliğin de bir azınlık grubu tarafından yönetildiği bilgisi bu alandaki risklerin ne derece yüksek olduğunu gösteriyor.

  1. Kripto para borsalarında dünya genelinde nasıl gelişmeler yaşanıyor?

Kripto para alım satım platformları olarak tanımlanan borsalar birçok ülkede hizmet veriyor ve halihazırda dünyada çok sayıda kripto para borsası mevcuttur. Maalesef pek çok ülkede bu borsaların denetleme ve gözetim mekanizmalarının dışında bulunması ciddi bir yasal boşluk oluşturuyor. Bu sebeple bu alanlara yönelik regülasyonlar halen çok sınırlı kalmaktadır. Kripto para borsalarının denetlenme eksikliği yüzünden bugüne kadar yaşanan dolandırıcılık ya da hacklenme olayları genellikle kripto paraların tutulduğu sıcak cüzdanlarda ya da bu paraların alınıp satıldığı borsalarda meydana gelmiştir. Kripto paraların çok fazla sayıda aracı borsada işlem görmesi ve bu borsaların henüz tam anlamıyla regüle edilmemiş olması çok büyük risk oluşturuyor. Kullanım kolaylığı ve hızı dolayısıyla internete bağlı kullanılan sıcak cüzdanların tam anlamıyla güvenli olmamaları onları siber saldırılara açık hale getirmektedir. Bunun önüne geçmek için kullanıcıların kripto paralarını soğuk cüzdanlarda tutmaları öneriliyor.

Burada çıkış amacı merkeziyetsiz (merkezi yapıdan uzak ve bağımsız bir yapı) olarak ortaya çıkan kripto paraların amacından saptığı görülüyor. Bugün kripto paraların geleneksel finans sistemine entegre olmaları kaçınılmaz bir duruma gelmiştir. Örneğin kripto para borsası Coinbase, Nasdaq’ta halka arz olmuştur. Kripto paralar ve borsalarda yaşanan gelişmelerden dolayı kullanıcılar ve piyasalar devletten düzenleme getirmesini bekliyor. Dolayısıyla yaşanan dolandırıcılık ve hırsızlık olayları karşısında ülkeler de kripto para borsaları için lisanslama şartı getiren yeni düzenlemelere gidiyor. Bir yandan blockchain teknolojisinin getirdiği fırsatlar takip edilerek bu alandaki teknolojik gelişmelere liderlik etmek diğer yandan platformlarda işlem yapan kullanıcılarının olası bir mağduriyet yaşamasının önüne geçmek amacıyla kısmi de olsa bazı regülasyonlar getiriliyor.

Kripto para kullanıcı sayısı ile dünyada dördüncü ve Avrupa’da ilk sırada yer alan Türkiye’nin kripto paralara ve platformlara yönelik regülasyon çalışmaları küresel etkileri itibarıyla da önem taşıyacaktır. Bitcoin alım satım işlemlerinin en fazla yapıldığı ulusal para birimleri sıralamasında Türk lirası altıncı sırada yer almaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de önemli sayıda küçük yatırımcının ve teknoloji meraklısı bireylerin kripto paralara yönelik ilgisi uzun bir süredir bilinmektedir. Dünyanın en büyük kripto para pazarları arasında gösterilen ve kripto para borsalarının henüz regüle edilmediği ülkemizde son günlerde yaşanan Thodex hadisesinin bu yönde atılması gereken adımları hızlandırması beklenmektedir. Özellikle faaliyet gösteren kripto para borsalarına yönelik güçlü sermaye yapısı ve yazılım şartı, teminat kriterleri, platform sahibi/yöneticilerin belirlenecek kriterler ve sertifikasyonlara sahip olması, lisans zorunluğu gibi güçlü regülasyonların getirilmesi gündemdedir. Kripto para borsalarının regüle edilmesi önemli olmakla birlikte oynaklığı ve riski çok yüksek olan kripto paralara yatırım yapacak kullanıcıların da yeterli bilgiye sahip olması ve dijital-finansal okuryazarlığı bilmesi de kritik önem taşıyor. Kullanıcılar çok kısıtlı bilgi ve yüksek meblağlı kredilerle yaptıkları işlemlerle aslında yüksek bir risk almış olduklarının bilinciyle hareket etmelerini akıllarından çıkarmamalılar.

  1. Ülkelerin kripto paralara ve borsalara bakışı nasıl farklılaşıyor?

Ülkelerin kripto paralar karşısındaki tutumları farklılık gösteriyor. Bazı ülkeler daha kısıtlayıcı tedbirlere başvururken bazıları ise kripto paraları hukuki statü getirerek düzenleme yoluna gitmektedir. Öyle ki ABD’de eyaletler arasında bile farklı uygulamalara gidildiği görülebiliyor. Ülkelere göre kripto paralar varlık veya emtia ya da menkul kıymet mevzuatı kapsamında değerlendirilmektedir. Kripto paralara yasal dayanak oluşturan ülkelerin teknolojik inovasyonlar üzerindeki çalışmaları devam etmekle birlikte merkez bankalarının kendi dijital para birimleri çıkartma girişimleri de söz konusudur. Ülkelerin, para politikalarının etkinliğine meydan okuyan kripto paralara karşı önlem almak amacıyla dijital paralara yönelik artan ilgisi bulunuyor. Dijital paraların, kripto paraların tam ikamesi olmadığını not etmekte fayda var.

Ülkeler kripto paralara hizmet veren platformlara yönelik kısmi düzenlemeler de yapıyor. Ancak bunun için de kripto paraların niteliğinin yapılması ve söz konusu platformlarının hukuki statüsünün netleşmesi gerekiyor. Bu konuda kripto paralardan fayda sağlamaya çalışan çok fazla “merdiven altı” şeklinde tabir edilecek kirli platformlar var ve ülkeler için kullanıcıları bu platformlardan korumak önemlidir. Öyle ki ülkeler hem şirketlerin hem de kullanıcıların haklarını korumak için düzenlemelerin yapılması ve lisanslamaya gidilmesi yönünde adımlar atıyor ve çalışmaları hızlandırıyor. Bu konuda Avrupa Birliği (AB) 2018’de aldığı kararla kripto para platformlarını düzenleyici bir çerçeve oluşturmuştur. AB ülkeleri de kripto para borsalarındaki işlemler için bir taraftan vatandaşlarını uyarmakta diğer taraftan da söz konusu borsalara bazı yükümlülükler getirmektedir. Birlik üyesi bazı ülkelerde aracı borsaların lisans alma zorunluluğu bulunmaktadır. Almanya’da kripto para borsalarının faaliyete başlamadan önce Alman Federal Mali Denetim Otoritesinden yetkilendirme almaları gerekiyor. Kanada Haziran 2019’da kabul ettiği düzenleme ile kripto para birimleriyle çalışan işletmelerin müşterilerden daha fazla miktarda tanımlayıcı bilgi elde etmelerini ve bunları rapor etmelerini zorunlu kılıyor.

2014’te Japonya’da dünyanın en büyük Bitcoin borsası olan Tokyo merkezli Mt. Gox uğradığı siber saldırı sonucu yarım milyar dolar kaybetmiş ve sonrasında iflasını açıklamıştır. Hem kullanıcı güvenliğini sağlamak hem de teknolojik dönüşümden geri kalmamak amacıyla Japonya kripto paralar ve borsalar için düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Bugün Japonya’da kripto para borsası açmak ya da borsada herhangi bir coin listelenecekse bunun için izin almak gerekiyor. Güney Kore’de ise hükümet kripto paralara sıcak bakmadığı için bu konuda daha sıkı önlemlere başvuruyor. Borsalardaki yatırımcıların gerçek isimleriyle ticaret yapmasını ve borsaların da müşteri verilerini bildirmekle yükümlü olmasını istiyor. Ayrıca Korelilerin tepkilerine rağmen hükümet gelecek yıldan itibaren kripto paraları vergilendireceğini açıklamıştır. Öneriye göre kripto para birimi kazançları 2,5 milyon KRW (yaklaşık 2 bin 200 dolar) üzerindeki yatırımcılarının ülkenin mali düzenleyicisine göre yüzde 20 vergi ödemesi gerekecektir. Birçok ülke gibi Tayvan da kara para aklamanın önüne geçmek amacıyla kripto para borsalarını daha yakından denetleyecek düzenlemeler getiriyor. Temmuz 2021 itibarıyla hayata geçecek kurallar ile kripto para borsaları sınıflandırılacak, belli bir tutarın üzerindeki işlemler için bildirim zorunluluğu ve müşteri bilgileri ile kimlik doğrulanması istenecektir. Kripto paralara yönelik Çin’in ciddi kısıtlamaları söz konusuyken Hindistan’ın ise tamamen yasaklama çalışmaları bulunuyor. Türkiye’de ise TCMB kısa bir süre önce çıkardığı yönetmelikle kripto varlıkların ödemelerde doğrudan ya da dolaylı olarak kullanımını yasaklamıştır.

Etiketler: