5 Soru: Koronavirüs Salgınında Veliler

Koronavirüs salgını velileri nasıl etkiledi? Öğrencilerin psikolojisinin korunması ve desteklenmesi için veliler neler yapabilir? Dijital eğitim sürecinde velilerin rolü ne olmalı? Uzaktan eğitim sürecinde veli-öğretmen etkileşimi nasıl olmalı? Dijital eğitim sürecine veliler dahil edilebilir mi?

  1. Koronavirüs salgını velileri nasıl etkiledi?

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp 2020’nin ilk aylarından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgını tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok sektörde önlem alınmasını gerekli kılmıştır. Bu önlemler sektörleri önemli ölçüde etkilemiş ve birtakım düzenlemeler yapmaya mecbur bırakmıştır. Bu süreçten etkilenen en önemli sektörlerden biri de eğitimdir. Yüz yüze eğitime ara verilerek eğitim dijital ortama taşınmıştır. Bu durum beraberinde birçok değişikliği getirmiştir. Yaşanan bu değişiklikler öğrencileri olduğu kadar velileri de etkilemiştir. Veliler eğitimdeki bu aksamaların beraberinde getirebileceği olası riskler konusunda endişe duymakta ve çocukları için gelecek kaygısı taşımaktadır. Bununla beraber çocuklarının bu süreçte evde olması ve zaman yönetiminin veliler tarafından yapılıyor olması, çocukların eğitim sürecine velileri oldukça fazla dahil etmiştir. Eğitim sürecindeki rolleri artan veliler daha önce karşı karşıya gelmedikleri bu durumu yönetirken kaygılanmaktadır. Velilerin yaşadığı bu kaygılar kontrol edilebildiği ve çocuklara yansıtılmadığı sürece oldukça normaldir. Ancak kaygının normal seviyenin üzerinde yaşanması ve aile içerisindeki iletişimi etkilemesi velilerin bu süreçte çocuklarına olan desteğini olumsuz etkileyecektir. Bu durum da çocukların öğrenme sürecindeki motivasyonlarına etki edecektir. Bu nedenle velilerin yetkili mercileri takip etmeleri ve doğru kaynaklardan doğru bilgilere ulaşarak bu süreçte bilinçli hareket etmeleri hem kendilerinin hem de çocuklarının kaygılarını en alt seviyeye indirecek ve velilerin eğitim sürecine katkılarını önemli ölçüde artıracaktır.

Koronavirüs nedir?

Koronavirüs, hayvanlarda yaygın olarak görülen bir virüs türü. Virüsün 4 alt türü var. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaştığında oluşan hastalığa “zoonoz” deniyor. Koronavirüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı, daha önce tanımlanmamış yeni bir tür. Yeni ortaya çıkan bu koronavirüs türüne verilen isim “2019-nCoV”. Hastalardan elde edilen numunelerdeki virüsün elektron mikroskobu ile çekilen ilk fotoğraf görüntüsü Çin Hastalıkları Kontrol ve Önleme Kurumu (CCDC) tarafından 27 Ocak 2020’de yayınladı. Fotoğrafta da görüldüğü üzere virüsün yüzeyinde onu kaplayan bir halka görülüyor. Bu kısım “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. (AA)

  1. Öğrencilerin psikolojisinin korunması ve desteklenmesi için veliler neler yapabilir?

Koronavirüs salgınının her geçen gün dünya çapında daha fazla yayılması insan psikolojisini önemli ölçüde etkilemektedir. Yaşamı tehdit etmesi ve hayat düzenini ciddi anlamda değiştirmesi insanların oldukça yüksek düzeyde kaygı ve korku yaşanmalarına sebep olmaktadır. Eğitim süreci sekteye uğrayan ve dijital eğitim sürecine ayak uydurmaya çalışan öğrenciler de bu süreçten psikolojik olarak fazlasıyla etkilenmektedir. Öğrencilerin akran etkileşimi olmadan eğitim sürecine devam etmesi, enerjilerini harcayacakları alanların daralması ve sosyal yaşamdan uzaklaşmaları onları zorlu bir sürecin içerisine dahil etmiştir. Bunların beraberinde gelen sosyal doyumsuzluk ise öğrencilerin öğrenmeye olan motivasyonunun düşmesine sebep olabilmektedir. Bu noktada öğrencilerin psikolojik sağlamlığının korunması için velilere önemli roller düşmektedir.

Veliler daha önce tecrübe etmedikleri bu süreçte öğrenmeye açık olarak gerekli bilgi ve beceriyi edinmek için sürece aktif olarak katılmalıdır. İhtiyaç duyulduğunda farklı kaynak ve platformlardan bu konuda uzman kişilerin bilgilerinden yararlanılabilir. Veliler, çocuklarını gerçek dışı bilgilerden, korku atmosferine sebep olacak mesaj, haber ve görüntülerden uzak tutmalıdır. Daha ileri yaşlarda çocuğu olan veliler bu durumu kontrol altına alamayabilir. Bu durumda sürekli çocuğuyla iletişim halinde kalmalı, yanlış bildiklerini düzeltmeli ve korku atmosferini dağıtarak onun duygu durumuna olumlu etkide bulunmalıdır. Bununla birlikte gündemde sürekli Koronavirüsün olmasının önüne geçmeli ve olumlu bir atmosfer yaratmalıdır. Belli aktivitelerle çocukların sosyal ihtiyaçlarının karşılanması bu sürece oldukça önemli etki edecektir. Ayrıca çocukların sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında teknolojinin önemli bir rolü vardır. Teknoloji hem eğlenceli alanların oluşturulması hem de yakın çevreyle temasın sağlanması için kullanılabilmektedir. Bu müdahalelerin çocukların beklentilerine göre şekillendirilmesi çocukları olası risklerden koruyacak ve psikolojik sağlamlıklarının kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Bu nedenle velilerin süreç içerisinde çocuklarının beklenti ve ihtiyaçlarının farkında olması doğru hamlelerin yapılması açısından oldukça önemlidir.

  1. Dijital eğitim sürecinde velilerin rolü ne olmalı?

Koronavirüs salgınının ardından birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yüz yüze eğitime ara verilerek eğitim dijital ortama taşınmıştır. Eğitimin dijital ortamda sağlanmasıyla beraber velilere de önemli roller düşmektedir. Bu süreç içerisinde öğrencilere etkili öğrenme ortamının sağlanması ve gerekli materyallerin hazırlanması çocukların teknik bilgiye hakim olmadığı durumlarda sürece müdahil olmaları açısından önemli rolleri bulunmaktadır. Bununla beraber Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan içeriklerin dışında dijital ortamda sürece olumlu katkıda bulunacak ek içeriklerin öğrencilerin kullanımına sunulmasıyla velilerin dijital eğitim sürecine katkısı olacaktır. Öğrencinin dijital eğitim sırasında karşılaştığı sorunların çözümü, derslerde anlamadığı noktalarda gerekli desteğin sağlanması, gerekli noktalarda öğretmenle irtibat kurulması sürecin verimli geçirilmesi için velilerin yapabileceklerinden bazılarıdır.

  1. Uzaktan eğitim sürecinde veli-öğretmen etkileşimi nasıl olmalı?

Koronavirüs salgınının ortaya çıktıktan kısa süre sonra bir pandemi haline dönüşmesiyle yüz yüze eğitime ara verilmesi ve bu süreçte eğitimlerin dijital ortamda yapılması kararı alındı. Bu kararla birlikte eğitim sisteminin tecrübe etmediği bir süreç başlamış oldu. Öğrenciler eğitimlerini dijital ortamda alırken öğretmenlerin eğitim sürecine aktif katılımı ortadan kalkmış veya sınırlanmış oldu. Öğrencilerin dijital ortamda aldıkları eğitimlerin yüz yüze telafilerinin yapılacağı düşünüldüğünde öğretmen, öğrenci ve veli arasındaki iletişimin kopmaması gerektiği söylenebilir. Öğrencilerin dijital eğitim sürecinde akademik, sosyal ve psikolojik anlamda yaşadığı sorunlar ve aksaklıkların öğretmene aktarılması daha sonra yapılacak telafi eğitimlerin etkisini ve verimliliğini artıracaktır. Bu noktada veli-öğretmen iletişiminin önemi öne çıkmaktadır. Öğrencinin eğitime verilen arada evde olduğu ve tüm süreci veli gözetiminde geçirdiği düşünüldüğünde velinin süreçle ilgili detayları öğretmenle paylaşması gerekmektedir. Bu paylaşım öğrenciyi rahatsız edici boyutta olmamalı, öğrencinin iyi olma halini etkilememelidir.

  1. Dijital eğitim sürecine veliler dahil edilebilir mi?

Toplumun tüm kesimleri virüsün ortaya çıkardığı durumla yüzleşmek durumunda kalmıştır. Özellikle yaş grubu düşünüldüğünde öğrencilerin salgın sürecinde yaşamış oldukları korku ve kaygıların psikolojik travmalara sebep olması muhtemeldir. Bunun yanında eğitim sisteminin ilk kez tecrübe ettiği dijital eğitim sürecinin bazı bilinmezlikleri ortaya çıkardığı söylenebilir. Aynı şekilde bu bilinmezlik sürecinden en çok etkilenecek grubun öğrenciler olduğu söylenebilir. Hem psikolojik hem de akademik olarak bu sürecin öğrenciler için en iyi şekilde yönetilebilmesi için öğretmen-veli iletişiminin kesintisiz devamı önemlidir. Bu noktada öğretmenler tarafından online imkanlar kullanılarak bireysel veli görüşmeleri ve veli toplantıları yapılabilir. Benzer şekilde okul rehberlik servisi veli bilgilendirmeleri için online imkanları kullanabilir. Velilerin öğrencilerden bağımsız olarak geliştirdikleri korku ve kaygının yönetilmesi için de okul rehberlik servisleri inisiyatif alarak birtakım faaliyetler gerçekleştirebilir. Böylelikle okullar toplumsal bir sorumluluğu yerine getirmiş olur. Bu noktada MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü tarafından iki ayrı kılavuz halinde yayımlanan “Aileler için Çocuklara Yardım Rehberi”[1] ve “Yetişkinler için Bilgilendirme Rehberi”[2] isimli çalışmalara başvurularak veli iletişim süreçleri işletilebilir.

 

[1] “Salgın Hastalık Dönemlerinde Psikolojik Sağlığımızı Korumak, Aileler için Çocuklara Yardım Rehberi”, MEB, http://www.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_03/30112459_ailecocuk.pdf, (Erişim tarihi: 31 Mart 2020).

[2] “Salgın Hastalık Dönemlerinde Psikolojik Sağlığımızı Korumak, Yetişkinler için Bilgilendirme Rehberi”. http://www.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_03/30112545_yetiYkin.pdf, (Erişim tarihi: 31 Mart 2020).
Küresel bir tehdit oluşturan yeni tip Koronavirüs (COVID-19) ile mücadele sürecini inceleyen SETA çalışmaları

Etiketler: